Londra’dan suadiye’ye ilk türkiye konserleri için geldiler

Royal Academy of Music’ten arkadaş, bestecilik yönleri ile de büyük gelecek vaat eden iki genç Türk müzisyen, Cem Güven ve Emre Şener tarafından bu yılın başında kurulan London Contemporary Soloists, ilk konserini İstanbul Suadiye’de Decollage Art Space’te verdi. Ardından Alaçatı’da sahne alan, performanslarıyla büyük beğeni toplayan grubun müzik yolculuğunda yeni yeteneklere fırsat yaratacak hedefleri de bulunuyor.

İstanbul’un zihinlerde yer etmiş semti Suadiye’de bir sanat galerisindeyiz. Anadolu Yakası’nda iyi etkinlikleriyletanınan Decollage Art Space’de akşam vakti, tatlı sohbet eşliğinde kahvelerini yudumlayan insanlar telaşsız, alt katta düzenlenecek konserin başlama saatini bekliyor. Zamanla hareketlenme kendiliğinden gelişiyor. İlk kez dinlenecek topluluğun merakıyla olsa gerek, müzikle vakitsizliğe adım atılacağından habersiz, yavaş adımlarla iniliyor merdivenler.

Royal Academy of Music’ten arkadaş iki genç Türk bestecisi, Cem Güven ve Emre Şener tarafından bu yılın başında kurulan çağdaş klasik müzik topluluğu London Contemporary Soloists’in, katkı sunan dört değerli solist eşliğinde Türkiye’deki ilk konseri, dikkatle süzen gözler eşliğinde başlıyor.

Sahnedekilerle tanışmaya, ‘diyalog’ temasıyla hazırlanılan akışın ilk dakikaları yetiyor. İlk kez bir araya gelen solistlerle, izleyenler arasında samimiyet hızlı kuruluyor. Gerçek yaşamdan kopan Decollage Art Space’in dinleyici koltuğunda oturan misafirleri, çıktıkları müzik yolculuğunda Barok dönem dehalarına, Bach’tan Mozart’a, çağdaş dönem yapıtaşları bestecilere uzanıyor. Konsere en büyük rengi sahnedeki isimlerin kendi bestelerine yer verdikleri anlar yaşatıyor. Yaratmayı vaat ettikleri ‘enstrümanlar arasındaki müzikal diyaloğu’, ilk kez bulundukları mekânda, 40 yıllık ev sahibi rahatlığıyla aktarmayı başarıyor Londra merkezli topluluk. Müzik vahasına şahitlik edenler, ‘ ilk konserlerinde vardım’ gururunu yaşayacaklarından emin, samimiyetle alkışlıyor Londra’dan gelen haklı şöhretlerinin arefesindeki gençleri.

yarının teknolojileri iş başında

Buhar, elektrik ve bilgisayar sırasıyla ilk üç sanayi devriminin itici güçleri olmuştu. Yarının Teknolojileri İş Başında’da yer alan 25 teknoloji de dördüncü sanayi devrimini yönlendiriyor. Hiç bu kadar hızlı ve hayatımızı bu denli değiştiren teknolojik yeniliklerin olduğu bir zamanda yaşamamıştık.

Yapay zekâ, blokzinciri, akıllı robotlar, kendi kendine gidebilen arabalar, üç boyutlu baskı, ileri genomik teknolojiler ve kitapta ele alınan diğer teknoloji trendleri yeni bir sanayi devrimini başlattı. Önceki devrimlerde olduğu üzere, bu dördüncü sanayi devrimi de işletmeleri değiştiriyor, iş modellerini yeniden şekillendiriyor ve tüm sektörleri dönüştürüyor. Bu teknolojiler işletmeleri yönetme biçimimizden ne iş yaptığımıza kadar toplumsal hayatın birçok alanında değişikliklere neden oluyor.

Çoğu lider için, bu yeni teknolojilerin birçoğunun ortaya çıkış hızına ayak uydurabilmek son derece zor. Gelecek bilimcisi (fütürist) ve dünyadaki yenilikçi şirketlere strateji danışmanlığı yapan Bernard Marr, lider ekiplerin bu teknolojilerin yaratacağı etkileri anlamalarına ve bunun için hazırlık yapmalarına yardımcı olmak amacıyla yazdığı kitapta, dördüncü sanayi devriminin temelini oluşturan teknolojiler hakkında genel, kolay anlaşılır ve en yeni bilgileri aktarırken, aynı zamanda da bu teknolojilerin günümüzde işletmeler tarafından nasıl kullanıldığını anahatlarıyla açıklıyor ve bu teknolojilerin getirdiği değişime şirketlerin nasıl hazırlanacağına dair tavsiyelerde bulunuyor.

Bernard Marr kitapta yer alan 25 teknoloji trendini seçmesinin nedenini, bu teknolojilere günümüzde her iş dünyası liderinin farkında olması gerektiğine inanması olarak açıklıyor. Bu teknolojilerin bazıları büyük veri, 5G ve yapay zekâ gibi daha temel nitelikte iken bazıları da örneğin kendi kendine gidebilen arabalar, sohbet robotları veya bilgisayar görüsü gibi, bu temel niteliğindeki teknolojilerle örtüşüyor veya bu teknolojilerden yararlanıyor.

Yazar hem günümüzde hem de orta vadede işletmeler üzerine en büyük etkiyi yaratacak olan teknolojileri ve uygulamaları anlatmayı amaçlıyor. Her trendi anlattığı bölümün sonunda o trendin getirdiği temel zorlukları ve o trende nasıl hazırlanılmasının gerektiğini açıklayan Bernard Marr, okuyucuyu şu ifadelerle uyarıyor:

“Dördüncü Sanayi Devrimi bize dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek ve iklim değişikliğinden eşitsizliğe, açlıktan sağlık hizmetlerinde yaşanan sıkıntılara kadar dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan bazılarıyla mücadele etmek adına bu teknolojilerden yararlanmamız için büyük fırsatlar sunuyor. Bunu harcamamalıyız. Her yeni teknolojide olduğu üzere, bu teknolojilerin de kötüye kullanılması için çok geniş bir alan var ve bizler bunun olmamasını sağlamak adına gerekli tedbirleri almak zorundayız.”

ceo talks

Çevrimiçi olarak gerçekleştirdiği CEO Talk söyleşilerini “Pandemi Döneminin Cesur CEO’ları” alt başlığıyla kitaplaştıran Selçuk Ergenç, kitabında 73 tanınmış iş insanına yer vermiş. Söyleşilerin yapıldığı dönem itibarıyla pandeminin iş hayatına etkileriyle ilgili sorular ağırlıklı yer kaplıyor.

Katılımcılara “Pandemi iş hayatınızda ve şirketinizde neleri değiştirdi?” sorusuna verilen cevaplar iş dünyasının hızlı dönüşümünü ortaya koyarken, “Dijitalleşme alanında neler yaptınız, pandemi şirketinizde dijitalleşmeyi hızlandırdı mı?” sorusuyla şirketlerin dijitalleşme sürecini nasıl yönettiğini gözler önüne seriyor. Ergenç, kitaptan elde edilecek yazar telif hakkını Darüşşafaka Eğitim Kurumları’na bağışlamış, bu nedenle satın alınan her kitap eğitimde fırsat eşitliği için destek niteliğinde...

Yazar, birçok farklı sektörden iş insanına yer verdiği çalışmada, mevcut uygulamaları ve şirket özelindeki gelişmeleri gündeme getirerek Türk iş dünyasının fotoğrafını çekerken aynı zamanda sorduğu sorularla şirketlerin önümüzdeki dönemdeki hedeflerini, yatırımlarını ve öngörülerini de okuyucuya ulaştırıyor.

YARININ TEKNOLOJİLERİ İŞ BAŞINDA, BERNARD MARR, TÜRKÇESİ: HALE TÜRKEŞ, MEDIACAT KİTAPLARI, 318 S.

CEO TALKS, SELÇUK ERGENÇ, CERES YAYINLARI, 424 S.