Karşı konulamaz tutku
Valentino Garavani, Rick Owens ve 032C dergisinden sonra Birkenstock ile işbirliğine grime sırası New York meşeli Proenza Schouler’e geldi.
Jack McCollough ile Lazaro Hernandez, Alman ayakkabı markası için uniseks bir kapsül koleksiyona imza attı. Kalitesi ve kullanışlığı ile kült haline geline gelen Arizona ve Milano modellerinin yeniden yorumlandığı koleksiyonda ikili işçi kostümlerinden ve spor ayakkabılarından ilham alıyor. Tasarımlarda velcro tokalar ile ve kontrast “endüstriyel” dikişler tercih edilirken McCollough ile Hernandez ikilisi siyahtan beyaza, gümüşten hardal sarısına minimalist bir renk paletini tercih ediyor. Proenza Schouler’ın 2020 İlkbahar-Yaz koleksiyonunda öne çıkan parlak derinin de mat kumaşa alternatif olarak karşımıza çıktığı işbirliği Juergen Teller’ın objektifinden sayfalarımıza yansıyor. Kampanya çekimlerinin kreatif danışmanlığı ise grafik tasarımcısı Peter Miles’a emanet.
Ortopedik sandal ve terliklerin öncü markası Birkenstock son birkaç sezondur moda dünyasının radarında. En yeni iş ortağı ise Proenza Schouler. Birkenstock x Proenza Schouler kapsül koleksiyonu bu sezon raflardaki yerini alıyor.
Moda sahnesinde tasarlanan bazı görünümler tarihe ikonik olarak düşmüştür. Coco Chanel’in tüvit takımı, Yves Saint Laurent’in Le Smoking takımı, Christian Dior’un New Look elbiseleri… Her birinin ortak noktası o dönemde amacına en iyi hizmet eden tasarımlar olmasıydı. Bugün Eda Güngör markası Museum of Fine Clothing ile amacına en iyi şekilde hizmet eden tasarımlar ortaya koyarak giyilebilir couture kavramını sunuyor. Tasarım unsurlar, titiz işçiliği ön plana koyarak her zaman giyilmeye değer siluetleriyle Museum of Fine Clothing’ten iyi giysi sanatının inceliklerini öğreniyoruz.
Tasarım serüveninizden bahsedebilir misiniz? Hikayeniz nasıl başladı?
Üniversiteden mezun olur olmaz bir jean markasında tasarımcı olarak çalışmamla hikâyem başladı. Burada 2 ay çalıştıktan sonra Mudo markasıyla profesyonel iş hayatım devam etti. Kısa bir süre sonra Mudo kadın tasarım departmanının koordinatörlüğüne ve hemen akabinde kadın ve erkek tüm tasarım departmanlarının yöneticiliğine yükseldim. Kendi markamı kurmaya karar verince Mudo ile yoluma tasarım danışmanlığı vererek bir süre daha devam ettim.
Mudo gibi kurumsal bir markada uzun yıllar çalıştıktan sonra kendi markanızı kurdunuz. Museum of Fine Clothing için nasıl bir kimlik yarattınız?
Markamın kimliğini oluştururken kullanılan kumaşların yüksek kalitede olması, kusursuz dikiş ve kalıp anlayışı, tasarımı çok yormadan detaylarla bütün arasındaki denge yaratma, her zaman giyilmeye değer ve zamansız olmak gibi birçok temel prensibe dikkat ettim. Sade anlatımların, özgün, kalıcı ve zarif detaylarla birleştiği bir tasarım anlayışına sahibim. Amacım kadını ilginç değil güzel göstermek. Bana göre tasarım, kişiliği ele geçirmemeli. İkisi birlikte uyum içinde olmalı. Kişiye özel tasarım yaparken en dikkat ettiğim unsur, karşımdaki kişinin önce ruhunu sonra bedenini en iyi şekilde anlamak.
Sizin için iyi giysi ne demek?
Markamın ismi benim ilham kaynağım. İyi giysi her zaman giyilmeye değer, uzun ömürlü, dikiş ve kalıp kalitesi yüksek, tasarım unsurları olan giysilerdir. Tasarımda ilginçlik ve teatrallik sadece amacına göre yapılmalıdır. Bana göre iyi tasarım, amacına en iyi hizmet eden tasarımdır.
