Öykü Topal Kimdir?
1993 yılında İstanbul’da doğan Öykü Topal, çizim yapmaya küçük yaşlarda başladı ve güzel sanatlar lisesinde okudu. Liseden sonra moda tasarıma ilgisiyle birlikte gelişen moda çizimleri onu illüstrasyon ve ardından da resme yöneltti. Topal, 2019 yılında REM Art Space’e gerçekleşen Bring your own water ve 2020’de Eksibir’de gerçekleşen Kemikler Üstüne Şarkılar dahil olmak üzere 20’nin üstünde karma sergide yer aldı.
Sanatınızı nasıl anlatırsınız?
ÖT: 2016 Eylül ayında ilk soyut resmimi yapıp, yaptığım şeye tabiri caizse aşık oldum. O noktada yaptığım tablonun çok süper bir şey olmadığını biliyordum ama önemli değildi; yaptığım resim beni özgürleştirmişti. Hep peşinde olduğum özgürlüğü sonunda orada, tuvalin başında bulmuştum. O günden beri bu tutkumun peşinden gidiyorum. Akademik anlamda görsel sanatlar ve özellikle resim alanında herhangi bir eğitim almadım fakat eğitimsiz olduğumu da söyleyemem. Kendi kendini eğitmekte olan bir ressamım. Sanatın kapsayıcılığına ve biricikliğine inanıyorum. İlk resmimi yaptığımdan bu yana içimde hala aynı ateş yanıyor; kendimi kendimce anlatabilme isteği bu ateş. Resimlerime çoğunlukla bir referans noktası belirlemeden içgüdüsel jestlerle başlıyorum ve resmin beni yönlendirmesine izin veriyorum. Her adımımı planlamak yerine, resmi akışta çözümlemeyi gerektiren bi çalışma prensibim var. Çoğunlukla tuval veya kağıt üzerine yağlı ve kuru pasteller, akrilik ve yağlı boya çalışıyorum. Bazen bazı resimlerimi bir şiirle tamamladığım da oluyor. Son zamanlarda monotip baskı tekniğini araştırıyorum ve bu baskı tekniği ile başka teknikleri birleştirdiğim Terra Nullius isminde bir seri oluşturdum. Bu seride mekanın ve insanın birbirlerine karşı olan aidiyet duygularını irdeleyip; içimizde ve dışımızdaki bu kalabalıklığının arkasında saklanan ıssızlığı, sahipsizliği ve zamanla evrimleşen, evrimleşirken katılaşıp taşlaşan, adeta bir diyara dönüşen insan egosunu soyut bir dille dışa vurmayı amaçlıyorum.