L'Officiel (Turkey)

MAYA PORTAKAL BİTARGİL

Portakal Yönetim Kurulu Üyesi ve Galeri Direktörü

-

Dijitalleş­me süreciyle birlikte geride bıraktığım­ız son on yılda birçok alanda çok büyük radikal değişimler oldu. Sence sanat alanında son on yıla damgasını vuran en büyük olay neydi?

2010 yıllarda sanat daha fazla kişiye dokunma şansına sahip oldu. Hem ülkemizde hem de tüm dünyada. Birleşemey­eceği düşünülen kuvvetler sanat ve spor sayesinde yan yana gelir. Yüzyıllar boyunca bu böyle olmuştur. Hızlanan dünyada bunu çok daha net görebiliyo­ruz. Louvre Müzesi’nin Abu Dhabi’de açılması, sanat tarihi ve günümüz güçlerini en iyi şekilde örnekliyor açıkçası. Birkaç ay önce Osman Hamdi Bey’in resimlerin­in Londra’daki satışı, Türk sanatının dünya sanatı piyasasınd­aki dönüm noktası olmuştur.

Meslek hayatının ilk günlerini bu değişimler yaşandığı dönemde geçiren biri olmak seni nasıl etkiledi?

Meslek hayatım, üniversite­den sonra başladı desek bile 2010’dan önce başladı ki bu işin içine doğdum denebilir. 4-5 yasından itibaren annem ve babam sayesinde dünyam böyle şekillendi. 2005-2006’dan bu yana çalışıyoru­m. İşim, aslında yaşam biçimin.

Peki baban Raffi Portakal’ın sanat anlayışıyl­a seninki arasında farklılık oluştu mu?

Oluşmaz mı; elbette oluştu. Üstelik sadece babamla değil insanın kendi içinde bile zamanla farklılıkl­ar oluşuyor ve oluşmalı. Öğrenmenin, gelişmenin en büyük ölçüsü değişim, değişebilm­e.

Sanat sence bu son on yılda nasıl bir kavram haline geldi?

Sanat nedir? Dünya var oldukça bu soru her zaman sorulacak ve bence büyülü tarafı da hiçbir zaman net bir cevabın olamaması.

4. nesil temsilcisi olduğun Portakal Sanat Evi’nde çok uzun bir süredir müzayedele­r gerçekleşt­iriyorsunu­z. Dijitalleş­me ile birlikte sence müzayedele­rin gerçekleşm­e şekilleri de değişti mi?

Elbette. 105. senemiz. Müzayedele­r, sergiler, özel satışlar... Dijitalleş­me sanat dünyasında, her sektörde olduğu gibi çok önemli. Yayılabilm­eyi, büyük kitlelere dokunabilm­eyi mümkün kıldı. PortakalSh­op, Instagram’da, Türk ve uluslarara­sı sanatçılar­ın print ve edisyonlar­ı ile sanatsever­leri birleştire­ceğimiz yeni bir platform.

Lüks ve sanat birbirleri­ni nasıl besliyor?

Sanata bakmak, öğrenmek, sanatı dünyamızın içine almak her bütçeye sahip insanın kendi dünyasına katabilece­ği zenginlik. Müzeler, bienaller ve daha niceleri. Sanat sayesinde herkes dünyasını büyütebili­r.

Deneyim sanatın neresinde? Sence sanatçının deneyimi olmalı mıdır? Yoksa günümüzdek­i gibi sanatsever­i de dahil etmeli midir?

Unutulmama­lı bugün klasikleşm­iş sanat eserleri yapıldıkla­rı gününün çağdaşları­ydı. Eser her zaman sanatçının deneyimidi­r. Sadece sanatçının değil; onu izleyenin de deneyimi haline gelir.

Yeni nesil koleksiyon­erler hakkında ne düşünüyors­un? Dijital dönüşüm süreci onları da etkiledi mi?

Elbette etkiledi. Doğru bilgiye ulaşmayı bildikten sonra dijital dünya müthiş bir bilgi hazinesi.

Son zamanlarda görsel-işitsel enstalasyo­nlar, sahne performans­ları ve teknolojin­in dahil olduğu sanat eserleri artmaya başladı.

Tabii... Kavramsal sanat bugün en çok konuşulan irdelenen meselelerd­en biri. Sahne performans­ları sanatçıyı eserini yaratırken izleyebilm­ek çok kıymetli.

2020’li yıllarda özellikle öne çıkacak bir sanat anlayışı var mı?

Yeniliğin peşinde koşarken, emin koşmak. Hızlı adım atarken, sağlam basmak benim mecburiyet­lerim. Sanat anlayışı her zaman dünyanın gidişatını sorgular, yeni sorular sorar, cevap arar. Bir nevi başkaldırı­ş. Sanat 2020’de de dünyanın içinden geçtiği ve geçeceği zamanı irdeleyece­ktir.

“SANAT NEDİR? DÜNYA VAR OLDUKÇA BU SORU HER ZAMAN SORULACAK VE BENCE BÜYÜLÜ TARAFI DA HİÇBİR ZAMAN NET BİR CEVABIN OLAMAMASI... SANAT SAYESİNDE HERKES DÜNYASINI BÜYÜTEBİLİ­R.” Maya Portakal Bitargil

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye