Dijital Çağda Sanat
Yeni nesil sanatçıların Instagram hesaplarını pazarlama aracı olarak kullanması, Y kuşağı koleksiyonerlerin satın alma alışkanlıklarındaki farklılıklar, açık artırmalarda kripto para kullanımı ve online sanat eseri satışlarındaki artış ile birlikte sanat dünyasında dijital dönüşüm hızlı başladı.
Sabah kalktığınızda ne yapıyorsunuz? Bundan tam on yıl önce bu soruyu birine sorduğumuzda genellikle aldığımız ilk cevap ‘diş fırçalama’ ya da ‘yüz yıkama’ iken bugün hiç şüphesiz birçok kişinin cevabı ‘sosyal medyada dolaşmak’ olacaktır. Özellikle de Instagram’da. Geçtiğimiz aylarda Instagram tarafından açıklanan raporda 6 Ekim 2010’da Silikon Vadisi’nde Kevin Systrom tarafından akıllı telefonlar için geliştirilen online fotoğraf paylaşım uygulamasının bugün, 2020’li yıllara girerken aktif kullanıcı rakamının bir milyar kişiye ulaştığını gösteriyor. Ayrıca aynı rapor bu aktif kullanıcıların yüzde 63’ünün her gün mutlaka Instagram’a baktığını ve günde bir kullanıcının Instagram’da geçirdiği vaktin ortalama 28 dakika olduğunu gösteriyor. Bugün dünyanın en güçlü iletişim kanallarından biri olduğunu bu rakamlarla tüm dünyaya kanıtlayan Instagram hiç şüphesiz yeni nesil sanatçıların da radarına giriyor. Son zamanlarda birçoğumuzun zaman tünelinde ya da keşfet kısmında dolanırken karşımıza çıkan ‘link in bio’ ibaresi onların bu sosyal medya mecrasındaki en yakın dostları.
MİLLENNİAL NESLİNİN SANAT TUTKUSU Vincent Van Gogh, Johannes Vermeer, Henri de Toulouse-Lautrec ya da Paul Gauguin gibi vefat ettikten sonra meşhur olan sanatçıların devri içinde bulunduğumuz dijital çağda sona eriyor. Instagram’ın hayatımıza girmesiyle yapılan eserlerin resim atölyelerinin ya da çatı katlarının ücra köşesinde eskidiği, sanatçıların kendi sergilerini gerçekleştirmek adına galeri galeri gezdiği ya da satış yapmak adına sanat simsarlarına yüksek oranlarda komisyon verdiği günler yavaş yavaş geride kalıyor. Özellikle kapıların sürekli yüzlerine kapandığı, sanat dünyasına yeni giriş yapanlar için bu online (demokratik) fotoğraf paylaşım uygulamasının sunduğu fırsatlar göz ardı edilemeyecek kadar fazla. Hatta Instagram profillerini dijital portfolyo olarak kullanmalarının çok daha ötesinde... Hesaplarında eserlerin oluşum sürecini, atölyelerinden özel köşeleri, ilgi alanlarını ya da ilham kaynaklarını paylaşan sanatçılar, eserlerinin yanı sıra birey olarak da dikkat çekerek farklarını ortaya koymayı başarıyor. Bunun en büyük nedeni ise günümüz koleksiyonerlerin (Yapılan araştırmalar çoğunlukla 40 yaş altında olduğunu gösteriyor.) artık yeni sanatçı keşiflerini sadece bu mecrada yapıyor olmaları.
Hiscox Online Art Trade’in yayınladığı 2019 yılı raporunda online sanat satışlarının 4.64 milyar dolara ulaşarak yüzde 9.8 oranında arttığını gösterirken 2019 Art Basel/UBS sektör raporunda ise Dr. Clare McAndrew bu oranın ileriki yıllarda yüzde 11 olacağını belirtiyor. Üstelik online sanat eseri alan bireylerinin yüzde 47’sinin yılda 100 bin dolardan fazla sanata bütçe ayıran koleksiyonerlerden oluştuğu da raporda belirtiliyor. Ancak McAndrew’in hazırladığı raporda bizim asıl ilgimizi çeken günümüz koleksiyonerlerin yüzde 45’lik kısmının 21 ile 38 yaş arasından oluşması. Geçtiğimiz Mart ayında Sotheby’s’in Hong Kong’da gerçekleştirdiği açık artırmada KAWS’ın The Simpson eserinin 14.8 milyon dolara 49 yaşındaki Japon tasarımcı Nigo tarafından satın alınması ise bunun öne çıkan örneklerinden. Üstelik Andrew bu oranın önümüzdeki yıl yüzde 11 oranında artmasını beklediğini de açıklıyor. Millennials olarak da bilinen Y kuşağının sanat dünyasında elde ettiği bu güç hiç şüphesiz yukarıda belirttiğimiz gibi yeni sanatçı keşiflerini Instagram’da yapmaları gibi birçok değişimi de beraberinde getiriyor.
