Koleksiyonerler contemporary istanbul’da 17'nci kez buluştu
Eylül ayına damga vuran etkinliklerden birisi, 17 yıldır kaçırmadan izlemeye çalıştığım Contemporary Istanbul’du (CI). İlk yılından bu yana Akbank’ın ana partnerliğinde gerçekleştirilen CI, Tersane İstanbul’da yapıldı.
Koleksiyonerlerin buluşma odağı haline gelen Contemporary Istanbul’un (CI) temelleri, 2000’li yılların başlarına kadar gidiyor. Bugün CI Yönetim Kurulu Başkanlığını sürdüren Ali Güreli, Türkiye’nin ilk çağdaş sanat fuarı Art Istanbul’un da (2001-2005) kurucusuydu. 2004 senesinde dünyanın en büyük sanat fuarı olarak gösterilen Art Basel’e gittiğinde çok etkilenmiş, benzer bir fuarın İstanbul’da yapılması gerektiğini, kentin bu iş için kuvvetli bir potansiyel oluşturduğunu düşünmüştü. “400-500 bin kişinin yaşadığı Basel, dünyada sanat fuarı sayesinde tanınmıştı. İstanbul bunların fersah fersah üstündeydi, bir de konumu itibarı ile dünyanın en kolay ulaşılabilir şehri olmak gibi büyük bir avantajı vardı” demiş ve kolları sıvamıştı.
Çalışmalar, 2006 yılında çağdaş sanatı sergilemek ve projelere ev sahipliği yapmayı hedefleyen Contemporary Istanbul adını koydukları uluslararası bir fuara dönüşmüştü. O gün bugündür tam 17 yıldır büyüyerek, gelişerek devam ediyor. Başarının nedenlerinden birisi, satışlar… Fuarların satış kabiliyeti çok önemli. Yapılan açıklamalara göre fuar, ilk başladığı seneden itibaren bu başarısını da sürdürüyor. Koleksiyonerler büyük ilgi gösteriyorlar. Tabii bu durum, galericileri de katılmak için tetikliyor. Son Contemporary Istanbul’u 2011 yılından bugüne uzun zamandır İstanbul’a gelmeyen koleksiyoner ve müze grupları ziyaret etmiş. İsviçre, Brezilya, Kanada, ABD, Fransa, Almanya, Rusya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden koleksiyonerler gelmiş. Bir hafta boyunca müze ve bienal gruplarından İstanbul’a ziyarete gelmiş koleksiyonerlerle tanışma fırsatı bulan galerilerde dikkat çeken eser el değiştirmeleri gerçekleştirilmiş.
Contemporary Istanbul’un 17. edisyonunda dünyanın dört bir yanından 65 çağdaş sanat galerisi ve inisiyatifin temsil ettiği 558 sanatçının bin 476 eseri bir araya geldi. Açılış töreninde konuşan Akbank Yönetim Kurulu ve Contemporary Istanbul Danışma Üst Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, ülkeler arası ilişkilerde yakınlaşmayı sağlayan, Türkiye’nin global platformlarda öne çıkmasına destek olan kültür sanat faaliyetleri arasında CI’in varlığının öneminin altını çizdi. Dinçer, “Akbank olarak İstanbul’umuza yakışır böylesi uluslararası bir faaliyetin ilk günden bu yana itici gücü olmaktan çok mutluyuz. Uluslararası sanat etkinlikleri günümüzde iletişim açısından çok önemli, çok da rekabetçi oldular. Daha iyilerini yapabilmek ve öne çıkabilmek için hem emek hem kaynağa ihtiyaç var. Hep beraber elele, farklı destekçiler, farlı farklı etkinlikler ile daha da azimli çalışıp çıtayı yükseltmeye bakmalıyız” diye konuştu.
Çağdaş sanatın gelişmesine destek olmak, geniş kitlelere ulaştırmak, dünyadaki çağdaş sanat üretiminin seçkin örneklerini, yeni girişimleri ve değişik akımları İstanbul başta olmak üzere Türkiye’deki sanatseverlere sunmak, çağdaş sanat kültürünü yaymak, eğitim faaliyetlerinde bulunmak, eğitim faaliyetlerini desteklemek, Türk Çağdaş Sanatını dünyaya tanıtmak yanında İstanbul’u uluslararası kültür-sanat platformunun önemli merkezlerinden biri olarak konumlandırmak amacıyla bir de vakıf kuruldu: Contemporary Istanbul Sanat, Kültür ve Eğitim Vakfı (CIF).
Vakıf, Contemporary Istanbul’da Türkiye’nin doğal kaynakları, toprak altı zenginlikleri ile üretim yapan, bu ürünleri ihraç eden güçlü sektörlerinin markalarını sanat ile yaklaştırmaları, marka değerlerini güçlendirmeleri için oluşturulan bir proje kapsamında, 70 yıldır sürdürülebilirliği hedef almış Tosyalı Holding ile iki yıldır önemli etkinlikler gerçekleştiriyor. Tosyalı Holding ’in faaliyetleri ve CI’deki etkinlikleri, bu ayki kapak konumuz. Konuğumuz, Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı. Geçen yıl İlhan Koman sergisine destek ile başlayan iki kurumun ilişkisi, Tosyalı’nın ifadesiyle uzun süreli devam edecek.
2000’li yıllardan itibaren demir çelik alanındaki yatırımlarıyla adından dünya çapında söz ettiren Tosyalı Holding’in temelleri 70 yıl öncesine baba Hacı Şerif Tosyalı’nın demirci esnaflığına dayanıyor. Şerif Tosyalı’nın, ustalığını konuşturarak ürettiği soba borularıyla yöresinde nam saldığını, yaşamı boyunca küçük atölyesine bisikletiyle gidip gelmeyi tercih ettiğini ifade etmeliyim. Oğullarının, “Bu tercih, emrine makam arabası tahsis edebilecek konuma geldiğimizde yoğun ısrarlarımıza rağmen vefatına kadar sürdü” sözleri, çevre duyarlılığı ve mütevazılık noktasında çok şey anlatıyor.
Kendi fabrikasını, dev makina parkını dizayn edebilen, hammaddeyi saç telinden ince hale getirebilen uzmanlığıyla bugün endüstriyel tasarımın iyi örneklerini sunan Tosyalı’nın temellerinde, kapak yazımızda ifade edilen sürdürülebilirlik felsefesinin en belirgin şekilde yer aldığını dile getirmek mümkün.
İstanbul sanat, kültür adına yapılacak çok şeyi hak ediyor. Contemporary de bunu en iyi şekilde gerçekleştiren etkinliklerden birisi. Yeni edisyonu da şimdiden önceki yıllardakilerde olduğu gibi merakla bekliyorum.