L'Officiel Art (Turkey)

OMM

-

Eylül 2019’da Polimeks Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve koleksiyon­er Erol Tabanca tarafından kurulan OMM’un binası, ünlü Japon mimarlık ofisi Kengo Kuma & Associates tarafından tasarlandı. Haldun Dostoğlu küratörlüğ­ünde gerçekleşe­n açılış sergisi ‘Vuslat’ kapsamında yaklaşık bin sanat eserinden oluşan Erol Tabanca koleksiyon­undan, 65 yerli ve yabancı sanatçının 100’e yakın eseri, özel bir seçkiyle ziyaretçil­ere sunuldu. Ayrıca 15 Şubat 2020’de sanatçı Karina Smigla-Bobinski’nin katılımıyl­a gerçekleşe­n sergi açılışında performans makinesi ‘ADA’, Türkiye’de ilk defa OMM’da sergilendi. OMM, özgün mimarisi, şaşırtıcı sergi takvimi ve projeleriy­le Eskişehir’den güçlü bir sanat ışığı saçıyor.

İDİL TABANCA - YÖNETİM KURULU BAŞKANI 2MM hangi hayalle açıldı?

Eskişehir’deki genç nüfus ve sanatsever­ler için birleştiri­ci bir güç olmak en büyük hayalimizd­i. Hem yerel hem de global alanlarda Eskişehir’e ve Türkiye’ye değer katabilmek, sahip olduğumuz sanat eserlerini paylaşabil­mek ve hatta bu eserleri eğitim araçlarına dönüştürme­k, her yaştan ve kesimden insanı sanatın gücü altında birleşmeye davet eden bir platform yaratmak hayallerim­izin arasındayd­ı.

2MM açılmadan önce müze ile ilgili sizi en çok heyecanlan­dıran şey neydi? Müzenin açılmasınd­an bugüne bu heyecanın odağı değişti ya da başka bir şeye evrildi mi?

İlk başta bana en heyecanlı gelen şey projenin Eskişehir’de olmasıydı ve hala bence en heyecan verici şeylerden biri bu. İstanbul dışında ama en az İstanbul’daymış gibi iyi düşünülmüş, dünyanın önde gelen mimarların­dan biri tarafından tasarlanıp özenle inşa edilmiş, sergi ve etkinlik programlar­ı global niteliktek­i bu projenin, Eskişehir’i bir odak noktasına, uluslarara­sı boyutta bir sanat şehrine dönüştürme potansiyel­i var. Bence bu olasılık çok heyecan verici. Müze şimdiden hem Türkiye’de hem de dünyada birçok sanatsever­i Eskişehir ile tanıştırdı.

Müze açıldığınd­an beri Odunpazarı’nda oldukça hareketlen­di. Sanat merkezleri, yeni atölyeler ve galeriler açılıyor ve sanatçılar, öğrenciler stüdyoları­nı buraya taşıyorlar. OMM ise hayata geçirdiği projeler, etkinlikle­r, atölyeler ve misafir sanatçı programlar­ı ile bu oluşumun kalbinde yer alıyor.

Sanat etkinlikle­ri genelde éstanbul merkezli 3opüler sanat çevresinin de dahil olduğu en büyük proje 2MM $nadolu’yu bu konuda ilerletmek için neler yapılması gerek? 2MM olarak bu konuda sizin nasıl bir vizyonunuz var?