Giyilebilir couture kavramı markanızı yansıtıyor. Markanız için böyle bir çizgiyi tercih etmenizin sebebi nedir?
Tasarımcının hem sanatçı ruhu hem de yönetici tavrında bulunması gerekiyor. Markanızı hedeflediğiniz yere taşımak için sanatınızı giyilebilir, sürdürülebilir ve ticari kabiliyeti yüksek tasarımlara dönüştürmeniz gerekiyor. Prensibim ilginç tasarımlar yapmak değil. Özgün kalarak öncelikle kadınların ihtiyaçlarına cevap vermek. Günümüzde couture tasarımların kolay taşınabilir olması, fiyat olarak ulaşılabilirliği ve üretim süreçleri çok önemli. Genellikle beni tercih edenler tasarımlarımın her
zaman giyilmeye değer olmalarından memnunlar.
Koleksiyon hazırlama sürecinde trendlerden ilham alıyor musunuz?
Tasarım yaparken ilham kaynaklarım döneme ve benim içselliğime göre değişiyor. Kimi zaman bir kumaş, kimi zaman bir detay ya da izlediğim, okuduğum bir konudan etkilenebiliyorum. Ama ilham aldığım unsur ne olursa olsun tasarımın kolay taşınabilmesine, markanın prensiplerine uygun olmasına önem veriyorum. Önümüzdeki yıl markanızın 10. yılını kutlayacaksınız. Bu 10 yıllık süreçte markanızı başarılı ve diğer markalardan farklı kılan noktalar nelerdi?
Yarattığım formların kendine özgü olması, kumaş, dikiş ve kalıp konularında çok titiz olmam, bu 10 yıllık süreçte bana başarı ve istikrar getirdi. Moda unsurlarına göre değil, kendi prensiplerime göre koleksiyonlar hazırlamayı tercih ettim. Bundan dolayı markam çizgisini ve sürdürülebilirliğini koruyarak global ve değer gören bir marka haline geldi. Museum of Fine Clothing kadınını ve stilini nasıl anlatırsınız?
Museum Of Fine Clothing kadını, kalite odaklı, tercihleri olan, vizyonu yüksek, gelişmiş kişiler. Sahip olduğu kişiliği ve bedeni doğru giysilerle daha iyi parlatan kadınlar her zaman hedefim olmuştur.
2020 İlkbahar-Yaz koleksiyonu için nelerden ilham aldınız?
2020 İlkbahar-Yaz koleksiyonumda Fransız Rivierası’ndan ilham aldım. Sıcak ve güçlü tonlara yer verdik. Keten kumaşlar kullanarak bölgenin konforunu ve organikliğini yansıttık. Tasarımlarda kullandığımız zarif işlemelerle bölgenin lüks ve bohem stilini, detaylarda ışıltılar vererek parlattık. Bu koleksiyonumda belki dünyada ilk defa keten kumaşa yeni bir yorum kattık diyebiliriz. Keten kumaştan couture elbiseler tasarlayarak yaz mevsiminde gece elbiselerinin daha canlı, konforlu ve şık bir hale getirdik. Bu yeni fikrimiz yurt dışında fazlasıyla takdir ve beğeni topladı.
Koleksiyonda neler yer alıyor? İlkbahar-Yaz koleksiyonunda ne tarz dokular tercih ettiniz?
Koleksiyonumuzda fazlasıyla kabarık formlara ve fırfırlı detaylara yer verdik. Elbiselerimizin etek formlarının kabarıklığını tüllerle besleyerek geçmişin romantizmini hissettirdik. Sarı, pembe, fuşya ve mavi gibi renklerin hakim olduğu koleksiyonda el işlemelerinin olduğu tasarımlar, lüks ve sofistike tavırlarıyla gece şıklığını hedefliyor. Tafta kumaşlara da yer verdiğimiz tasarımlar, güncel ve dinamik hissettiren, şehir yaşamının ihtiyaçlarına cevap veren parçaları oluşmakta.
Markanızın gelecek planları neler? Museum of Fine Clothing’i uluslararası moda sahnesinde görecek miyiz?
Museum Of Fine Clothing 2020 İlkbahar-Yaz French Riviera Koleksiyonuyla Amerika, Kuveyt, Norveç ve Katar ülkelerinde satışa başladı. Hedefimiz her sezon satış noktalarımızı arttırarak küresel ve değerli bir marka olmak.