“atlama taşları”
“borsa”
Borsanın korumacı politikalara rağmen Almanya’nın tahıl ticaretini dünya piyasalarına entegre ettiğinden fiyatların düşmesine neden olmakla ve spekülasyonlar kanalıyla da haksız kazançlara yol açmakla suçlandığı bir dönemde, 1887 yılında, şikâyetlerden hareketle borsadaki usulsüz hareketleri ve “çeşitli çıkar gruplarına ve bilhassa tarım sektörüne” verdiği zararları denetlemek üzere bir komisyon kurulur. Bu komisyonun çalışmalarının çok ciddi bir neticesi olmaz. Ancak çeşitli bankaların iflası, usulsüzlük iddiaları ve Almanya’nın sahip olduğu Arjantin, Portekiz ve Yunanistan devlet tahvillerinin ödenmemesi gibi sebeplerle borsaya dair yeni bir araştırma komisyonu kurulur 1892 yılının Şubat ayında. 1893 yılının sonunda ise komisyon raporu yayınlanır.
Max Weber bu araştırmanın içinde aktif bir şekilde yer almamıştır fakat raporun çıkmasının ardından hemen rapora dair bir dizi değerlendirme yazısı yazar. Weber’in bu kitabın bölümlerini oluşturan borsa kitapçıkları, söz konusu değerlendirme yazılarına paralel olarak ortaya çıkmıştır, ancak onlar kadar kapsamlı değildir. Bunun nedeni de Weber’in bu kitabı Friedrich Naumann’ın “Göttingen İşçi Kitaplığı” başlığı altında sıradan halka yönelik politika eğitim metinleri hazırlama çalışması çerçevesinde kaleme alması ve bu kitaplıktaki kitapların sayfa sayılarının sınırlı olmasıdır.
Weber, ilk kitapçığın hemen başında kafasındaki taslağı ve metinlerin amacını net bir şekilde ortaya koyuyor. İlk kitapçık borsanın örgütlenmesine, ikincisi ise borsa işlemlerine dair. Weber öncelikle geçmişten bugüne iktisadi faaliyetin örgütlenme biçiminin nasıl değiştiğine odaklanıyor ve esasında borsanın Weber’in yaşadığı dönemde nasıl dünya çapında hüküm süren iktisadi sistemi mümkün kılan önemli bir kurum olarak ortaya çıktığını ele alıyor. Devamında ise borsa örgütlenmesinin temelleri ve Londra, Paris ya da Berlin gibi farklı bölgelerde borsanın nasıl farklı görünümlere büründüğü üzerinde duruyor.
Weber, borsa araştırma komisyonuna atıfla bir denetim mekanizmasına ihtiyaç duyulduğunu ama bu denetimin kapsamı hususunda dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. Weber’in bu ilk kitapçıkta dikkat çektiği en önemli hususlardan biri de sermayenin yoğunlaşmasının, yani büyük sermayenin varlığının bağımsız bir milli ekonomi için vazgeçilmez niteliği.
Yazar ilk kitapçık boyunca birçok hususun ikinci kitapçıkta daha ayrıntılı olarak ele alınacağını belirtmesine rağmen, ikinci kitapçığın hemen girişindeki dipnotta özellikle borsa işlemlerini “meseleye tamamen yabancı olanlara tam olarak açıklayabilmek için” reform önerileri ve borsa kanunları üzerinde durmaktan vazgeçtiğini belirtiyor. İkinci kitapçıkta borsada yürütülen işlemler ve bilhassa vadeli işlemler üzerinde duruyor. Bu işlemleri yürüten kişileri tek tek tanıtıp, işlem süreçlerini detaylı olarak tasvir ederken bu işlemlerin çeşitli çıkar çevrelerine yönelik usulsüzlüklere yol açtığı suçlamalarına cevap veriyor. Burada temel problemin işlemlerin kendisinden kaynaklanmadığını, toplumdaki huzursuzluğun temelde “muhakemesi zayıf ve varlıktan yoksun spekülatörlerin eseri” olduğunu belirtiyor.
Muharrem Karslı, finans sektörüne, İş Bankası’nda müfettiş yardımcısı olarak adım atar. 45 yıl sonra yönetim kurulu başkanlığını yürüteceği Ziraat Bankası’na girememiştir, hem de sınavda sorulan tuhaf sorular nedeniyle. 1970’li yıllarda yurt dışındaki bankalarda tanıştığı ATM cihazları ve kredi kartlarıyla ilgili yazdığı raporlar bu yeniliklerin Türkiye’ye gelmesine katkıda bulunur.
Menkul kıymet borsacılığına yeni bir soluk getiren İş Bankası Menkul Kıymetler Merkezi’nin kuruluşunda görev alan ve 10 yıldan fazla yöneticiliğini yapan Karslı, 1985 yılında, dönemin Başbakanı Turgut Özal tarafından borsayı kurmakla görevlendirilir ve aynı yıl İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nı (İMKB) kurarak Türkiye’de modern borsacılığı başlatır. Beş yıl yönettiği İMKB’den ayrılan Karslı, kendi borsa şirketi Altın Menkul Değerler AŞ’yi kurar. Şirketini 2001 yılında satar ve ertesi yıl düzenlenen genel seçimlerde milletve
BORSA, MAX WEBER, TÜRKÇESİ: GÜRKAN BAŞAY, VAKIFBANK KÜLTÜR YAYINLARI, 110 S.
kili seçilir. Karslı, 2007’de Meclis’ten ayrıldıktan sonra 2010 yılında Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirilir ve bu görevi de 8,5 yıl yürütür.
İMKB Kurucu Başkanı Muharrem Karslı “Atlama Taşları”nda Türkiye’nin çağdaş menkul kıymetler borsasının temelinin inşa edilmesine yaptığı öncülüğü, ülke ekonomisi için yürüttüğü çalışmaları ve gezilerini ayrıntılarıyla anlatıyor. Kitabın ikinci bölümü olan “Dünya Kazan Ben Kepçe” ayrı bir gezi kitabı olarak da okunabilir. Eline geçen her öğrenme fırsatını, aldığı her terfiyi, kendisine verilen her ödülü, her başarısını ve hatta başarısızlığını bir atlama taşı olarak gören yazar, anılarını samimi bir dille anlatıyor.
Kısa bir anısına burada yer verelim: Paris’te bulunduğu dönemde İş Bankası organizasyon müdürlüğünden bir uzman kendisine özel bir mektup gönderir. Bankada muhaberat servislerinde her şubenin diğer bütün şubelere gönderdiği mektuplara iki türlü numara verdiğini, bunların birisinin karşı şubeyle ilişkilendirilen şube numarası, diğerinin ise şubeler için kullanılan genel genel numara olduğunu, bankada işlemleri basitleştirme, bürokrasiyi azaltma çalışmaları sebebiyle mektup numaralarındaki genel numarayı kaldırmak istediklerini yazar. Ondan isteği, içerideki tutucuları ikna etmek için Société Générale bankasının uygulamasını öğrenmesidir. Şunu da ekler: “Bizde âdettir, yabancılar ne yaparsa onu yaparız.” Gerçekten de öyle olur. Karslı araştırır, Fransızların bırakın çift numarayı, adi mektuplara hiç numara vermediklerini görür, sadece taahhütlü mektuplara numara vermektedirler. Bunu kısa bir raporla bildirir ve sonradan öğrenir ki sorun çözülmüştür.
ATLAMA TAŞLARI, MUHARREM KARSLI, SCALA YAYINCILIK, 339 S.