Zamansal yolculuk: Cindy Sherman
Cindy Sherman, 1975 yılından beri oluşturduğu retrospektif eserlerini tarihin derinliklerinden çıkararak, Paris’in en gözde müzesi olan Fondation Louis Vuitton’da sanat tutkunlarıyla buluşturuyor.
Çağdaş sanatın en önemli ve etkili ismi dediğimizde, aklımıza şüphesiz Cindy Sherman geliyor. Üniversite yıllarında kostüm ve makyajla farklı görünüm sağlayarak otoportrelerini çekmeye başlayan Sherman, aslında o yıllardan itibaren yaratım sürecine başlamış oluyor. Otoportrelerini çeken sanatçı, kendisinden daha çok yarattığı karakterleri ön plana çıkararak eserlerini oluşturuyor. Sanat tarihinden dergilere, televizyondan filmlere kadar birçok alanla karşımıza çıkan sanatçı, en son retrospektif sergisi ile birlikte çağdaş kimliğine özgün bir çalışma daha ekliyor: Cindy Sherman retrospektifi.
Sanatçının, daha önce hiç görmediğimiz bazı çalışmalarının da yer aldığı retrospektifi, 1975 yılından günümüze kadar oluşan 170 esere ışık tutuyor. Geçtiğimiz son on yıl içerisinde Avrupa’da gerçekleşen en geniş Cindy Sherman sergisi olma özelliği taşırken, aynı zamanda sanatçının 14 yıl aradan sonra Paris’te sergilediği ilk sergi olma niteliğini taşıyor. Plastik makyaj ve kostümlerle öne çıkan eserler, içinde bulunduğumuz pandemi sürecine meydan okuyarak yaratımın daha da güçlenmesi konusunda tüm sanatçılara ilham veriyor. 300’den fazla fotoğrafın bulunduğu sergiye, 2014 yılında açılan Fondation Louis Vuitton ev sahipliği yapıyor. 23 Eylül 2020 tarihiyle 3 Ocak 2021 tarihleri arasından sanat tutkunlarına kapılarını açan sergiye daha anlamlı bir bakışla bakabilmek için, retrospektifin detaylarını oluşturan noktaları incelemeye ne dersiniz?
Kalıplara karşı
Fotoğrafı bir kavramsal sanat malzemesi olarak görmesi, Cindy Sherman’ın sanat dünyasındaki temelini oluşturuyor. Saf hallerinden arındırdığı konuları, kendi merceğiyle inceleyerek eserleriyle buluşturuyor. Dogmatik ideolojik tavırlara karşı gelen Sherman, dönemin güncel konularıyla farklı bakış açıları sunuyor. Çoğu yapıtlarında ise feminizm ile öne çıkıyor. Çalışmalarının temel amaçlarından birini, toplumsal cinsiyet algısını yıkma düşünce