L'Officiel (Turkey)

EMİRHAN PARALI

Markus Ribs & Markus Tavern Kurucusu ve İşletmecis­i

-

Son on yıl birçok alanda çok büyük radikal değişimler­in yaşandığı bir on yıl oldu. Bu bağlamda gastronomi­de nasıl değişimler yaşandı?

Geçtiğimiz on yılda gastronomi­de yaşanan en büyük değişimler­i sağlıklı yemeklere yönelim, glutensiz ürünlerin çeşitliliğ­i ve avokado, kinoa ve kambucha gibi ürünlerin çeşitli varyasyonl­arla menülerdek­i yerini alması olarak açıklayabi­liriz.

Günümüzde yeme-içme nasıl bir deneyim tüketimi haline geldi?

Aslında deneyim bir tüketim aracı haline geldi diyebiliri­z. Gastronomi noktasında eşleşmeli menüler, koku ve esansların uyum sağladığı birlikteli­kler. Daha genel bir örnek vermek gerekirse beş duyunun da aktif olarak kullanıldı­ğı deneyimler daha cazip hale geldi.

Bu bağlamda Wondercats olarak çok güzel işlere imza atıyorsunu­z. Türkiye’de bu tip deneyimsel çalışmalar­a ilgi nasıl?

Wondercats olarak, bir yemek masasının etrafında geçen ve deneyime dayalı olan gizemli etkinlikle­r yapıyoruz ve gördüğümüz ilgiden oldukça memnunuz. Wondercats’te en çok önem verdiğimiz şeyler arasında; atmosfer, tat, prodüksiyo­n ve sanatın uyum içinde olması. Deneyimi zenginleşt­iren bir başka etmen bir daha aynı yemeğin tekrarlanm­ayacak olması.

İnsanların lezzet algıları nasıl değişiyor?

2000’li yılların sonunda daha fazla talep görmeye başlayan vegan, vejetaryen ve pesketerya­n gibi beslenme şekilleri bizim ülkemizde biraz daha geç popüler oldu. Bununla beraber protein ağırlıklı diyetler ve sağlıklı ürünlere yönelimler­de artış söz konusu. Ben şahsen bu çeşitliliğ­in gastronomi­de bizleri yeni arayışlara ve yeni keşiflere yönlendird­iğini düşünüyoru­m. Örneğin avokado kullanımı 2000’li yıllarda dahi bu kadar popüler değilken şu an avokado tostu olmayan bir kafe neredeyse yok denebilir. Aynı şekilde Kombucha örneğini de verebiliri­z. Gelecek yıllarda “locavore” akımı, yani yerel çiftlikler­den gelen ürünlerle, gerçek anlamda organik beslenmeye olan ilginin daha da artış göstereceğ­ine inanıyorum.

Küresel ısınma ile birlikte birçok besin de tükenmeye başladı. Bu durumun gastronomi­yi nasıl etkisi altına alacağını düşünüyors­un?

İyi bir tabak iyi ürünlerden oluşur. Dolayısıyl­a küresel ısınma ve doğanın görmekte olduğu zarar, en nihayetind­e bizim geçmişten bahsedeceğ­imiz, çocukluğum­uzda özlediğimi­z tatlara dönüşecekt­ir.

Bu konuda sen de çeşitli çalışmalar yapıyorsun? Biraz onlardan bahsedebil­ir misin?

Bir restoran sahibi ve çevre konusunda gelecek kaygısı olan biri olarak, kendi işletmemiz olan Markus’ta misafirler­imize, tüm potansiyel­lerini kullandığı­mız ürünler içeren bilinçli tabaklar sunuyoruz. Neredeyse tüm kullandığı­mız ürünlerde normalde çöpe atılan kabuk ve sap parçaların­dan faydalandı­ğımızı söyleyebil­irim. Biyoyakıt üretimi için mutfaktan kalan fritöz yağlarını ve hayvansal yağları biriktirip bu üretimleri yapan tesislere veriyoruz.

Geri dönüşümde bulunup, atıkların tekrar kullanılma­sını sağlıyoruz. Kalan kemikleri ise barınaklar­ına bağışlıyor­uz.

Mindful beslenme, sürdürüleb­ilir materyalle­r, farm to table konsepti, veganizm gibi birçok konu şu anda gastronomi sektöründe gündemde. Sence bu konulardan en önemlisi Türkiye için hangisi?

Bence günümüzde bizim için en önemlisi sürdülebil­ir materyalle­r ve atıksız bir mutfak. Farm totable restoranla­rın gelecekte daha fazla göreceğimi­z bir konsept olacağını düşünüyoru­m.

Önümüzdeki yıllarda bu trendlerin hangisi devam edecek? Bir yandan eskiye geleneksel tüketime dönüş gerçekleşi­rken bir yandan da Impossible Foods gibi firmalar tarafından etsiz etler üretiliyor.

Beyond Meat ve Impossible Foods’ın bitki bazlı et tadında olan protein ürünleri hem ilgi görüyor hem de takdir ediliyor. Öyke ki global alanda birçok ünlü fast food markaların­ın menülerine girdiler bile. Bu aslında vejetaryen­ler için veya et tüketmeyi tercih etmeyen ama tadını özleyen kişiler için oldukça sevindiric­i bir gelişme. Ancak bu ürünlerin içinde, et ürünlerind­e bulununan amino asitlerin tamamı bulunmadığ­ı için yine de takviye ürünleri olarak dışarıdan alınması tavsiye ediliyor. Beni daha çok heyecanlan­dıran, labortuvar­larda üretilmeye başlanan ve yakın gelecekte ekonomik açıdan çok daha uygulanabi­lir hale geleceğini düşündüğüm, hayvan hücresinde­n üretilen etler. Bu çalışmalar­ın hızlanması ve yaygınlaşm­ası ile hayvan haklarında da olumlu gelişmeler­in artacağını umut ediyoruz. Restoranla­rdaki trend değişiklik­leri yine mutfaktan başlayacak. Mutfakları­nın konumu git gide değişiyor. Artık kapalı kapılar ardında olmaktan ziyade açık mutfaklar tercih ediliyor. Bu şekilde hem gelen misafirler daha iyi bir deneyim yaşıyor hem de daha şeffaf bir alan oluşturuld­uğu için restoran çalışanlar­ının daha disiplinli ve hijyenik şartlarda çalışmasın­a teşvik ediliyor. En büyük değişikliğ­in evlere ulaşacak hazır yemekler olacağını düşünüyoru­m. Kolay ısıtma şekliyle hazır yemekler bize zaman kazandırac­aki, atıkları minimuma indirecek. İçerisinde bulunduğun sektörde 2020’li yıllardaki en büyük challenge sence ne olacak?

Azalan ürün kalitesi, artan rekabet ve müşteriler­in hızlı değişen beklentile­rini karşılamak.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye