Gören gözlere, gönül gözüyle gören âşık veysel’in dünyası
Türk müzik ve kültür dünyasının en önemli ustalarından, gönül gözüyle gören Âşık Veysel’in dünyası, gören gözlere “Basında ve Ustaların Objektifinden Âşık Veysel” albümüyle anlatıldı. Böylece, hazırlık çalışmaları yaklaşık 12 yıl süren eser, UNESCO’nun Âşık Veysel yılı ilan ettiği 2023 yılından hemen önce okurlarla buluşmuş oldu.
Âşık Veysel’un torunu fotoğraf sanatçısı Nazender Süzer Gökçe ile fotoğraf sanatçısı Gürsel Gökçe tarafından hazırlanan “Basında ve Ustaların Objektifinden Âşık Veysel”, büyük usta ile ilgili İngilizceye çevrilmiş tek eser olma özelliğini de taşıyor.
“Basında ve Ustaların Objektifinden Âşık Veysel”in 12 yıl önce başlayan hikâyesini bugüne getiren Nazender Süzer Gökçe ve Gürsel Gökçe kitabı şöyle anlatıyorlar:
nazender süzer gökçetorunu – editör
“Basında ve Ustaların Objektifinden Âşık Veysel” albümünü hazırlarken gördük ki, dedemi türküleri ve kısıtlı sayıdaki anlatımlarla bilindik birkaç tane anısıyla tanıyor dostları. Gönül gözünün zengin pınarlarını dostlarına aktarmak arzu ve inancı ile daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış fotoğrafları, özel röportajları, gazete haberleri, söyleşileri ve dedeme dair bilinmeyenleri okurlarla buluşturmak, gören gözlere, gönül gözü ile gören Âşık Veysel’in dünyasını anlatmak istedik.
Kitabın 12 yıl süren hazırlık aşaması sonunda hazırladığımız bu albümde, görsel ve yazınsal bir hafıza oluşturduk. Gelecek kuşaklara Âşık Veysel ile birlikte kültürümüzü de ulaştıracağız.
UNESCO’nun ölümünün 50. yılının Âşık Veysel Yılı ilan ettiği 2023’ten önce anısına bu eseri gün yüzüne çıkarmaktan dolayı torun olarak çok onur ve mutluluk duydum.
Dedemin yayınlanmış 178 şiiri var. 80 civarında şiiri de bestelenmiş. Hazırladığımız bu albümün Âşık Veysel’i bilmeyenlere, basın yayın öğrencilerine, konservatuar öğrencilerine, üniversite öğrencilerine bir kaynak olmasını istedik, dostları ile paylaşmayı amaç edindik.
Görme engelli dostlarımız Âşık Veysel’i tanıdıkça dezavantajlı durumlarını avantaja dönüştürmek, üretmek istiyor, yaşama sevinci duyuyorlar. Görme engelli dostlarımda bu heyecanı gördüm. Âşık Veysel’in bugüne kadar hiçbir eseri görme engellilerin kullanımına yönelik olarak yayınlanmadı. Biz, dört cilk 500 sayfalık albümün Braille
Alfabesine çevirisini yaptırarak görme engellilere Âşık Veysel’i okutmayı hedefliyoruz.
Ayrıca sesli kitap olarak yayınlayıp görme engellilerin yararlanması için, sesli kitap kütüphanelerine ulaştıracağız. Ülkemizde 900 bin civarında görme engelli yurttaşımız yaşıyor. Yani bir başka söyleyişle her 90 kişiden birisi görme engelli. 13 tane de görme engellilere yönelik eğitim veren okulumuz var.
Sekiz yaşıma kadar dedem ile yaşama şansına sahip oldum. Şimdilerde daha iyi anladığım ve anlamlandırdığım duru, sade, şefkatli, sevecen tavrına daha çok saygı duyuyor ve hayranlık besliyorum.
Gönül gözlerimizin güzelliğinde buluşmak dileğimizle.
gürsel gökçe-gazeteci, fotoğraf sanatçısı
2023 yılını UNESCO ölümünün 50. Yılında Âşık Veysel Yılı ilan etti. Unesco üyesi 194 ülkede Âşık Veysel anılacak. 2010 yılında “Basında ve Ustaların Objektifinden Aşık Veysel” fotoğraf sergisini açtık. Sergide Ara Güler, Fikret Otyam, İsa Çelik, Ergun Çağatay, Mustafa Türkyılmaz ve Anadolu Ajansı foto muhabirlerinin objektifinden fotoğraflar mevcuttu. Orijinal imzalı fotoğrafları Ankara, İstanbul başta olmak üzere çok sayıda ilimizde ve Almanya’nın Nürnberg kentinde sergiledik.
