İşin sırrı parıltısında saklı
Stillerimizin dikkat çekmesini sağlayan mücevherler her geçen gün daha etkileyici tasarımlarla karşımıza çıkıyor. Bu tasarımların mimarlarından olan Tophills’in kurucusu Hanzade Topaloğlu ise bizleri ışıltılı bir yolculuğa çıkarıyor.
Her güçlü kadının bir hikayesi vardır. Sizin hikayenizi dinleyebilir miyiz?
Ailem vesilesiyle her daim mücevher sektörünün içindeydim. Küçüklüğümden beri tasarım ve çizime ilgim vardı. Doğaya olan düşkünlüğüm ve onunla bütünlüğüm bana her zaman ilham ve güç vermiştir. Gemoloji (değerli taş) biliminin içerisinde kendimi bulmam ve mücevher tasarımına yöneldiğimde en çok tabiat figürlerine önem vermem de bundan kaynaklanıyor. Çıkarıldığı bölgelerde doğa ve insan sömürgeciliğini besleyen ilkel pırlantanın yerini son 10 yıldır gemologlar tarafından üretilen ve Dünya Pırlanta Örgütü tarafından da pırlanta olarak kabul edilen uluslararası sertifikalı etik laboratuvar pırlantası alıyor. Bu sadece pırlanta değil, pırlantadan fazlasıdır, bir vizyondur. Kendi mesleğimde de yolum; sektörümdeki tabuları yıkmak, iyi ruh, yaratıcı zeka ve insani değerlerin bilgeliği ile mücevherde egosuz bir bakış açısı yaratmak.
Stilinizi nasıl tanımlarsınız?
Zamansız bir ruha ve stile sahibim. Geçmişle barışık, bugünü hakkını vererek yaşayan, yarını da gerçekliğimden aldığım huzurla ve özgür bir ruhla tasarlayan bir kadınım.
Etkili bir iş ortaya çıkarmakta elde edilen deneyimler önemli bir yol oynuyor. Sizin deneyimlerinizi neler oluşturuyor?
Gerek gemoloji gerekse tasarım alanında yurtdışında aldığım eğitimler tabii ki vizyon edinmem konusunda çok önemliydi. Özellikle İsviçre’de çalıştığım dünya markası bana çok şey kattı. Ama bende ayrı yeri olan öyle bir eğitim alanı var ki, dünyanın en önemli yerlerinden olan Kapalıçarşı. İşin mutfağında terlememişseniz eğer, sadece eğitim ve etiket asla yeterli olmayacaktır.
Başarının son basamağını belki de globalleşmek oluşturuyor. Siz de dünyaya açılan bir isim olarak neler söylemek istersiniz?
Dünyada her şey her an birbiriyle etkileşim halinde. Suyun bile etkileşime sahip olduğu kanıtlandı. Her su damlası yağmurla size ulaşana kadar dünyanın her zerresinden en az yedi kez geçiyor. İster globalleşme ister dijital medya deyin, farklı vesilelerle bilgi ve frekans bir şekilde aktarılır. Ben işimi doğaya, evrene saygı duyan ve ona fayda sağlayan bir aşkla yapıyorum. Bu yüzden evrenin yaratım gücünden güç aldığıma çok inanıyorum. İyi ruh ve insani değerler, hangi coğrafyadan olursanız olun, her kültürde fark edilir, değer görür. Böylece globalleşmek kaçınılmaz hale gelir. Bugün dünyanın birçok ülkesinden pek değerli insana özel mücevher çalışmaları yapıyorum.
Tasarımlarınızın enerjisi birçok kişide farklı hisler uyandırabiliyor. Bu etkileşim size nasıl hissettiriyor?
Her taşın içerdiği minerallere göre bir DNA’sı var. Ancak bir taşın sizin için olan değerini yine siz belirlersiniz. Şu taş size iyi gelir gibi pazarlamaları doğru bulmuyorum. Hangi taş kişiyi iyi hissettiriyorsa, o onun enerji kaynağıdır.
Gelecek planlarınız neler?
Unisex ve casual bir koleksiyon hazırlıyorum. Beylerin özellikle hem takım elbise hem de günlük yaşamda kombinleyebileceği bir koleksiyon. Spiritüel ve daha önce mücevherlerde hiç kullanılmamış bir obje ile bu koleksiyonu oluşturacağım. Yanında bir de felsefesini içeren kitabım yer alacak.