Hep daha ileriye
Yeni nesil mücevher anlayışını aşılayan ve son zamanlarda piercing trendine kendi yorumunu katan Milka Karaağaçlı, markası Kısmet by Milka ile hem çok özgün hem de zamansız...
Neiman Marcus, Saks Fifth Avenue, Selfridges, Harvey Nichols gibi dünya çapında prestijli mağazalarda yer alan Kısmet by Milka, Zorlu Center’daki yeni mağazasıyla sanat ve tasarımı bir araya getirerek farklı bir deneyim sunuyor. On yıllık başarısının arkasında neler saklı olduğunu ise bu dünyanın mimarı Milka Karaağaçlı’nın kendisi anlatıyor.
Mücevherciliğin sizin için bir kariyer alanı yaratacağını ilk olarak ne zaman keşfettiniz?
14 yıllık kariyerimi terk edip sıfırdan bir yolculuğa çıkmak, hayatımda aldığım en büyük kararlardan biriydi. 2009 krizinde Türkiye’de hiç olmayan bir kategoriyi yaratma ve büyütme hayali oldukça zor bir ödevdi. Ancak kuyumcular ülkesi olan Türkiye’de department store’dan mücevher almak alışkanlık değildi. Yani bir şekilde meydan okumam ve istek uyandırmam şarttı. Tasarladığım, Aşk’ı Memnu’daki Bihter kolyeleri Türkiye’yi yerinden oynattı ve bir noktada Türkiye’deki mücevher algısı değişmeye başlamıştı. Geriye dönüp 10 yıla baktığımda görüyorum ki hep var olana baş kaldırmışım, hep yeniyi aramışım ve ilerlemek istemişim.
Kısmet by Milka’nın çizgisini nasıl tanımlarsınız?
Tasarım ve dolayısıyla mücevher stilim ilk başladığım günden beri çok net. Sade ama dikkat çeken, basit ama kendini gösteren ve farklılığa imza atan. Mesaj karmaşasından yoksun, direkt mesaj veren mücevherler benim stilimi yansıtıyor. Çok takarsın fazla durmaz, az takarsın ben buradayım der. Modası geçmez, gece de takılır gündüz plajda da.
Sizce Kısmet by Milka’yı farklı kılan ne?
Özgün tasarım gücü, meydan okuyabilmesi, cesareti ve ilerlemeye, geleceğe olan inancı.
Kısmet by Milka’nın en ikonik parçası hangisi?
2009’da yaptığımız göz koleksiyonunu 10. yıl için yeniden
yorumladık. Bu koleksiyon son bir yıldır çok ön planda. Cesur, konuşan, yeni nesil gözler... M monogram yüzük de ikonik parçalarımızdan biri...
Sizin için bir koleksiyon hazırlarken olmazsa olmaz elementler neler?
Kesinlikle özgün bir hikayesi olması. Bir önceki koleksiyondan tasarım anlamında ileriye gidebilmesi ve tabii farklı kullanımlara olanak tanıyabilmesi.
Koleksiyon temalarını neye göre belirliyorsunuz?
Bunu tamamıyla içgüdülerimle yönetmeye çalışıyorum. Bende neler iz bırakmış, güncel olan ne, neyin özlemini çekiyorum…Ona göre bir kavram veya tema belirliyoruz. Bir de o temanın üretken yani doğurgan olması gerekiyor. Bizim için önemli olan dünyada iz bırakmak, ilham almak ve ilham vermek.
En çok nelerden ilham alırsınız?
Tasarımlarımı yapmaya başlamadan önce bir duygu ararım. Çevremdeki her şeyi iyice taramaya çalışırım. Kadınlar hakkında hem düşünürüm hem de çevremdeki insanlarla tartışırım. Sonra tasarıma başlarım. Yani önce niyet gelir. Sonra denemeye başlarız. İlham kısmında kesinlikle doğadan besleniyorum. Kadının, insanın doğası...Yani yaşadığı iklim. Zihnimizin, ruhumuzun coğrafyası nasıl? Onun üzerine düşünüyorum.
Pek çok lokasyonda mağazanız bulunuyor ve şimdi de Zorlu Center’dasınız. Burada bir mağaza açmaya nasıl karar verdiniz?
