Kendi sözleriyle yaşayan atatürk
Atatürk’e saygının anlam ve gereğinin altını çizen kitapta, kamuyla sürekli iletişimde olan Atatürk’ün söylevlerinden, demeçlerinden ve yazılarından seçilmiş söylemler ve 54 fotoğraf yer alıyor.
Koç Üniversitesi, Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Nur Yalman’ın önerisiyle, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 83. ve Prof. Talât Sait Halman’ın vefatının 7. yıldönümünde hatıralarının yâd edilmesi arzusuyla, Halman’ın derlediği “Kendi Sözleriyle Yaşayan Atatürk” kitabını Türkçe ve İngilizce yayımladı. Kitap, Cumhuriyetin 85. yılında Tekfen’in kurucu ortaklarından işadamı Feyyaz Berker’in katkılarıyla aynı adla yayınlanmış ve Türk gençliğine ithaf edilmişti.
Atatürk’e saygının anlam ve gereğinin altını çizen kitapta, kamuyla sürekli iletişimde olan Atatürk’ün söylevlerinden, demeçlerinden ve yazılarından seçilmiş söylemler ve 54 fotoğraf yer alıyor.
Halman 5 Aralık 2014’te arkasında büyük bir miras bıraktığı kültür sanat dünyasını yasa boğarak yaşama veda etmişti. 70. doğum günü bağlamında hazırlanan Festschrift’te (Mükemmel bir bilim adamına ithafen meslektaşları tarafından hazırlanan bilimsel makaleler cildi) açıklandığı gibi babası Amiral Sait Halman, Türk Kurtuluş Savaşı’nda hizmetlerinden dolayı madalya almış ve II. Dünya Savaşı’nda da görev yapmıştı. Pîri Reis haritası üzerine bir monografi de dâhil olmak üzere deniz ve askeri tarih üzerine birçok kitap yazmıştı.
Kitap Halman’ın Atatürk’ün dünya tarihindeki yerine işaret ettiği şu satırlarla başlıyor: “Kader pek az kişiye Atatürk’ün başarılarından herhangi birini armağan etmiştir. Ulusunun egemenliğine öncü. Yenilgisiz komutan. Sömürgeciliğe karşı ilk büyük mücahitlerden. Ülkesinde ve dünyada emperyalizmin en kudretli düşmanı. Cumhuriyet yaratıcısı. Siyasal, hukuksal ve sosyoekonomik sistemlerin inkılâpçısı. Büyüleyici hatip. Kültür devrimcisi. Lâik düzenin kurucusu. Hümanist ve uluslararası barış mimarı…”
Halman aynı sunuş yazısında kitabı şu sözlerle tanıtıyor: “Elinizdeki seçki, elbette mevcut (yazılı) metinlerin toplamının gayet küçük parçasıdır, yine de tarihin en coşkun ilham veren bir ulusun önderinin güçlü düşüncelerinin özünü oluşturmaktadır. Kitaptaki düşünceler otantik fotoğraflarla çok canlı olarak, dramatik bir biçimde sergilenmektedir.”
Ve Halman, Birleşmiş Milletlerdeki konuşması için yaptığı araştırmadan doğan bu kitabı yazma amacını da bir dâhi önderin öngörülerini belgelemek ve devrimle kurduğu cumhuriyet ve demokrasi için yaptığı reformların özlü bir tarihini yazmak olarak ifade ediyor. Yakın dostu gazeteci, yazar Doğan Hızlan’ın köşe yazısında önerdiği gibi, “Atatürk Kitaplığı’nda yer alacak bir seçmeler kitabı.”
halman adıyla onurlanan çeviri kitaplar
İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın 2015 yılında, Türkiye’nin ilk Kültür Bakanı olan, 2008’den 2014’teki vefatına dek İKSV Mütevelliler Kurulu Başkanı olarak görev yapan Talât Sait Halman anısına başlattığı ödülle yılın en iyi çevirilerini seçmek amaçlanıyor. Başkanlığını Doğan Hızlan’ın yaptığı Talât Sait
oldu. Yazarımız Kıyamet Park (Alfa Yayınları) adlı yeni romanında çocuk şarkısını dinlemektense evde Şostakoviç dinlemeyi yeğleyen, Nietzsche okuyan ve içinde bulunduğu durumu Milena’dan mektup bekleyip o mektupları bir türlü açıp okuyamayan Kafka’nın durumuyla kıyaslayan hem filozof hem fırlatma beş yaşındaki kahramanının yeni bir macerasını anlatıyor.
