Yeni Nesil Moda Haftası: Kopenhag
Son iki yıldır moda dünyasının dikkatini üzerine çeken, havalı markalarıyla adından söz ettiren Kopenhag Moda Haftası, dört büyük moda başkentinin tahtını sallamaya hazırlanıyor. Yeni moda başkenti adayı, 2022’ye kadar markalarının daha sürdürülebilir olması zorunluluğu getirerek moda haftasını yeniden tanımlıyor.
Moda endüstrisinin en gösterişli anı nedir diye soracak olursanız yanıt basittir, moda haftaları. Dört büyük moda başkenti olan New York, Londra, Milano ve Paris’te düzenlenerek moda sahnesinin yönünü belirleyen işte o haftalar... Moda dünyasının en ihtişamlı şekilde boy gösterdiği, yaratıcı sahnelerin kurulmasıyla teatral ortamlarda gerçekleşen defileler, kusursuz bir sahneyi andırır adeta. Herkesin imrendiği bir rüyayı andıran bu dört büyük moda haftası, modanın dış etmenlerden devamlı etkilenmesiyle gün geçtikçe albenisini yitirmeye ya da tahtlarını başka alternatiflere kaybetmeye başladı.
Markalar, yılda iki defa ana koleksiyonlarını itibarlarını korumak adına, maksimum 20 dakika süren gösterişli bir defileyle sunmak için yaklaşık 200 bin ila 1 milyon dolar harcıyor. Haliyle bu rekabet dolu ortamda her defasında daha farklı bir şey yapmak, hem marka hem koleksiyon için bir avantaj sağlıyor. Editörler, influencer’lar, satın almacılar dünyanın dört bir yanından defileleri seyretmek için seyahat ediyor. Kısacası bir moda haftası için emeğin yanında çok yüksek rakamlarda bütçeler harcanıyor. Fakat günümüzde küresel ısınma ve çevresel farkındalığın artması her alanda olduğu gibi moda dünyasını da etkisi altına aldı. Markalar sürdürülebilir bir dünya için üretim süreçlerinde büyük kararlar aldığı gibi koleksiyonlarını tanıtma sürecinde de farklılığa gidiyor. Moda haftaları, endüstrinin genel çevresel
etkisinin bir kısmını temsil etse de sadece defileler için yapılan seyahatlerin yıllık yarattığı karbon emisyonu 241 bin ton. Bu da bir defilenin dünyamızda bıraktığı karbon ayak izinin büyük bir etkisi olduğunun göstergesi. Durumun farkında olan Gabriela Hearst, Burberry, Gucci gibi markalar, geçtiğimiz sezonlarda defilelerini sıfır karbon ayak izi bırakarak sergilemeye çalıştı. Bu duruma etki edecek bir diğer olay, geçtiğimiz yıl Londra Moda Haftasında gerçekleşti. Çevre aktivisti grup Extinction Rebellion, moda haftasını iptal etmek için çağrıda bulundu ve defileler boyunca bir sürü protesto gerçekleştirdi. O günden beri dört büyük moda haftasının komisyonları sürdürülebilirlik için büyük bir adım atmazken son dönemde sıkça adını duyduğumuz yükselen moda şehri Kopenhag, moda haftasına düzenlemeler getirdi. kızlarının vazgeçilmez moda haftası arasına girerek medya etki değerini de arttırmış oldu. Bu etki gücünü moda haftası komisyonu çevreye yararlı bir şekilde kullanma kararı aldı. 28 Ocak günü moda haftası sürerken etkinliğin sürdürülebilirlik profilini güçlendirmek ve daha da önemlisi sektörü sürdürülebilirlik çabalarını hızlandırmaya itmek için tasarlanan 20202022 Sürdürülebilirlik Eylem Planı’nı başlattı. “Reinventing Copenhagen Fashion Week” sloganıyla yola çıkarak moda endüstrisinin olumsuz etkileri azaltmak, iş modellerini yenilemek ve endüstri değişimini hızlandırmak amacıyla başlatılan eylem planı, tüm moda dünyasının ilgisini çekti. Değişimin bir gecede olmayacağın farkında olan Kopenhag Moda Haftası konseyi eylem planıyla sadece etkinliğin kendisinin daha sürdürülebilir olmasını değil, aynı zamanda markalar için yeni standartlar getirerek onlarında sürdürülebilir olmasını hedefliyor.
Kopenhag Moda Haftası, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Gelişme Hedefleri’ni destekleyen üç ana başlık altında eylem planını gerçekleştirmeyi hedefliyor. Sorumlu tüketim ve üretim, İklim Eylemi ve Hedef için ortaklıklar adı başlıklardan oluşan eylem planıyla markaların moda haftasında yer alabilmesi için markaların uyması gereken 17 etik şarttan oluşuyor. Örneğin, markalar satılmamış giysilerini yok ederlerse veya giysilerinin en az yüzde 50’sinin daha sürdürülebilir malzemelerle yapıldığını gösteremezlerse moda haftasına katılma haklarını kaybedecekler. Bunun da ötesinde, markaların stratejilerini, tasarımı sürecini, işyeri koşullarını, malzeme seçimlerini, pazarlama ve defile organizasyonunu sürdürülebilir kılmak için ek adımlar attıklarını göstermeleri yeterli olacak. Kopenhag Moda Haftası, bu yıl sürdürülebilirliği standartlaştırma sürecinde temel puanı belirlemek için bir pilot gerçekleştirecek.
Kopenhag Moda Haftası CEO’su Cecilie Thorsmark, bu girişim için “Bu, moda haftası için mükemmel bir fırsat, çünkü geleneksel bir etkinlik olmaktan çıkıp savunuculuk platformu olmaya başlıyoruz. Moda haftasının mevcut formatını terk etmeden düşünmenin ve sesini duyurmanın radikal yeni yolu.” diyor. Konsey sadece markalardan harekete geçmelerini beklemeyip kendileri de diğer moda haftalarına örnek olabilecek kararlar da aldı. Moda haftası etkinliği boyunca tek kullanımlık plastik şişeler ve çatal bıçak kullanımını yasakladı. Davetlerde organik, vejetaryen ve tercihen yerel kaynaklı yiyecek ve atıştırmalıklar, sürdürülebilir içecekler servis etmeye öncelik vererek çevre dostu olmayı hedefliyor. Ayrıca konsey, Kopenhag Moda Haftası sırasında davetlileri sadece elektrikli arabalar kullanarak ulaşımını sağlıyor. Attığı bu stratejik adımla Kopenhag Moda Haftası artık sadece moda trendlerini belirleme konusunda öncü olmanın yanı sıra diğer moda haftalarına da rol model olarak yeni nesil moda haftasının tanımını yapıyor.