10. yılımızda tasarımı yeni bir flagship mağazayla taçlandırmak istedik. Herkes Londra, Dubai beklerken biz markamızın doğduğu ve en büyük ilham kaynağımız İstanbul’u seçtik. Zorlu, ferah, modern ve yeni nesil bir alışveriş merkezi. Yeni mağazamız diğerlerine göre çok daha büyük, rahat, farklı deneyimler barındıran, ilham verici, tutkulu, müşterilerimizle bağ kuran ve sürprizlere açık olması düşüncesiyle tasarlandı.
Bu mağazanın diğerlerinden öne çıkan farkları neler?
Yeni marka kimliğimizin ve konseptimizin ilk kez gösterildiği mağaza...En önemli farklılığı ise moda ve sanatın uyum içinde buluşması. Vitrinimizin bir tarafında ünlü Türk medya artisti Ozan Türkkan’ın eserini sergilerken diğer tarafında kendi tasarımlarımızı sunuyoruz. Mağazada aynı zamanda bir piercing stüdyosu var. American Professional Piercers Association’dan onaylı, özel piercing küpeleriyle ve tamamen hijyenik bir ortamda, piercing uzmanlarıyla çalışıyoruz. Mağaza çalışanlarımızın kostümlerini Mehtap Elaidi tasarladı. Ve yeni mimari konseptimizi Mustafa Toner ve ekibi hayata geçirdi.
Son yıllarda özellikle mücevhercilik dünyasında kadınların yükselişi söz konusu. Siz bu değişimi neye bağlıyorsunuz?
Aslında sadece mücevher dünyasında değil, her yerde kadınların yükselişi söz konusu. Politika, sanat, spor, tasarım…Çünkü sağlıklı bir toplum, yaşanabilir bir dünya bunu gerektirir. Ve insanlar geç de olsa bunu anlıyor. Daha atılacak çok adım var. Ama gelinen noktadan çok umutluyum.
Hazır giyim koleksiyonlarında olduğu gibi sizce mücevherlerde de sezona göre bir değişiklik gerekli mi?
Modanın içinde olduğu durum, değişim çok önemli. 2020’de de bu değişimi görüyoruz. Kulaklar ön planda, asimetrik büyük küpeler, büyük halka zincirler... Kendini gösteren, dikkat çeken formlar var. Ve tabii ki piercing. Ama kişinin kendi stilini bulması ve üzerinde taşıdıklarıyla bütünleşmesi anahtar bence.
Şans faktörü sizce başarıda ne derece önemli?
Şans faktörü başarının etkenlerinden biri fakat çok istemek ve bu isteğin peşinde çok çalışmak en önemli şey! Ben hep hayal ettim, hep istedim ve markayı kurduğum ilk günden beri böyle başarılı olacağıma ve uluslararası bilinirliliğe sahip olacağıma inandım. Bu da beni motive etti.
Bu 10 yıl size neler öğretti?
Markanın 10. yılı, yani 2019 senesi Kısmet by Milka için risk alma ve Moving Forward mottosundaki gibi geleneği ileriye taşıma, ona meydan okuma fikirleriyle dolu bir yıl oldu. Bir noktada Türkiye’de tasarım mücevher kategorisini biz yarattık diyebilirim. Sadece tasarım da değil, mücevherin hayatımızdaki kullanım şekilleri, styling önerileri, üretim kalitesi, satış sonrası, iletişim, her alanda çok hızlı ilerledik. Geçen yıl piercing koleksiyonumuz ile yeni bir ilke daha imza attık. İsyankar bir ünü olan piercing, bizim modern tasarımlarımız, altın ve pırlanta seçeneklerimiz ile günlük hayata girdi. Son on yılda, siz de farkındasınız çok hızlı bir sosyal değişim yaşıyoruz. Kadın hareketi, sosyal haklar, çoğulcu yaklaşımlar, çevre ile ilgili atılan adımlar... Çok farklı bir gençlik geliyor ki bu çok heyecan verici. Ben de iki çocuk annesiyim, onları geleceğe hazırlıyorum, ve ben de geleceğin bir parçası olmalıyım. Bu yüzden değişime inanıyorum. İyi hisseder, çevrenizle ilginizi koparmaz ve farkındalığınızı yüksek tutarsanız, değişmemek mümkün değil.
“Benim için bir koleksiyonun olmazsa olmazlarından ilki kesinlikle özgün bir hikayenin mevcudiyeti. Daha sonra da bir önceki koleksiyondan tasarım anlamında daha ileriye gidebilmesidir.” Milka Karaağaçlı