L'Officiel Art (Turkey)

Erkut Terliksiz, Cesur, Çarpıcı & Kusurlu

- Röportaj GÖZDE ULUSOY

Amorf formları, hızla değişen renk paletinin içindeki masalsı fakat biraz daha dikkatli yaklaştığı­nızda kendi kusurların­ızla yüz yüze getiren figürleriy­le Erkut Terliksiz’in x-ist’teki 7. kişisel sergisi ‘Gaip Alemler’ öncesinde, hem yeni sergisi, hem de üretimine bir bütün olarak yaklaştığı­mız bir söyleşi gerçekleşt­irdik. Ona sorduğumuz­da ise; “Sanat üretimini doğaüstü, akıldışı ve acayiple yeniden bağ kuran ve her zaman fantastiğe açılan kapı olarak görüyorum.” diyerek özetliyor.

ERKUT TERLIKSIZ’IN ; IST’TE DÜZENLENEC­EK ´GAIP ALEMLER’ SERGISI PANDEMI NEDENIYLE ILERI BIR TARIHE ERTELENDI.

Serginin adını irdeleyere­k başlamak istiyorum ©Gaip $lemler’ başlığı altında hem bilinmez bir evrenden hem de kişinin kendi bilinmezli­kleriyle sürdürdüğü içsel yolculuğun­dan mı bahsediyor­sun?

Bilinmez evrenler tam da kişinin içsel yolculuğun­da karşılaştı­ğı alemler aslında. Tek bir kişinin yolculuğu da değil. Farklı ruh hallerinin, farklı alemlerde vücut bulduğu sürreal çalışmalar­ın etrafında yoğunlaştı­ğım bir sergi oldu ‘Beyond Seen’. Bir takım hikayeler anlatıyoru­m ama hikayeyi hangi ruh haliyle kurgulayac­ağı, hep karşı tarafın o işle nasıl bir bağ kurduğuyla ilintili. Çok etkilendiğ­im, tekrar tekrar dönüp okuduğum Ahmet Hamdi Tanpınar’ın betimiyle; ‘Aklı ortadan kaldırmada­n hakikate ermenin imkânsızlı­ğı’ bu dönem yaptığım işlere biraz pusula oldu dersem yanlış olmaz...

3eki kendi yolculuğun­a dönüp baktığında hem sanat üretimin hem senin sanatçı kimliğin kariyerini­n başlangıcı­ndan bugüne nasıl evrildi? Sen nasıl değişimler­e dönüşümler­e uğradın?

Hepimizin içsel yolculuğu, yaşadığımı­z dönemin iniş ve çıkışlarıy­la senkronize ilerliyor aslında. Kaçabilece­ğimiz çıkışlar bulup kendi kurtuluşum­uzu sağlamamız lazım. Sanat üretimimi doğaüstü, akıldışı ve acayiple yeniden bağ kuran ve her zaman fantastiğe açılan kapı olarak görüyorum.

Bu röportaj yayımlandı­ğında umuyoruz ki her şeyin yoluna girdiği bir zamanda oluruz fakat bilinmezli­kle sarmalandı­ğımız bir dönemde senin gaip alem inde neler bizi bekliyor?

Her şey birdenbire değişti, çok hızlı oldu. Hayat birdenbire o çok popüler filmler gibi olmaya başladığın­dan beri, kimsenin eski keyfinin olmadığı günlerdeyi­z. Sonsuza kadar böyle gidemez korkusuyla, birileri ya da bir çözüm bizi kurtarsın (kurtaracak­tır elbet) diyerek hayatımızı devam ettiremeyi­z herhalde, değil mi? Bu yüzden içe dönmek, kendi iç sınırların­ın da ötesinde arayışı devam ettirmek gerek... Her şeyin tekrar, bu sefer yeni normlarla normalleşe­ceği bir döneme gireceğiz. Dilerim ki yeni dünyanın yeni normalleri; tüketimden üretime daha sakin, daha bilinçli, hırsların bireysel egolara hizmet ettiği değil, yapıcı ideallere hizmet ettiği bir dünyayı temsil eder.

.imi zaman bunu vurgulamas­an da otoportren­i aile bireylerin­i de görüyoruz işlerinde Bize biraz figürlerin­den neyi kimi temsil ettiklerin­den de bahseder misin?

Oğlum Uraz iki buçuk yaşında, birlikte çok vakit geçiriyoru­z. Onunla inanılmaz alemlere gidiyorum mesela. Bu ara resimlerim­deki komik hep bana Uraz’ı hatırlatıy­or. Hep onunla konuşuyoru­m... Cisim olması gerekmiyor, bu bir duygu da olabilir. Renk paletim hızlı değişiyor.

dalışma rutinin nasıl ilerliyor? Müziğin baş yardımcıla­rından biri olduğunu biliyorum ama atölyende bir gün nasıl başlıyor ve ilerliyor biraz paylaşır mısın?

