Akdeniz’i yönetenler arkas urla sanat’ta
Beni eserlere bağlayan, her birini şahsen almak için verdiğim mücadeledir. Ben kimseye “bana eser al” demedim. Eseri bulurum, seçerim ve almak için mücadele ederim. Böyle olunca her biri ile duygusal bir bağınız oluyor. Bir tanesi var meselâ hiç unutmam. Şu anda İstanbul'da sergilediğimiz bir kadın resmi; zarif, saçlarıyla uzanan. John William Godward’ın “Kalp Gençken” adlı eseri. Sanatçının çok sevilen bir tablosu. New York’ta düzenlenen bir müzayedede satışa çıktı, tabloyu alabilmek için sabah saatlerine kadar müzayedeyi takip ettim. Sonunda ben kazandım. Unutur muyum, unutmam. Mücadele verdim o eseri almak için. Eserleri mücadele verip aldığınız zaman unutmazsınız, hep seversiniz. Bir saat az uyursunuz ya da televizyon izlemezsiniz ama sanata, araştırmaya, eserlerin ve sanatçıların hikâyelerini öğrenmeye, bu eserleri görmeye, izlemeye vakit ayırırsınız. İkisi bir arada olunca daha güzel oluyor. Bu büyük keyif, yaşam zevki veriyor.
Tarihi binalar çok önemli, onları yaşatmamız lâzım. Neyi, nerede sergilediğiniz mühim ve ben bir klasikçiyim. Ağırlıklı olarak 18. yüzyıldan 20. yüzyıl başına uzanan döneme ait eserleri topluyorum ve onları üretildikleri döneme ait ortamlarda sergilemeyi daha uygun buldum. Örneğin Arkas Sanat Merkezi binası 1900’lerin başında yapıldı. 1922 yangınından evvel kalan yegâne binalardan bir tanesi. Diğer binalarımız da 19. yüzyıl binaları. Tabii ki restore etmek lâzım. Restorasyon, eserler kadar maliyetli bir süreç.
2011 yılında Arkas Sanat Merkezi’ni,
Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, Arkas Sanat Urla’da Akdeniz havzasının tarihten günümüze en önemli kumandanlarının ve hükümdarlarının heykellerinin bulunduğunu söyleyerek, “Akdeniz’in en güçlü isimleri, heykelleri ile müzemizde yer alıyor. Yanı sıra Bodrum Mozolesi başta olmak üzere en önemli tarihi kalıntıların eserleri de inşa ettirilerek, yeni nesillere aktarılıyor” diye konuşuyor. ardından 2012 yılında Arkas Deniz Tarihi Merkezi’ni ve 2020’de pandemi koşullarında olmamıza rağmen Arkas Sanat Urla’yı ziyarete açtık. Arkas Sanat Merkezi’nde 10 yılda 22 sergimizle 700 binden fazla ziyaretçi ağırladık. Bornova’da Arkas Deniz Tarihi Müzesi var. Hepsi ücretsiz geziliyor. Bunun dışında nitelikli tarihi evleri satın alıp sanat merkezi olarak İzmir’in kültür sanat ortamına kazandırmaya çalışıyoruz. İzmir’de restorasyonları devam eden üç ayrı köşkü de sanat merkezlerine dönüştüreceğiz. Bornova’da 1770’lere ait Matthey Köşkü var, rektörlüğün yanında 6.5 dönümlük bir bahçe içinde. Orada Arkas Halı Koleksiyonu sergilenecek. Yanı sıra Ayşe Mayda’nın yaşamış olduğu köşk var, yaklaşık dört yıldır restorasyonunu sürdürüyoruz. Orada da Arkas Resim Koleksiyonu’ndan Türk sanatçılara ait eserler sergilenecek. Ayrıca Arkas Sanat Urla var. Koleksiyondan 19. yüzyıl sonu-20. yüzyıl başına ait Avrupa resim ve heykel sanatına ait eserleri, ayrıca Rönesans dönemi zırh ve duvar halılarını orada sergiliyoruz. Çok da beğeni topladı. Modern ama güzel bir mimariye sahip. Buca’da ise eski İzmir Valisi Rahmi Bey’in köşkü var. Orasını da İzmir tarihi ile ilgili bir merkez olarak kente kazandıracağız.
Arkas Koleksiyonu, benim ilgimle başlayarak tutkuya dönüşen ve benimle birlikte profesyonel bir ekip tarafından yönetilen Arkas Holding’in kurumsal koleksiyonudur. Resim, halı, cam, heykel olmak üzere dört ana eser grubundan oluşan Arkas Koleksiyonu’nda ayrıca kitaplar ve gemi modelleri var.
Resim koleksiyonunun üçte biri Türk sanatçılara ait. 19. yüzyılda askeri okullarda aldıkları eğitim sırasında resim sanatı ile tanışan ve “Asker Ressamlar” olarak anılan sanatçılarla başlayan dönemi geç Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi sanatçıların eserleri takip ediyor. Sayıca daha az olmakla birlikte modern döneme ait resimler de var koleksiyonda. Yabancı ressamlara ait olan bölümde ise 19. ve 20. yüzyılda yaşamış, batı resim sanatının önemli sanatçılarına ait tablolar bulunuyor. Alfred Sisley, Georges Braque, Maurice de Vlaminck, Henri Martin, Louis Anquetin, William Adolphe Bouguereau, John William Godward sayabileceğim ilk isimler. Tablo koleksiyonunun önemli kısmını Post Empresyonist ressamların oluşturduğunu söyleyebilirim.
Halı, babamın kitaplarla birlikte büyük ilgi gösterdiği iki alandan biriydi. Annemin de halılara düşkün olduğunu söylemeliyim. Çocukluğumda annemin, halı tamiri konusunda güzel anılarını da hatırlıyorum. Yani aile bağımız güçlüdür halıya karşı. Bu açıdan benim de hep ilgi alanımda olmuştur. Koleksiyonun halı bölümü şu anda dünyadaki en önemli halı koleksiyonları arasında gösteriliyor. Feshane, Hereke, Kumkapı halıları ve 16’dan 19. yüzyıla uzanan döneme ait Anadolu halıları koleksiyonun ana hatlarını oluşturuyor. Koleksiyondaki halıların en önemli ortak özelliği, dönemlerinin en nitelikli örnekleri olması ve tamamının yaşlarına göre çok iyi kondisyonda bulunması. Meselâ Uşak halılarına ait çok önemli örnekler var. Bugün dünyada erken dönem Uşak halısı çok az müzede var.
2011 yılında Arkas Sanat Merkezi’ni, ardından 2012 yılında Arkas Deniz Tarihi Merkezi’ni ve 2020’de pandemi koşullarında olmamıza rağmen Arkas Sanat Urla’yı ziyarete açtık. Arkas Sanat Merkezi’nde 10 yılda 22 sergimizle 700 binden fazla ziyaretçi ağırladık. Bornova’da Arkas Deniz Tarihi Müzesi var. Hepsi ücretsiz geziliyor.
Cam koleksiyonu, Art Nouveau ve Art Deco cam sanatının en önemli temsilcileri Emile Gallé, Daum Freres ve Lalique’in nadir örneklerini içeriyor. Heykel koleksiyonu da ağırlıklı olarak Avrupalı sanatçıların eserlerinden oluşmakta. Auguste Rodin, Aristide Maillol, Camille Claudel, Jean Baptiste Carpeaux gibi önemli sanatçıların 19. yüzyıl sonu 20. yüzyıl başına ait mermer, terra cotta ve bronz heykelleri var.