Son kuşağın takdir ettiğim başarılı ismi Çağatay Yaşmut’un bu yıl içinde okuyucuya sunulacağını bildiğim ve basılmadan okumak şansını elde ettiğim romanı Felsefe Cinayetleri (Oğlak Yayınları) ilginç kurgusu ve sürpriz sonucu yanında “derin devlet” denilen olguya odaklanması ve alıştığımız kahramanı Başkomiser Galip’in yaşamındaki sorunların yoğunlaşmasıyla dikkati çekiyor. Yazarımızın olgunluk yapıtı olan romanda Galip’i ölecek kadar seven Oya’nın bu kez onu terk etmesini hatta “odun kafalı” diye aşağılamasını görürken başkomiserimize kadınlar konusundaki şansı yine yardım ediyor ve Doktor Pelin’i tanıyıp Galip adına umutlanıyoruz.
Yine yıl sonuna kadar yayınlanacağını bildiğimiz bir roman da sevimli p…k detektif Metin Çakır’ın yaratıcısı Armağan Tunaboylu’nun yapıtı: Polisiye Romancısının Ölümü (Oğlak Yayınları). Tunaboylu’nun bu son romanında kahramanı Metin Çakır değil. Yeni kahramanı Komiser Berkun. Zeki, akıllı, kültürlü, sanata düşkün, yakışıklı, kibar, gözaltına aldıklarıyla “siz” li konuşuyor, kadınlarla da arası iyi ama çok seçici; bu yüzden onu sevmeyenler eşcinsel olduğunu iddia ediyorlar. İlginç bir yanı da var, Amerikalı ünlü yazar Rex Stout’un ünlü detektifi Nero Wolfe gibi evinin terasında orkide yetiştiriyor. İlk macerasında ünlü bir polisiye roman yazarının katilini bulmaya çalışacak. Tunaboylu bu yeni kahramanının da okuyucu katında tiryakiliğe neden olacağına inanıyoruz.
Usta gazeteci ve polisiye yazarı Önay Yılmaz bu yıl çok eski bir uygulamayı yeniden canlandırdı. Bu da gazetede polisiye roman tefrika ettirmek idi. Milliyet gazetesinde yazarımızın yaşadığı Bodrum’da geçen romanı Mandalina Cinayetleri tefrika edildi.
Yarattığı Agatha Christie’nin Miss Marple’ını anımsatan sevimli ve cimcime Yıldız Alatan tipiyle büyük beğeni kazanan, Dünya Kitap 2020 Yılın Polisiye Kitabı Ödülü sahibi Yaprak Öz’ün son Yıldız Alatan öyküsü Perisiz Köşk de (Oğlak Yayınları) bu yıl yayınlanan polisiye romanlardandı. Perisiz Köşk de olaylar yine Zonguldak’ta geçer. Meraklı detektifimizin sevdiği komşusu İngiliz kökenli Beti bir çocuk yuvası açmak ister ve bu yuva için uygun bina olarak buldukları yapıyı elbirliğiyle hazırlarlar. Bina Osmanlı döneminde kömür işletmelerini çalıştıran bir Fransız ailenin eski ve terk edilmiş konağının yanındadır. Bu konakta bulunan bir ceset ve cesedin katilinin bilinmemesi olayı doğal olarak Yıldız Alatan’ı cezbedecek hem muammayı çözecek hem de muamma çözme ve terzilik yanında yaptığı en iyi işlerden biri olan çöpçatanlığı da bu kez de başarıyla sonuçlandıracaktır.
Sürecek