“selim ileri, sen hepimizin büyük ödülüsün”
Derginiz Dünya Kitap’ın 2020 Yılın Telif Kitabı Ödülü’nü “Yaşadınız Öldünüz, Bir Anlamı Olmalı Bunun” kitabıyla alan Selim İleri, Can Yayınları kurucusu Erdal Öz adına verilen Edebiyat Ödülü’nün de sahibi oldu. Ödül haberinin ardından PEN Yazarlar Derneği adına Tarık Günersel’in kaleminden bir açıklama yapıldı. Açıklamada şöyle deniliyordu: “Sevgili Selim İleri, Seni öykücülüğümüzün özel adlarından ve Can Yayınları kurucusu sevgili Erdal Öz adına bu yıl sana verilen ödülden ötürü çooooook kutluyoruz.
Çoooooook, çünkü senin bize, okurlarına, eski yazarlara, şairlere, yenilerine, kadri bilinmemiş klasiklere, kıyıdakilere, unutulmuşlara verdiğin kıymet benzersizdir.
50 yılı aşkın süredir edebiyatımıza, İstanbul’a verdiğin ödüllere bakınca, öyle çok ki, hepsini hatırlayamadığımızı da itiraf edelim bu arada, asıl ödülün sen olduğunu düşünüyoruz. Sevgili Selim İleri sen hepimizin büyük ödülüsün. Hâlâ o 19 yaşındaki Cumartesi Yalnızlığı’nda, yalnızca yazmak, hatırlamak ve hem İstanbul’un hem de edebiyatın unutulmuşlarını yaşatmak için durmadan çabalıyor, çalışıyorsun.
Nahit Sırrı Örik’ten Abdülhak Şinasi Hisar’a, Güzide Sabri’den Safvet Nezihi’ye, Safiye Erol’dan Kerime Nadir’e ve nicelerine pek çok yazar, uzun unutulmuşlukların ardından bugün okunuyorsa, sen ısrarla hatırlattığın, yazdığın içindir.
Seni okuyarak yetişen, edebiyata başlayan yazarlar, şairler de borç ödemekten söz ediyor ve senin izinden geliyorsa, ödediğin ve bitiremediğin borcun çokluğundandır. Bu borç hiç bitmesin!
2023’te 100. yılını kutlayacağımız Cumhuriyetimizin gayriresmi edebiyat tarihini, kişilerini de senin kaleminden okuma mutluluğunu yaşattın bize. Bundan anlamlı ödül olur mu?
Yalnızca geçmiş zamanın, yapıtlarının önemi hiç geçmeyecek ediplerini değil, yakın yılların, günümüzün edebiyat, kitap ve sinema dünyasını da yazılarınla, anılarınla onurlandırmayı sürdürüyorsun.
Yaşadığımız dünyadan daha az kıyıcı, incitici, yaralayıcı olmayan edebiyat dünyamızı her şeye karşın ‘asude’ bir ortamda ‘güzide’ insanların yer aldığı, yazdığı bir rüya olarak görmeyi de senden öğrendik. Hoyratlıklara, kabalıklara, görmezden gelinmeye, küçümsenmeye karşı yazıya sarılmanın erdemini de sende gördük.
Bizi öyle güzel sürprizlere alıştırdın ki, ne kadar yazsan, öykü, roman, anı, deneme, inceleme ne yazsan doymadık, hep yenilerini istedik senden. Daha nice yıllar yepyeni verimlerini bekleyeceğiz.
Seni, o güzel kalbi saygıyla, sevgiyle, hayranlıkla selamlıyor, varlığını kutluyoruz.”