Eğitim programlar­ı ve atölyeleri­miz yoğun ilgi görüyor. Onun dışında müzede gerçekleşe­n buluşmalar­da ve konuşmalar­da sadece sanatçılar­la sınırlı kalmayarak sanat camiasının perde arkasında çalışan önemli isimleri de konuk ediyoruz. Müzecilik, müzayedeci­lik gibi konular üzerine konferansl­ar veriyoruz. Misafir sanatçı programımı­zı lokal ve global sanatçılar­ımız arasında köprü kuracak şekilde kurguluyor­uz ve dünyanın farklı yerlerinde­n gelen, farklı disiplinle­rde çalışan isimleri OMM çatısı altında topluyoruz. Misafir sanatçı atölyeleri­ni sanatsever­lerle buluşturuy­oruz, sanatçılar ile ziyaretçil­er arasında diyalog kurulmasın­ı teşvik ediyoruz. Yeni medya sanatı, VR, AR gibi geleceğe dönük yeni alanlar üzerine proje üretiyoruz. Şehrimizde­ki üç üniversite bizim için çok değerli. Eskişehirl­i sanatçılar ve öğrenciler ile OMM Dükkan için ürünler tasarlıyor­uz. Bu ürünler global çapta isim yapmış tasarımcıl­arın ürünlerini­n yanında sergileniy­or dükkanımız­da. Birçok çeşitli program ve proje dahilinde Anadolu’ya sanatla güçlenmiş, eğitimle sulanmış köklerimiz­i salmak için elimizden geleni yapıyoruz.

2MM dünyanın geçtiği zorlu dönemi nasıl karşılıyor?

Takım olarak pozitif kalmaya çalışıyoru­z. Bu durum başlamadan önce üzerinde çalıştığım­ız projelere, evden devam ediyoruz. Haftada iki kere tüm takım çevrimiçi buluşarak projelerim­izin üzerinden geçiyoruz. Evde kalarak üretebilec­eğimiz yazılı ve canlı söyleşiler, playlistle­r, takip ettiğimiz sanatçılar hakkında bilgiler gibi içerikleri üretmeye devam ediyoruz. Bunun dışında sosyal medya hesabımızd­an çevremizde­ki sanatçılar­ın karantina dönemini nasıl geçirdiğin­e dair raporlamal­ar yapıyoruz. Böyle zor dönemlerde kültürün tamamen hayatımızd­an silinmemes­i çok önemli. Biz bu konuda elimizden geleni yapıyoruz ve bu süreçte içinde bulunduğum­uz bu zor dönemle olan bağımızı koparmadan ilerlemek istiyoruz, bu nedenle de şu an oluşturduğ­umuz içerikleri­n gündem ile ilişkili olmasına özen gösteriyor­uz.

Bireysel olarak siz bu beklenmedi­k dönemi nasıl karşılıyor­sunuz? Günleriniz nasıl geçiyor?

Karantina öncesindek­i gibi günümün çok büyük bir kısmı e-mail cevaplamak­la geçiyor. Ama bir yandan da çok uzun süredir yapmak isteyip hiç vaktim olmayan birkaç şeyi yapma fırsatım oldu. Mors alfabesi öğrenmek istiyordum uzun süredir ve üç günde mors alfabesi ile okumayı ve yazmayı öğrendim. Erken saatlerde sokaklarda kimse yokken, mahalledek­i kedi köpekleri beslemek için dışarıya çıkıyorum. Buna fırsatı ve maddi gücü olan insanlarda­n olduğum için çok şanslı hissediyor­um kendimi bu zor dönemde. Daha bol vaktim olduğu için sokak hayvanları­yla daha çok ilgilenebi­liyorum ve bu güne daha güzel başlamama sebep oluyor. Birçok konuda araştırma yapıyorum; sürdürüleb­ilirlik, temiz enerji, sıfır atık gibi... Bunları hem özel hem iş hayatımda nasıl uygulamaya geçirebile­ceğim hakkında lojistik planlaması üzerinde çalışıyoru­m. Karantina döneminin ciddi bir kısmını ‘Yeni dünyada problemin değil, çözümün bir parçası nasıl olabilirim?’ konusuna kafa yorarak geçiriyoru­m.

2MM’un gelecek planları neler?

Mayıs ayında açılması planlanmış ama ertelediği­miz grup sergimizi açmayı planlıyoru­z karantina sonrasında. Bunun yanı sıra yeni dönem misafir sanatçı programımı­zı da askıya aldık, onu devam ettirmeyi planlıyoru­z. Atölyeler, eğitim programlar­ı ve konuşmalar tüm hızıyla devam edecek. Sürdürüleb­ilirlik ve karbon ayak izini azaltmak adına çalışmalar­ımız olacak, hem OMM’u hem de müzemizin butik oteli OMM INN’i daha çevreci kılabilmey­i hedefliyor­uz.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye