Yalitza Aparicio
Alfonso Cuarón imzalı “Roma” vizyona girdiğinde tarihler 2018’i gösteriyordu. Yılın son aylarında izleme fırsatı bulduğumuz film, yılsonlarının vazgeçilmezi “En İyiler” listesine ilk sıralardan giriş yapmıştı bile. Hatta sinema tarihinin unutulmazları arasına girdiği şeklindeki yorumlar kulaktan kulağa yayılıyordu. Cuarón’un kendisini yetiştiren kadınlara bir sevgi mektubu niteliğindeki filmi Meksika’nın orta sınıftan ailelerin yaşadığı Roma mahallesindeki bir evde hizmetçi olarak çalışan genç Cleo’nun hikayesini anlatıyordu.
Filmin yıldızı Cleo’ya hayat veren Yalitza Aparicio idi. Yönetmen Cuarón, Yalitza’yi gördüğü anda, gerçek hayatta kendi dadısı olan Libo’dan ilhamla kaleme aldığı senaryodaki karakteri onun oynayacağından emin olmuştu. O ana kadar aklından oyunculuğu geçirmeyen Yalitza “Doğrusu sinema meraklısı değildim, Alfonso Cuarón’un kim olduğunu da bilmiyordum” diyordu verdiği röportajlarda.
Öğretmenlik eğitimi alan genç kadın filmin seçmelerine katıldığında En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ına aday gösterilen ilk yerli Meksikalı kadın olacağından habersizdi. Filmle birlikte oyuncunun başarısı önce Meksika’da sonra da tüm dünyada parlamaya başladı. Her ne kadar çocukluğundan beri içine kapanık olduğunu, fotoğraf çektirmeyi veya topluluk içinde konuşmayı sevmediğini söylese de dünyaca ünlü birçok derginin kapağında yer aldı. Birçok kişi, onun ortaya koyduğu bu imaj sayesinde, Meksika’daki farklı ten renklerini, yüz biçimlerini temsil eden “çeşitliliğin” sonunda görünür olmasının başarıldığını düşünüyor. Hatta, güzelliğin yalnızca bir biçimini görmeyi tercih eden yayın organlarının da değişmesinde tarihi bir kilometre taşı olduğu yorumu yapılıyor. Oscar’a aday gösterilen ilk yerli Latin Amerikalı aktris “Roma”daki performansının ardından şimdi de cinsiyet eşitliği ve yerli halkların haklarını savunuyor. Aparicio, Birleşmiş UNESCO İyi Niyet Elçisi seçildi.
Meksika’da son bir yılda ebeveynler 46 bebeğe yıldız oyuncunun ismini verdi. Görünen o ki Yalitza’nın adı uzun süre yaşayacak.