EFE KESGÜN
Mim İnterni Kurucusu ve İç Mimar
Geride bıraktığımız son on yılda mimari alanda nasıl değişimler yaşandığını düşünüyorsun?
Hızla değişen dünyamızdaki gelişmeler her sektörde olduğu gibi mimaride de etkin oldu. Teknolojik açıdan büyük bir gelişim olsa da daha çok fikren değişimler yaşanıyor. Son on yılda hızla gelişen bir modernizm söz konusu. Yatay mimariden dikey mimariye geçiş oldu. “Less is more” felsefesi etkisini sürdürüyor. Eskiden daha büyük devasa evler tercih edilirken şimdilerde ise daha kompakt, daha işlevsel evler tercih ediliyor.
Son yıllarda hayatımızı trendler yönlendirmeye başladı. Sence mimari de trendlerden etkileniyor mu? Yoksa daha kişiye özel şekillenen bir alan mı?
Mimarinin de kendine özgü trendleri dönemsel olarak değişiyor ve uygulamalarda görülüyor. Dünyanın globalleşmesi ve sosyal medyanın gücüyle de mimarlar ister istemez birbirlerinden etkilenerek güncel trendleri belirler hale geldi. Ama kişisel zevklere göre biçimlenmiş mekanlarda trendlerin büyük bir önemi yok. Hem trendleri hem kişisel zevkleri en akıllıca şekilde bir arada kullanmak bana daha yakın geliyor.
Fikrini inşa edebilen bir mesleğe sahipsin. Dijitalleşmenin arttığı bugünlerde fikirlerin somutlaşması zor oluyor mu?
Hayallerimin fikre, fikirlerimi ise görünüre dönüştürmek yani somutlaştırmak mesleğimin en keyifli yanı. Dijital teknolojinin kullanımının son beş yıllık gelişimini kıyaslarsak toplumsal olarak elde edilmiş kazançlar aynı oranda mimari alanda da birçok somut imkan sağladı. Digital çağda fikirlerini teknoloji yardımı ile yaratmak, aktarmak elbette daha kolay. İlham almak, büyük eserlere dair araştırma yapmak, esinlenmek, bilgi toplamak bu çağda tabii ki daha kolay. Ama dijital çağ ile birlikte sosyal medya öyle bir hal aldı ki genel anlamda yaratıcılığı körelten ve tek tipleştiren bir yanı olduğunu söylemem gerekir.
Ülkemizde mimari nasıl bir yönde ilerliyor? Bu meslek dalının genç bir üyesi olarak hayallerin nedir?
Aslında şu an itibari ile dönemi yansıtan herhangi bir tarzda belirgin bir öğe yok. 1000 yıllık süreci yapılarda incelediğimizde hangi yıla ait olduğunu çok net bir şekilde görebiliyoruz. 15. yüzyıl ve 17. yüzyıl Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerini daha sonra Rönesans’ın etkisiyle değişimi ve Cumhuriyet dönemi başlangıcında ayrıştırabiliyoruz. Ancak son 50 yılı içerisindeki ayrışma sadece kat yükseklikleri ile kendini hissettiriyor. Aynı projeler farklı ülkelerde tekrar olarak karşımıza çıkarken ülke mimarisini yansıtacak tarzda eserler maalesef görülemiyor. Hayalim ise ailemden aldığım eğitim ve mimari bilgileri bir sonraki nesillere aynı şekilde aktarıp “Mimyapı Mimarlık ve Mim İnterni” olarak marka ismini aynı başarılarla devam ettirebilmek.
Doğa dostu/sürdürülebilir materyaller, enerji tasarrufu, akıllı ev teknolojileri 2010’lu yıllarda mimaride öne çıkan başlıklar her geçen gün artıyor. Mimarinin geleceğinde bizleri neler bekliyor?
Gelecekte nelerin olabileceğini tahmin etmenin pek mümkün olduğunu düşünmüyorum ama insanoğlunun araştırmacı ve keşfedici rolü sayesinde oluşan her yenilik bugünümüzü de yenileyecektir. Barınma ihtiyacı hiçbir zaman yok olmayacağı için günün koşullarına göre evrilecektir. Burada güzel olan hızlı bir şekilde güncelleniyor olmaktır.
İçerisinde bulunduğun sektörde 2020’li yıllardaki en büyük challenge sence ne olacak?
Bence artık insanlar şehir hayatından gittikçe uzaklaşıp kendilerine zaman ayırma çabası içinde. Kalabalık ortamlardan kaçış söz konusu. Dikey mimari yerini tekrar yatay mimariye bırakacak gibi.
“DİJİTAL TEKNOLOJİNİN KULLANIMININ SON BEŞ YILLIK GELİŞİMİNİ KIYASLARSAK TOPLUMSAL OLARAK ELDE EDİLMİŞ KAZANÇLAR, AYNI ORANDA MİMARİ ALANDA DA BİRÇOK SOMUT İMKAN SAĞLADI. DİGİTAL ÇAĞDA FİKİRLERİNİ TEKNOLOJİ YARDIMI İLE YARATMAK ELBETTE DAHA KOLAY. AMA SOSYAL MEDYA ÖYLE BİR HAL ALDI Kİ YARATICILIĞI KÖRELTEN BİR YANI OLDUĞUNU SÖYLEMEM GEREKİR. Efe Kesgün