Anadolu’dan dünyaya zeytinin yolculuğu
Binlerce yıldır yaşamın, barışın ve birlikteliğin simgesi olan “zeytin” ile ilgili bu çok önemli eserin gastronomi ve mutfak kültürüne ilgi duyan okurların kütüphanelerinde bulunması gerektiğini düşünüyorum.
Anadolu coğrafyasında doğan ve asırlardır Akdeniz havzasında tarımı gelenekselleşmiş zeytine dair ne varsa Neşe Aksoy Biber ve Berrin Bal Onur imzalı ansiklopedi niteliğindeki “Zeytin Ülkesi Balıkesir” isimli kitapta bulabiliyorsunuz. Tarihçesinden yemeklerine, rotalarından geleceğine uzanan bir perspektif ile zeytin ve zeytinin dünyada yetiştirildiği en verimli topraklara sahip Balıkesir ile ilgili bir birinden ilginç bilgilere ulaşabiliyorsunuz.
Dünyanın en iyi zeytinlerinin anavatanı Balıkesir’in Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ın da bu önemli eserin ortaya çıkmasına sağladığı katkı takdire şayan. Zeytin ve zeytinyağı üretiminde Balıkesir’i dünyaca tanınan ve kabul gören bir marka haline getirmek, şehrin zeytin ve zeytinyağı pazarındaki kaliteli ürün değerini tanıtmak ve markalaşmak için Neşe Aksoy Biber ve Berrin Bal Onur ile birlikte gelecek nesillere de ışık olacak bu önemli eserin raflardaki yerini almasını sağlamışlar.
İki yazar daha önce kitap yazdıkları yemek kültürünün kadim gıdalarından peynirin ardından bu kez zeytin için yola çıkmışlar. İnsana, geçmişine, coğrafyaya, kültüre, zeytin üzerinden bakmanın âdeta tarihe ayna tutmak ile eş değer olduğunu bu kitabı okuduğunuzda görüyorsunuz. Kitapta okuyacağınız “Balıkesir Zeytin Yolları”nı, zeytinin arkasındaki kültürel birikimi gördükçe zenginleşeceğiniz, okudukça daha fazla araştırmak isteyeceğiniz, sonsuz bir yolculuğun kapısını aralayacağından emin olabilirsiniz.
Sofralarımızın özellikle kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi ve doğanın şifalı meyvesi zeytinin sadece bir gıda ürünü olmadığını bu kitabı okuduğunuzda daha iyi anlayacaksınız. Zeytin bulunduğu her yerde yarattığı kültürle kök salmış, dünyanın farklı coğrafyalarında insanlığın en derin izlerine tanıklık etmiş ve yüzyıllardır evrensel değerlerin yerelde buluşmasının en kıymetli ortak temsilcilerinden biri olmuş.
Ortaçağ tarihçisi Massimo Montanari’nin “Sofra dünyayı anlatır” sözünün “Peynir Ülkesi Balıkesir” kitabını tüm yönleri ve derinliğiyle anlatabildiğini düşünüyorum. Çünkü nasıl “sofra” yemek kültürünün tüm dünyayı ve toplumsal ilişkileri belirlediğini ifade ediyorsa, “zeytin” de toprakta yetiştiği ilk günden beri bulunduğu bölgede kendi kültürünü yaratmış ve o coğrafyanın yemek kültüründen başlayarak yaşamsal tüm değerlerinde önemli bir rol üstlenmiş.
Binlerce yıldır yaşamın, barışın ve birlikteliğin simgesi olan “zeytin” ile ilgili bu çok önemli eserin gastronomi ve mutfak kültürüne ilgi duyan okurların kütüphanelerinde bulunması gerektiğini düşünüyorum.