Gazetelerin tozlu arşivlerinden yüzlerce haberi tarayıp 1934 yılından 2021 yılına kadar olanlarından bir seçki yaptık; Âşık Veysel’in daha önce hiçbir yerde yayınlanmayan fotoğraflarıyla birlikte albümümüze aldık.
Bu eserde gazete haberlerinin yanı sıra; Ümit Yaşar Oğuzcan’ın, Yaşar Kemal’in, Fikret Otyam’ın, Ahmet Kutsi Tecer’in, Tahir Kutsi Makal’ın, Sabahattin Eyüboğlu’nun, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun, Ruhi Su’nun, Ümit Kaftancıoğlu’nun, Erdoğan Alkan’ın ve Mustafa Ekmekçi’nin kaleminden Âşık Veysel’i okuyacaksınız. Kimi zaman kahkahalar atacak, kimi zaman hüzünleneceksiniz.
Ankara Ticaret Odası yayınımızın Türkçe versiyonuna, Ankara Sanayi Odası İngilizce versiyonuna sponsorluk yaparak albümümüzün gün yüzüne çıkmasını sağladı ve Âşık Veysel’le ilgili yazılan eserler arasında İngilizceye çevrilen ilk eser oldu.
ışıklar söndü
General Electric (GE), Thomas Edison’un Edison Electric şirketi ile Elihu Thomson’ın Thomson-Houston Electric şirketinin 1892 yılında birleşmesinden doğar. Bu birleşmeyi sağlayan kişi J. P. Morgan’dır. Onlarca yıl iş güvencesi, sağlam bir yatırım ve yüksek hisse senedi getirisi için bir model olan şirket, üst düzey yöneticiler için de örnekti. Efsanevi Jack Welch’in 1981-2001 yılları arasında 20 yıl CEO’luk yapmasından sonra, yerine Jeffrey Immelt geçti. Işıklar Söndü’de Welch dönemine yer yer atıfta bulunulsa da genellikle Welch sonrası yıllar anlatılıyor. Kitap patronların ne pahasına olursa olsun sonuç talep etmesi nedeniyle performansı korumak adına sorunların gizlenebildiğini, böylece küçük sorunların zamanla büyümesine neden olunduğunu örnekleriyle açıklıyor. Immelt’in kendi dönemine yapılan saldırıları şu sözlerle savunduğu iddia ediliyor:
“Jack Welch 90’ların hareketli ekonomisinden yararlandı ve hiçbir zaman büyük bir makroekonomik krizle test edilmedi. Şirketi arkasına aldığı ekonomik rüzgârlarla yönetti. 1990’larda GE’nin başına kim geçse şirketi yönetebilir ve başarılı olabilirdi, hatta köpeğim bile...”
GE’nin yatırımcılar nezdindeki itibarı, Welch’in genişlettiği GE Capital’in finansal operasyonları tarafından desteklenmişti ve istikrarlı kazanç artışına dayanıyordu. Welch düşük performans gösteren personeli acımasızca budamış ve bundan dolayı nefret ettiği “Nötron Jack” takma adına layık görülmüştü. Nötron bombasının binalara zarar vermezken içindeki bütün canlıları öldürmesi gerçeğinden ilham alınarak bu isim verilmişti kendisine. Welch ayrıldığı zaman, GE yayıncı NBC’den buzdolabına, uçak motorlarından büyük enerji türbinleri üretimine kadar uzanan bir dizi faaliyete sahipti. Immelt daha sonra 11 Eylül terör saldırılarının (devralmasından hemen sonra) ve 2008 finansal krizinin şoklarıyla başa çıkmak zorunda kaldı. Welch görevden ayrıldıktan sonra Türkçeye de çevrilen birkaç kitap yazdı ve bu nedenle popülerliğini korudu, bu nedenle de Immelt Welch’in gölgesini her zaman üzerinde hissetti.
