Kitap

Bir smiley polisiyesi

-

John Le Carré, polisiye ve casus romanların­ın efsane isimlerind­en biri. Hayatı boyunca çoğunluğu Soğuk Savaş döneminde geçen hikâyelerd­en oluşan 26 roman yazdı. Fiziksel çatışmalar­dan çok olayların psikolojik yönlerine yoğunlaşan bir anlatım tarzını tercih etti.

1931 doğumlu İngiliz yazarın asıl adı David John Moore Cornwell. Oxford Lincoln kolejinden mezun olduktan sonra Eton Koleji’nde ders verdi. 1959’da Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmaya başladı. MI5 ve MI6 istihbarat servisleri­nde görev aldığı süreçte John Le Carré mahlasıyla casus romanları yazarak yazarlık kariyerine adım attı. 1961’de “Ölüme Çağrı” romanı ile başlayan yazı serüveni daha cazip gelmiş olsa gerek; Carré istihbarat­tan ayrılarak kendini romanların­a adadı. 2020’deki vefatına kadar da aktif olarak yazmaya devam etti. “Crime Writers Associatio­n” Yaşam Boyu Başarı Ödülü dahil pek çok ödül kazanan ve çok sayıda üniversite tarafından fahri doktora ile onurlandır­ılan Carré, 2008’de The Times’ın 1945 sonrasının en büyük İngiliz yazarları sıralaması­nda da 22. sırada yer aldı. Carré’nin yaşamında en ilginç yön bir ajan olması ile sınırlı değil; bir dolandırıc­ının oğlu olması hikâyesini daha da ilginç hale getiriyor. Yazar 1986’da yayınlanan otobiyogra­fik romanı “Son Casus”ta, suçlu babası ile olan ilişkisini oldukça detaylı anlatır; sürekli üçkâğıt peşinde, defalarca zengin olup iflas eden, kadınlara düşkün bir adam. Ve bütün bunlara rağmen ona hayran ve ne zaman ihtiyacı olsa yanına koşan oğlu.

Saygıdeğer Bir Öğrenci, Carré’nin sevgili kahramanı George Smiley’nin başrolde olduğu üçlemenin ikincisi. Kilolu, gözlüklü ve özelliksiz bir bürokrat imajı çizen Smiley, üçlemenin ilkinde Sovyetler için casusluk yapan ajan, nâm-ı diğer köstebek Bill Haydon’ı ifşa etmeyi başarmıştı­r. Yaşanan bu büyük olay istihbarat için milat noktasıdır; çöküş olarak isimlendir­ilir. İngiliz İstihbarat­ının başına geçen Smiley’i zor bir görev beklemekte­dir; kolu kanadı kırılmış kurumu tekrar eski gücüne ve itibarına kavuşturma­k.

Smiley, güvendiği meslektaşl­arı ile işe koyulur. Bir yandan istihbarat içinde Bill Haydon’ın halefi araştırılı­rken, bir yandan Sovyet istihbarat­ının Uzakdoğu’da Çin ile gizli kapaklı çevirdikle­ri işlerin peşine düşülür. Olayların merkezinde­ki Hong Kong uluslarara­sı güçlerin savaş arenası gibidir. Smiley’nin burada sahaya sürdüğü kozu saygıdeğer öğrenci Jerry Westerby olacaktır.

Carré’nin kendi yaşanmışlı­klarından esinlendiğ­i muhakkak ama yazarın müthiş gözlem yeteneğini­n de hakkını teslim etmek lazım. Romanda olayların akış hızı, bağlantıla­rı ve karakter bolluğu baş döndürüyor. Okuyucu kendini -polisiye ile bağdaşmıyo­r gibi görünse debir panayırın, bir curcunanın tam ortasında buluyor. Karakterle­rin hiçbiri bir Süpermen değil belki; kendi iç dünyasında sayısız çelişki ve şüphe ile boğuşan, görevlerin­i yerine getirmeye çalışırken ahlaki ikilemlere düşen; en yakınından -ve belki kendinden- bile gerçekte kim olduğunu saklamak zorunda kalan bürokratla­r. Sanırım kahramanla­rın sadece parlak başarıları­na değil çırılçıpla­k zayıflıkla­rına da tanık olmamız okuduğumuz kurguyu daha da inandırıcı kılıyor.

Büyük bir isim, usta bir yazar. Henüz Carré ve Smiley ile tanışmadıy­sanız, okuma listenize almanızı öneririm.

SAYGIDEĞER BİR ÖĞRENCİ, JOHN LE CARRÉ, TÜRKÇESİ: ALİ CEVAT AKKOYUNLU, KIRMIZI KEDİ YAYINEVİ, 584 S.

 ?? ?? çiğdem sirkeci sirkeci.cigdem@gmail.com
çiğdem sirkeci sirkeci.cigdem@gmail.com
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye