Yurdun dört köşesinde canlı bir kültür sanat varlığı için çalışıyoruz
DenizBank ve kurumun başında 25 yılı geride bırakan Hakan Ateş için sanat ve kültür yaşamına sunulan destek, yaşanılan toprakların geleceğine yatırım anlamı taşıyor. Bu açıdan bakıldığında, çocukların da içinde olduğu toplumun tüm kesimlerini kucaklayan alanlarda yürütülen projelerle destekleniyor sanatsal ve kültürel aktiviteler. 2004’te hizmete sokulan DenizKültür bu alanda güçlü adımların atılmasını sağlıyor. DenizBank’ın kültür ve sanat alanındaki destekleri kitap yayıncılığından müziğe, kukla festivallerinden arkeolojik kazılara, sinemadan galeri sahipliğine kadar çok geniş alanlarda yıllardır sürdürülüyor.
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş’in babası Hüsamettin Mehmet Ateş, geçtiğimiz 28 Eylül tarihinde hayata veda etti. Kendisine ve Hüsamettin Mehmet Ateş’in tüm sevenlerine DÜNYA Kitap Ailesi olarak başsağlığı diliyor, Hakan Ateş ile babasının vefatından önce yaptığımız söyleşiyi okurlarımızla paylaşıyoruz:
‘DenizBank’ta ‘sanata evet’ şeklinde bir sloganınız var. İki kelime bizlere net bir tarif yapmakla birlikte, sanat ve kültüre bakışınızı nasıl özetlersiniz?
DenizBank olarak kültür ve sanatın olmadığı yerde yaşamın akmadığını, hayat damarlarının tıkandığını biliyor; bu alandaki desteğimizi, Ata’mızdan aldığımız mirası korumak vizyonuyla sürdürüyoruz. Bir finans kurumu olsak da, temelde hedefimiz, geleceğe farklı alanlarda da iz bırakabilmek. Sanatın her türlüsünün yurdun dört köşesinde icra edildiği, tiyatroların, operaların, balelerin düzenli perde açtığı, sinemalarında yaşam hikâyelerinin anlatıldığı canlı bir kültür sanat varlığı sağlanabilmesine omuz veriyoruz. Böylesine bir iklimde yetişen çocuklarımızın insani değerlerini yüceltmek; kalplerine kültür-sanat sevgisinin tohumlarını erken yaşlarda ekmek gayesindeyiz.
Sanat ve kültür etkinliklerine destekleriniz bir özel sektör kuruluşuna, bir bankaya ne tür katkılar sağlamaktadır?
Bu alanlara sunulan destek, yaşadığınız, faaliyet gösterdiğiniz toprakların geleceğine yatırım anlamına geliyor. Dolayısıyla sadece bankaların değil her kesimin elini taşına altına koyması önem arz ediyor. Salgınla geçen iki yıl, kültür ve sanatın hayatımızda ne kadar önemli yer tuttuğunu gösterdi. Dünyanın her yerinde insanların müziği, tiyatroyu, edebiyatı çevrim içi platformlarda ve hatta evlerinde, balkonlarında yaşatmak üzere nasıl bir motivasyonla birleştiklerini gördük. O nedenle, bankalar
DenizBank’ın katkılarıyla hazırlanan, çok çeşitli temaların ele alındığı 39 kitap bulunuyor. 40’ıncı kitabın tarıma yönelik hazırlandığını belirtelim. DenizBank CEO’su Hakan Ateş, “Sanatın her türlüsünün yurdun dört köşesinde icra edildiği, tiyatroların, operaların, balelerin düzenli perde açtığı, sinemalarında yaşam hikâyelerinin anlatıldığı canlı bir kültür sanat varlığı sağlanabilmesine omuz veriyoruz” diyor.
olarak hizmet üretip ve sunarken, “insana dokunuyoruz ya da odağımızda hep insan var” dediğimiz yerde, kültür ve sanatı es geçmek gibi bir şansımız yok. Bu konu, uzun soluklu bir maraton olarak düşünülmeli. Çabalarınız günün sonunda insana ulaşıyor; sizi hem zihinlerinde hem gönüllerinde başka bir yere koyuyorlar. Finansal tablolarınız ekonomik koşullara paralel yıldan yıla değişebiliyor. Ancak itibar ve güven kurumları olarak, gönül ve zihinlerde yarattığımız duygu ve bağ, bizi geleceğe taşıyan esas itici güç oluyor. Henüz ilk yılımızdan kültür sanat için Afife Jale Sahnesi’ne sahip çıkarak kolları sıvamış, 8’inci yılımızda aynı heyecanla DenizKültür’ü kurmuştuk. Banka olarak kültür-sanat projelerine destek verme kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz.
Her iki konuya ilişkin desteklerinizde neleri önceliklersiniz, hangi kriterlerle hareket edersiniz?
DenizBank, kuruluşundan bugüne kültür ve sanat duyarlılığı üst düzeyde bir kurum oldu. Bu alandaki yatırımlarımızda en önemli kriterimiz ise iz bırakan ve sürdürülebilir nitelikte olması. Destek verdiğimiz her projeyle aslında bir tohum ekiyoruz. Yaklaşımımız, tohumlarımızın çınar olması. Biliyoruz ki bugünden ülkemizdeki kültür sanat üretimine yaptığımız yatırım, ardımızdan gelecek nesillerin kurumumuzu ne ölçüde sahipleneceğini belirleyecek. Belki iş odaklı faaliyetlerimiz hatırlanmayacak ama kütüphanemiz, kültür arşivimiz neler yaptığımızı yıllar ve nesiller boyu anlatacak. Dolayısıyla kurumumuzu emanet edeceğimiz çocuklarımızın, torunlarımızın da elinden tutup sürdürülebilir kılacağı, daha ileri noktalara taşıyacağı işlerin peşinde koşuyoruz.