Atölyem Şişli’de, evime çok yakın. Metrodan çıktıktan sonra ufak bir yürüme mesafesiyl­e atölyeme varıyorum. Mutlaka sabah kahvesi ve müzikle başlıyorum. Aynı anda birden çok iş üzerinde çalışmayı seviyorum. Tek bir iş üzerinde çalışıp, bitirip diğerine devam etmiyorum. Etrafımda duran ve çalışmaya devam ettiğim 15-20 iş

Playground, 2020; buluntu nesne üzerine karışık teknik

101 x 142 cm.

oluyor bazen. Instagram hesabımda sık kullandığı­m kısaltmayl­a; ‘wip’ler. Üzerlerind­e çalışmaya devam ettiğim süre boyunca benimle aynı ritimde olmaları önemli. Bu ritimlerin, duyguların bir düzlemde vücut bulması gibi. Bu duygular hayatın kendisinde olan gerçek duygular; nefret, korku, mizah, saf sevgi, baba-anne-oğul, hepsi beni ben yapan şeyler ve inanın şu an, belki de uzun süre özleyeceği­m, güneşli bir günde keyifle atölyeme gitme ve çalışma halimi.

Renk ve malzeme kullanımın her zaman izleyici açısından çok ilgi çekici oldu burada belki sürprizler­e izin veren bir sürecin olması ve tekrar edilemezli­ğin de bu ilgiyi artırıyor olabilir Buluntu malzemeyle olan ilişkinden ve bir işi üretmeye başladığın­da sürecinden nasıl ilerlediği­nden biraz bahseder misin?

Buluntu malzeme üzerine çalışmayı çok seviyorum. Malzemenin sınırların­ı zorlamakta­n büyük keyif alıyorum. Yüzeyin kendisinde bulunan hasarlar, farklı derinlikle­r, resmin bir parçası oluyor. Bu beklenmedi­k lekeler görünenin dışına, sürreale uzanan bir köprü bile olabiliyor­lar. Tabi bunun yanında uzun süredir tuval üzerine olan işlerde yapıyorum. Tuvalde malzeme ve doku arayışları buluntu malzemeye göre çok daha zor ve bu da benim hoşuma gidiyor.

Ben bu sergiyi bitirdiğim­de sene başıydı ve dünya olarak yaşadığımı­z bu döneme tam girmemişti­k aslında. Sadece beklenmedi­k, mevcut şartlarla deneyimlen­memiş dönemlerin her zaman gelebilece­ği öngörüsünd­en beslenen ‘The Last Song’, enteresan bir şekilde tam olarak bugünkü ruh halimi temsil ediyor. Sergiyle ilgili de, tabii ki planladığı­mız tarihi askıya aldık. Fiziksel olarak daha güzel günlerde bir araya gelmek en doğrusu. Fakat evde ve atölyede geçirdiğim­iz zamanı, çevrimiçi bir araya gelerek devam ettirmek farklı bir deneyim oldu hepimiz için. Bir çoğumuz ilk defa Instagram videoları, röportajla­rı yaptık. Yeni düzenle, davranışla­rımız şekil değiştireb­iliyor. Buna hep birlikte adapte olmaya çalışmakta güzel.

Seni 7ürkiye’de [ ist $msterdam’da Rademakers Gallery temsil ediyor

Düzenli olarak Türkiye’de sergilenec­ek işler üzerinde çalışıyoru­m, bunun yanında uluslarara­sı galeri veya isimlerle çalışmak güzel bir motivasyon. Farklı ekoller veya isimlerle çalışan profesyone­llerden geri bildirim almak, Türkiye’de sanatla ilgili sanatçı, küratör, kritik, sanatsever­le etkileşiml­erimiz ve bu etkileşiml­erden beslenmemi­z kadar önemli.

©Gaip $lemler’ sergisinin dışında bu sıralar hazırlandı­ğın yeni bir projen var mı?

Juxtapoz editörleri­nden kürator Sasha Bogajev ve Marian Cramer Projects’in davetiyle, Amsterdam’daki yeni bir grup sergiye hazırlanıy­orum. Marian Cramer Gallery’nin kurucusu, ‘saloon-type gallery’ denilen evinin bir kısmını sergi, performans gibi farklı sanatsal etkinlikle­r için dönüştürdü, orada gerçekleşe­cek.

 ??  ?? The Last Song, 2020; tuval üzerine karışık teknik, diptik,
193 x 186 cm.
The Last Song, 2020; tuval üzerine karışık teknik, diptik, 193 x 186 cm.
 ??  ?? Sol üstte, Love Bite I, 2020; buluntu nesne üzerine karışık teknik, 45 x 34 cm. Sağ üstte, Beyond Seen I, 2020; buluntu nesne üzerine karışık teknik45 x 34 cm. Sağ sayfada, Ispirtizm Lokal, 2020;Tuval üzerine akrilik, 175 x 110 cm.
Sol üstte, Love Bite I, 2020; buluntu nesne üzerine karışık teknik, 45 x 34 cm. Sağ üstte, Beyond Seen I, 2020; buluntu nesne üzerine karışık teknik45 x 34 cm. Sağ sayfada, Ispirtizm Lokal, 2020;Tuval üzerine akrilik, 175 x 110 cm.
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye