Muhteşem dengenin sırrı
Işıltılar, tüy detayları ve ihtişam... 16Arlington, enerjisi ve dinamik çizgisiyle moda sahnesinde çoktan kendine yer edindi. 2017’de ilk koleksiyonlarını sunan markanın kurucuları Marco Capaldo ve Federica Cavenati, birlikteliklerini başarılı bir iş ortaklığına çevirirken, kimi zaman minimal kimi zaman ise maksimal parçalar ortaya koyuyor. Beymen mağazalarında da satıştan olan markayı daha yakından tanımak için Capaldo ve Cavenati ile olan röportajımıza göz atın deriz.
Kendi markanızı kurma fikri nasıl gelişti?
Londra’da üniversitede tanıştıktan ve birlikte pek çok projede çalıştıktan sonra 16Arlington’ı kurmaya karar verdik. Profesyonel olarak ilk çalışma deneyimimizin ardından kendi markamızı yaratmamız gerektiğini düşünmeye başladık. Ardından bir kapsül koleksiyon sunmaya karar verdik. 16Arlington için dönüm noktası ne oldu?
Oldukça heyecan verici projeler gerçekleştirebildiğimiz için şanslı olduğumuzu hissediyorum ki bu durum marka için harika bir başarı, tabii bizim için de bir dönüm noktasıydı. Brit Ödülleri’nde Jorja Smith’i giydirmek, muhteşem bir tecrübeydi. Ayrıca Lizzo’nun yer aldığı bir magazin dergisinin kapağında yer alan özel bir parça yarattık. O sayı bizim için özeldir. Bir koleksiyonu tasarlarken sizi neler besler?
Bizim için ilham her yerden gelebiliyor. Kitaplar, seyahatler ya da işe gitmek... Etrafımızda çok yaratıcı bir arkadaş grubumuz, ailemiz ve ekibimiz olduğu için çok şanslıyız. Onlar bize gerçek birer ilham kaynağı oluyor. Bir çift olarak birlikte çalışmanın kolay ve zor tarafları neler?
Birlikte çalışmanın güzelliği, gerçek bir işbirliği ruhu yakalamak ve bazen en iyi fikirlerin de en büyük çekişmelerden çıkıyor oluşu. Birbirimizin işlerine mutlak bir saygımız var ve ikimiz de ortaya farklı şeyler koymaya çalıştığımız için bir harmoni ve markanın da DNA’sı ortaya çıkıyor.
Minimalizm ve
Kült olma yolunda emin adımlarla ilerleyen 16Arlington, sahip olduğu İtalyan ve İngiliz kökleriyle birlikte güçlü bir harmoni sunuyor.
maksimalizmi başarıyla harmanlıyorsunuz. Bunun sırrı nedir?
Yarattığımız her parça kontrast içermese bile yine de ikimizden gelen güçlü özelliklere sahip. Aynı zamanda ikisinin eşit dengesine sahip olan birçok parçamız da var. Aslında bizim için aslolan sevdiğimiz parçaları yaratmak üzerine kurulu. 16Arlington’ın özgün yanı ne sizce?
Markayı benzersiz kılan, iki uç noktanın dengesi. Feminenliğin yanında maskülen detaylar öne çıkıyor. İtalyan mirasımız ve Londra kültüründen ilham alan ihtişamlı çizgilere sahibiz. Tasarım aşamasında trendleri takip ediyor musunuz?
Aslında bizim için durum, trendleri takip etmekten daha çok içgüdülerimizi takip etmekle alakalı. Bir şeyin iyi olduğunu hissediyorsak bunu yansıtmaya çalışıyoruz.
Peki 16 Arlington, nasıl bir kadını temsil ediyor?
16Arlington kadını yaş grubu ya da mesleğiyle tanımlanmıyor aslında. O, daha çok tavırlarıyla tanımlanıyor. Hepimiz bize ilham veren farklı kadınlarla çalıştığımız için şanslıyız. 16Arlington’ı yaratma konusunda sevdiğimiz şey, birçok kadın tarafından giyildiğini görmek. Koleksiyon tasarlamadan önce aklınızda bir tema canlandırıyor musunuz?
Her yıl, sezon doğrultusunda karar verdiğimiz bir konsept üzerine çalışıyoruz. Bu konsepti başlangıç noktası olarak kullanıyoruz ve koleksiyon, sezonun gerektirdikleriyle birlikte gelişim gösteriyor. Çoğu zaman ikonik ve güçlü kadınlardan ilham alıyoruz. 2019 Sonbahar-Kış koleksiyonu için Marlene Dietrich’den ve 2019 İlkbahar-Yaz için ise Joan Collins and Gina Lollobrigida’dan ilham aldık.
İlk koleksiyonunuzu 2017’de beğeniye sundunuz ve kısa sürede başarılı bir noktaya ulaştınız. Bu başarınızı neye bağlıyorsunuz?
Böyle düşünmenize sevindim! İki yıl çok heyecan vericiydi ve bulunduğumuz noktaya ulaşmamıza yardımcı olan hem basın hem de stok uzmanlarından destek aldık. Bizi nelerin beklediğine ve gelecekte markamızı geliştirmeye dair yapacağımız şeyler için sabırsızlanıyoruz. 2019-20 Sonbahar-Kış koleksiyonunuzu ne doğrultuda hayata geçirdiniz?
Koleksiyonumuz çoğunlukla Marlene Dietrich ve onun sosyal çevresinden yola çıkarak hazırlandı. O nedenle 1940 ve 60’lı yıllarından esintiler mevcut. Sonucunda ise renk patlamaları, baskılı payetler, boncuklar, devekuşu tüyleri ve yüksek parlaklıkta satenler ortaya çıktı.
2020 İlkbahar-Yaz koleksiyonuun hikayesi nedir?
Bu koleksiyonda İtalyan ikon Rafaella Carra bizim için referans oldu. İtalyan köklerimize yoğun bir şekilde bağlı kaldık ve Rafaella’dan ilham alan bir koleksiyon oluşturduk. 1960’ların kilit modellerinin yanı sıra o yılların akıcılığı da bize yol gösterdi. Nostaljik bir yaklaşım izledik.