Bir alper kamu polisiyesi
000 yılında yayınlanan “Tatlı Rüyalar” romanı ile yazın dünyasına adım Alper Canıgüz, 5 yaşındaki sıradışı detektif Alper Kamu polisiyelerinin ilki “Oğullar ve Rencide Ruhlar” ı 2004’te yazmış. Serinin ikinci kitabı “Cehennem Çiçeği” 2013 tarihli. 2021’in sonlarına yaklaştığımız bu günlerde ise serinin üçüncü kitabı “Kıyamet Park” bizlerle buluştu. Küçük kahramanımız, her zamanki gibi sıradışı zekâsı, büyümüş de küçülmüş halleri, bazen terbiyeli aile çocuğu, bazen küçük kabadayı tavırları bazen de düşünceli âşık rolleri ile mevcut duruma kendini uyarlama konusunda bizi şaşkına çevirmeyi başarıyor.
Bu kez macera, bir Alman beyaz eşya şirketinin bayisi olarak çalışan dayısı Mesut’un, Alper ve ailesine reddi zor bir teklifte bulunması ile başlar. Mesut Dayı, Gobi adındaki düşük gelir grubunu hedefleyen bu markanın başarılı bayilerinden biri olarak davetli olduğu bayi toplantısına eşinin hamileliği dolayısıyla katılamayacaktır. O da, devlet memurluğu maaşı ile kıt kanaat geçinen ablasının ve ailesinin bu fırsattan yararlanmasını önerir bölge müdürlüğüne. Özünde iyi niyetli olsa da patavatsızca ettiği laflar, Alper’in memur babasını rencide ettiyse ve gitmek istemese de eşinin -kadının- fendi erkeği yener ve Kamu ailesi, kendilerini Şubat ayında Antalya Kıyamet Park Oteli’nde İçerenköy bayisi olarak buluverirler bir anda. Otele yerleşene kadar bayi olmadıkları anlaşılır diye çekingenlik ve endişe taşıyan Kamular, çok geçmeden ortama uyum sağlayıp eş ş dost edinirler. Alper de baabasıyla tatile gelen eski ki dostu Hakan’a rastlar. Bir ir yandan da bayilerle ilgilennmek üzere görevlendiriilen esmer güzeli Gülengül ül Hanım’la flörtleşmeye e başlayan kahramanımı- zın keyfi yerindedir.
Bütün bayilerin, , firma sahibi Rodi Bey ve diğer önemli isimlerle birlikte katıldığı akşam yemeğinde olaylar karışacaktır. Yemeğe ne şekilde davet edildiği bilinmeyen gazeteci Şefik Ziya, nâm-ı diğer Bolşevik Şefik ile markanın reklam yüzü eski futbolcu Kayhan arasındaki arbede huzursuzluk yaratacaktır. Ancak daha kötüsü ertesi gün havuz kaydırağında Bolşevik Şefik’in cesedinin bulunması olacaktır.
İster istemez kendisini olayların göbeğinde bulan Alper Kamu için bu cinayetin peşine düşmekten başka yol yoktur tabii ki. Ancak bu kez karşısında en az kendisi kadar zeki, satranca ve sanata düşkün bir rakip daha vardır; Ürün Müdürü Timur Bey’in oğlu Altan. İkili cinayeti önce çözen olabilmek ve birbirini alt etmek için var gücüyle kapışırken işlenen ikinci cinayet olayları daha da karmaşık hale sokar.
Canıgüz, afacan Alper Kamu üzerinden bizleri çok da yabancısı olmadığımız bir dünyaya şahit olmaya çağırıyor; hırs, açgözlülük, daha çoğuna, en çoğuna sahip olmak için çabalayan insanlar, küçük dünyalarında küçük hesapların peşinde koşanlar, ş , kaybedenler y kulübü üyeleri, ezilenler, ezilenlere ses olmak isteyenler, asiler, d düzenin ipliğini ortaya ç çıkarmaya çabalayanlar…
Yazar, bütün bu can sı sıkıcı ve ciddi konuları da dalgacı bir üslupla tatlı tatlı an anlatıyor. Biz okuyuculara kö kötülüklere katlanmanın sih sihrini fısıldıyor. Karamizah sev severler ve Alper Kamu’yu özle özleyenler, “Kıyamet Park” sizl sizleri bekliyor.