Immelt dönemi ve sonrasını anlatan kitap, Wall Street Journal muhabirleri Thomas Gryta ve Ted Mann tarafından kaleme alınmış. Kitap kısa bölümler halinde yazılmış ve bölüm bölüm okunması çok kolay. Ancak konudan konuya geçerken bağlantıların zayıf olması okuyucunun anlamak için daha iyi odaklanmasını zorunlu kılıyor. Dünya ekonomisinin en önemli şirketlerinden biri olan General Electric’te ışıkların sönmese de parlaklıklarının nasıl ve neden azaldığını ayrıntılarıyla ele alan kitap, kurumsal şirketlerin bazen kırılgan temeller üzerine inşa edildiğini ve temeller sarsıldığında zarar görenin sadece hisse senedi fiyatı değil, güven olduğunu vurguluyor.
bireyin mükemmele yolculuğu
2021 yılında Tokyo’da düzenlenen yaz olimpiyatları için dünyanın 200’e yakın ülkesinde milyonlarca sporcu olimpiyatlara katılma hakkı kazanacak yaklaşık 11 bin sporcu arasına girmek için ter döktüler. Bu 11 bin sporcudan sadece 339’u kendi dalında en üst seviyeyi ifade eden altın madalyaya ulaşabildi. Peki, olimpiyatlarda bireyleri başarının zirvesine ulaştırma konusunda şimdiye kadar en başarılı ülkeler hangileri? Bu sorunun cevabını bulmak için Ertunç Tümen, Tokyo oyunlarına kadar olan dönemde ülkelerin başarılarını nüfus büyüklüğünden ayırmasına yardımcı olacak küçük bir analiz yapıyor ve tekrarlayan başarının altında mutlaka bir sistemin yatması gerektiği sonucuna varıyor. Ertunç Tümen, ayrıca 1924 yılından itibaren, yani Selim Sırrı Tarcan döneminden başlayarak Türkiye’nin olimpiyat macerasını da “Bireyin Mükemmele Yolculuğunun” başında özetliyor.
Sonraki bölümlerde madalya tablosunun tepesindeki ülkelere, özellikle dipten yukarı çıkmayı başarmış ülkelere odaklanıyor. Bu ülkelerin tablonun zirvesine nasıl çıktığını, hangi sorunları nasıl ele aldığını, hangi stratejileri izleyerek zirveye yükseldiğini anlatmaya çalışıyor. Yazarın hedefi bu ülkelerde ( bizde olmayan) hangi kaldıraçların bulunduğunu ve başarıyı engelleyen karşıt güçlerin neler olduğunu göz önüne sermek.
Birleşik Krallık’ta bisiklet sporunun, fonlamaya erişimle başlayan ve mutlu sonla biten kurumsal dönüşüm yolculuğunun hikâyesini anlattığı bölümde, hem İngiliz sporunun 1996 sonrasındaki yükselişine hem de yakından incelediği İngiliz bisiklet takımının başarısına odaklandığında şu sonuca ulaşıyor:
“Yeterli kaynak tahsis edildiğinde, doğru kurumsal yapı kurgulandığında, kaynak dağılım kararlarını rasyonel bir şekilde verecek bir sistemde kaynaklar doğru alanlara tahsis edildiğinde, çok kısa sayılabilecek bir zamanda dipten zirveye ulaşılabilir.”
Yazar her başarı gibi bu başarının temelinde de doğru işleyen bir sistem ve bir yapısal dönüşüm olduğunu vurguluyor.
Kısa mesafe koşuya odaklanmış bir ülke olan Jamaika’nın başarısını ele aldığı bölümü Orlando Patterson’un “Küresel düzeyde lider bir spor sistemini tüm kurumları ile inşa edebilen bir ülke başarılı bir ekonomik sistem yaratma konusunda neden aynı beceriyi gösteremiyor?” sorusuyla bitiriyor ve bu sorunun cevabını dünyanın en başarılı spor sistemlerini kurmayı başaran Doğu Almanya’nın ekonomik bir çöküntü yaşayarak başarısızlığa uğrayışını anlattığı bölümde veriyor.
Sonraki bölümlerde sırasıyla yeteneği keşfetmek, yeteneği geliştirmek, üst düzey koçlar yetiştirmek, üst düzey sportif performansın kaynağı olarak “aile” ve akıl, bilim ve teknoloji ile sporu geliştirmek başlıklarını ele alan yazar, Türkiye’nin başarı hikâyelerine de yer veriyor. Bu hikâyeler arasında futbol sahasında Serpil Hamdi Tüzün, güreşte Yaşar Doğu, okçulukta Mete Gazoz ve bir branş olarak voleybol bulunuyor.
IŞIKLAR SÖNDÜ / GENERAL ELECTRIC’İN YÜKSELME, YANILSAMA VE YENİLME HİKÂYESİ, THOMAS GRYTA VE TED MANN, TÜRKÇESİ: UĞUR GÜLSÜN, NOVA KİTAP, 406 S.
BİREYİN MÜKEMMELE YOLCULUĞU / BAŞARIYA ULAŞTIRAN SİSTEMLER, ERTUNÇ TÜMEN, MEDİACAT KİTAPLARI, 698 S.