GİRİŞİMCİ-SANATÇILAR YÜKSELİŞTE
Tarih boyunca toplumdan uzak durmayı tercih eden sanatçılar değişen bu dünya sistemiyle birlikte artık her zamankinden daha ulaşılabilir bir duruşa sahipler. Julia Powell, Ashley Longshore, Dan Lam, Alexa Meade, Signe Pierce, Sarah Meyohas gibi tüm iletişim ve satış sürecini Instagram’dan üzerinden gerçekleştirerek meşhur olan ve bugün dünyaca ünlü birçok galeride eserleri sergilenen girişimci-sanatçıların sayıları azımsanamayacak kadar artarken eserleri milyon dolara satılan dünyaca ünlü sanatçılar ise Instagram hesaplarını aktif olarak kullanmaya başladı. Özellikle Cindy Sherman, Jeff Koons, Takashi Murakami, Ai Weiwei ve James Turrell bu anlamda çok etkili paylaşımlara imza atıyorlar. İzledikleri konserlerden gezdikleri sergilere, eserlerinin hazırlık sürecinden en yeni sergilerine hayatlarının her aşamasını oldukça yaratıcı bir şekilde paylaşmaları onların eserlerinin değerini de arttırıyor.
Instagram’ın sanatçılar üstündeki olumlu etkileri, Y kuşağının satın alma alışkanlıklarındaki farklılıklar ve online sanat eseri satışlarındaki hızlı artış, dünyaca ünlü galeri, müzayede evleri ve müzeleri de zorunlu olarak dijital dönüşüm sürecine sokuyor. David Zwirner ile Gagosian’ın 2017 yılında sanal tur odaları yayınlamasıyla başlayan bu süreç geçtiğimi yıl büyük bir ivme kazandı. Artık sanal ya da artırılmış gerçeklik ve yapay zeka teknolojisi sayesinde yeni bir sanat eseri satın almak için galeri gezmeye, fuarlara ya da müzayedelere katılmaya gerek kalmadı. Artsy’nin geliştirdiği yeni bir iOS uygulaması tüm eserleri sanal gerçeklik sayesinde asmak istediğinizde yerde görmenize olanak sağlarken Easton Gallery de aynı türde bir hizmeti özel alıcılarına sunuyor. Sotheby’s ile Christie’s müzayede evleri ise dünyanın farklı noktalarındaki daha fazla kişiye ulaşmak adına bazı açık artırmalarını sadece online platformda gerçekleştiriyor. Dijital ortamda daha etkili ve hedef odaklı bir hizmet vermek adına Art Agency Partners’dan destek alan Sotheby’s online satışlarda Çin ve Hindistan’dan katılımcıların oldukça fazla olduğunu açıklıyor. Ancak bizce günümüz açık artırmalarını farklı kılan en büyük özellik kripto paraların kullanımı. Alıcının kimliğini gizli tutmaya yardımcı olan, paranın satış işlemi gerçekleştiği an satıcıya ulaşmasını sağlayan Blockchain teknoloji hem zaman tasarrufu hem de güvenlik açısından şu sıralar sanat dünyasında oldukça tercih edilen bir yöntem. Ayrıca bu teknoloji ile birlikte Maecenas, Feral Horses ya da Masterworks gibi firmalar yatırım amaçlı alım yapan koleksiyonerlere eserin tamamı yerine, başka biriyle ortak bir kısmını alma olanağı da sağlıyor. Son zamanlarda kısmi satın alma akımı lüks sektöründe oldukça yükselişte. Özellikle de sanatın yanı sıra yarış atı, araba ve saat satın alımında. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda içinde bulunduğumuz dijital çağda sanat dünyasında daha birçok değişime şahit olacağımıza hiç şüphe yok. Üstelik COVID-19 salgını nedeniyle bu değişimler beklediğimizden daha çabuk meydana gelecek. Hatta başladı bile... Bekleyip hep birlikte gelişmeleri göreceğiz.
KAWS, The Kimpson Album, 2005; tuval üzerine akrilik, 101.6 x 101.6 cm.