DenizBank, kuruluşundan bugüne kültür ve sanat duyarlılığı üst düzeyde bir kurum oldu.Destek verdiğimiz her projeyle aslında bir tohum ekiyoruz. Yaklaşımımız, tohumlarımızın çınar olması. Biliyoruz ki bugünden ülkemizdeki kültür sanat üretimine yaptığımız yatırım, ardımızdan gelecek nesillerin kurumumuzu ne ölçüde sahipleneceğini belirleyecek.
DenizKültür nasıl doğdu, ne gibi hizmetleri ve ileriye yönelik hedefleri var?
DenizKültür, bizim kültür sanat üssümüz; son derece kıymetli bir iştirakimiz. Bir finans kurumu olarak çiftçimizi, KOBİ’mizi, turizmcimizi, sporcumuzu nasıl sahipleniyorsak, sanatçılarımızı ve sanat üretimlerini de aynı şekilde sahiplenmek üzere kurduğumuz, tamamen bu işe delege oluşumumuz. Hizmete girdiği 2004’ten bu yana çok çeşitli üretim alanları var. Köklerimize ışık tutan tarihsel araştırma, sanat ve edebiyat başta olmak üzere gezi kitapları dahil birçok alanda yayıncılık yapıyor; yılda en az bir, en fazla iki eser yayınlıyoruz. Son dönemde, tarım gibi özel bankalar arasında öncülük ettiğimiz faaliyet alanlarımıza yönelik çalışmalarımıza hız verdik. Bu eserler, tarımın ülkemizde bizden önce ve bizimle birlikte yolculuğunu anlatan araştırmalar ile yine bu toprakların verimliliğini ve çiftçilerimizin üretim faaliyetlerini en doğal gözle anlatan fotoğrafları bir araya getirdiğimiz; Tarım ve İnsan isimli çalışmalardan oluşuyor.
Müzik yapımları ve sponsorluklarınız da bulunuyor. Opera özel ilgi alanlarınız arasında. DVD ve müzik CD’si formatında ürünler de yayınlıyorsunuz. Klasik müzikten caza, türküye, opera aryalarına geniş bir alana katkılar sunuyorsunuz. Müzik konusuna desteklerde önceliğiniz nedir?
Ortak paydamızda hep klasik müzik var. İDSO’nun 18 yıldır ana destekçisiyiz. Uzun yıllar Opera ve Bale Festivallerini, Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali’ni destekledik. 2017’den bu yana, Karşıyaka Belediyesi Oda Orkestrası’nın yanındayız. Bodrum D-Marin Müzik Festivali, Orkestra Akademik Başkent Konserleri desteklediğimiz sanatsal aktiviteler arasında. Burada çıkış noktamız, klasik müziğin, toplumun tüm kesimleri, özellikle de çocuklarımız ve gençlerimiz için erişilebilirliği konusunda elimizi taşın altına koymak. Benzer anlayışla, 2019’da başladığımız DenizBank Çocuk Operası ile dünyada bir ilki yaptık; çocuklarımıza yaratıcılıklarını konuşturmaları, kendilerini ifade etmeleri için bir alan oluşturduk. Bu çalışma ve çabaların çocuklarımızın demokratikleşme sürecine önemli katkısı olacağına inanmaktayız.
Belgeseller son dönem katkı sunduğunuz alanlar arasında. Bu konuda hangi eserlere imza atıldı, üzerinde çalıştığınız yeni bir projeniz var mı?
Türkiye coğrafyası ve tarihine dair her zaman gururla anacağımız belgesel çalışmalarına imza attık. Biz Kültür Yolcuları ile Türkiye ve yakın coğrafyasının kültürel zenginliklerini işledik. Tarihimizde derin izler bırakan sanat insanlarının öykülerini konu alan Sanatımızın Hatıra Defteri’nin ardından; karşılaştıkları zorluklar, imkânsızlıklar arasında ve kimi zaman baskı ortamında yarattıkları mucizelerle kadınlarımızın kısa tarihini ekrana taşıdığımız, Kadınımızın Hatıra Defteri’ni hayata geçirdik. Kısa süre önce ise, iç iletişim kanalımız Deniz TV, küresel salgın şartlarında, beş ayda, beş sınır bölgesi dolaşarak Sınırlarda Deniz filmimizin çekimlerini tamamladı. DenizBank, ülkesine borcunu öderken; kimsenin girilmez dediği bölgelere girip ulaşılmaz dediği noktalara bankacılığı götürmeyi vazife bilen bir kurum. Bunu yaparken de özellikle kırsal bölgelerde çiftçilerimizin, küçük esnafımızın ekonomiye katkısını artırmak üzere sorumluluk alıyoruz. Sınır boylarına yaptığımız yolculukta, son derece çetin şartlarda geçimini sağlayıp yaşamını sürdüren bu insanlarımızla kurduğumuz yoldaşlık ilişkisini yerinde aktarmak istedik. Ortaya gururla anacağımız ve kanımca Türkiye coğrafyasına, ülke gerçekliklerine dair de çok şey anlatan bir iş çıktı.
DenizKültür, bizim kültür sanat üssümüz; son derece kıymetli bir iştirakimiz. Hizmete girdiği 2004’ten bu yana çok çeşitli üretim alanları var.