İyileştirici dokunuş
‘Dünyanın En İyi Spiritüel Terapisti’ ödülünü alan Paul Emery ile kin, öfke, stres, fobiler, takıntılar, aşk acısı, aşırı yeme isteği, tüm zararlı alışkanlıklar ve hayatımızdaki olumsuzluklar hakkında detaylı ve öğretici bir sohbete davetlisiniz.
Ünlü terapist Paul Emery, bu ay kendi yöntemleriyle uygluladığı terapiler için İstanbul’da. Öncesinde kendisiyle sohbet imkanımız oldu... Türkiye’ye 10. Gelişiniz ve QEPR tekniğiniz çok ilgi görüyor. Kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz? Psikolog, terapist, şifacı?
Londra’da doğdum. University of Whales’de psikoloji öğrenimi gördüm. 1991 yılından beri terapi yapıyorum. Fritz Perls ve Dr. Carl Rogers’ın tekniklerini öğrendikten sonra NLP tekniği üzerine yoğunlaşarak uzmanlık seviyesine ulaştım. Psikoloji okudum ama kendimi terapist olarak tanımlıyorum. Çağdaş terapi teknikleri arasında ‘QEPR’ ve son tekniğim,“Havening” var.
Bu teknikleri bulana kadar hangi teknikler üzerinde çalıştınız?
Yıllar önce EFT tekniğini bulan arkadaşım Gary Craig ile çalışma fırsatı buldum. Yaptığım araştırmalar sonucunda, Dr. Callahan aracılığı ile TFT (Düşünce Alanı Terapisi) tekniğini öğrendim. Bu teknik, vücuttaki anatomik hatlarda oluşan blokajları, duygusal hassasiyeti ve toksinleri tespit ederek bunları etkisiz hale getirmek üzerine kurulu. Sonra kendi sosyal korkumun da üzerine giderek, bu doğrultuda çalışmalarıma
devam ettim. Yıllar süren araştırma ve deneyimin ardından da, kendi enerji iyileştirme modelim olan Quantum Emotional and Physical Therapy (QEPR) ve sonrasında Havening tekniğini geliştirdim.
Bu tekniklerde tek bir seansta yüzde 85 başarı vaat ediyorsunuz. Bir saatlik buluşmadan sonra insanlar ne tür sorunlarına çözüm bulmuş olacaklar?
QEPR dünyanın birçok yerinde, kraliyet ailesinden CEO’lara, binlerce insan üzerinde deneyimlediğim tüm tekniklerin bir kombinasyonu. Sadece bir enerji tedavi yöntemi değil, çok daha fazlası. İçinde enerji tedavi elementlerini barındırıyor. Teknik en basit ifadeyle, beynin duygu/acı merkezi olan ‘amigdala’dan ‘alıcıların’ çıkarılmasını hedefleyen ve bunu kolaylaştırıcı bir enzim salgılayarak beyinde kuvvetli bir delta dalgası oluşturan özel bir dokunuş. Bu sayede istenmeyen duygu tamamen gitmiş oluyor. Kişi, stres, endişe, kaygı, öfke, üzüntü, yas, suçluluk, korku, fobi, hayal kırıklığı, depresyon, aşk acısı, aşırı duygusal yeme arzusu ve diğer arzular, aşırı kilo kaybı, sigarayı bırakma, baş, boyun, omuz, sırt ağrıları, adet öncesi sendromu ve daha nice negatif sorunlardan uzaklaşıyor. Diğer tekniklerden en temel fark, çok hızlı işe yaraması ve etkili olması. Ayrıca her an ve her yerde kendi kendinize de uygulayabilirsiniz. Danışanlarıma bunun yöntemini de öğretiyorum. Her soruna bu tekniği uygulamayı deniyorum Çünkü kaybedecek hiç bir şey yok. Kişiye zarar verebilecek bir durum yok, üstelik acı da içermiyor.
Stres, gerginlik ve fobiler tamamen ortadan kaldırılabiliyor mu, yoksa devamlı bir tedavi mi gerekli?
Bu sorunlar çoğunlukla ortadan kaldırılabiliyor. Bu kanıtlanmış bir gerçek. Yine de teknikler devamlı kullanılabilir. Seans boyunca danışanlarıma gelecekte yaşayabilecekleri stres ve kaygıları yenmek ve onlara kendilerini iyi hissetmelerini sağlayabilecek yöntemleri paylaşıyorum. Tekniklerimin vücuda ve beyne tamamen pozitif etkisi var. Bu teknikler kendinizi rahatlamış ve pozitif hissettiriyor.
Seans sırasında vücudun belli noktalarına parmak uçlarıyla hafifçe vurarak (tapping) uygulamayı gerçekleştirdiğiniz biliniyor. Bu dokunuşu bize biraz anlatabilir misiniz bu dokunuş ne işe yarıyor?
Vücuttaki belirli noktalara yapılan rahatlatıcı dokunuşlar, beyinde kimyasal değişimlere neden oluyor ve bu değişim hızlıca duygusal stresi ortadan kaldırıyor. Terapi, arınmada etkili belli güçlü akupunktur noktalarına parmak uçları ile hafifçe vurarak (tapping) uygulanıyor ve bu süreçte iğne kesinlikle kullanılmıyor. QEPR, uzun ve yavaş konuşmalı bir terapi metodu olmadığı gibi, hiçbir ilaç takviyesi de gerektirmiyor. Sonrasında, herkesin evde kolaylıkla kendi başına uygulayabileceği teknikler olduğu için devamlılık da sağlanabiliyor. Meditasyon ve alternatif tedavi yöntemleri hepimiz için bir ihtiyaç haline geldi. Bunun sebebi nedir?
Son yıllarda insanlar geçmişe kıyasla daha az uyku uyuyor, daha çabuk dikkati dağılıyor, daha çok kilolu hale geliyor ve daha çok strese maruz kalıyorlar. Yaşam, geçmişte daha kolaydı; önceliğimiz hayatta kalma içgüdüsüyle temel ihtiyaçlarımızı (beslenme, barınma vs.) karşılamaktan ibaretti. Şimdi sürekli seyahat etmek, sayısız mail’e cevap vermek, sosyal medya ile ilgilenmek ve aile-iş dengesini kurmak durumundayız. Sürekli olarak daha çok para kazanmak, en azından başkalarının gözünde daha başarılı olmak konusunda bir baskı altındayız. Daha önce sahip olduğumuz basit hayatla olan bağlantımızı neredeyse kaybettik.
Modern dünya ruhumuzu ve zihnimizi nasıl etkiliyor?
Modern dünyada, meditasyon metodları büyük ilgi görüyor. Duygusal ve fiziksel sağlığımızı kontrol altına alabilmeli ve daha huzurlu yaşamayı öğrenmeliyiz. Bu yüzden QEPR tekniği oldukça faydalı. Meditasyon sonuçları, yavaş alınan ve sabırlı olunması gereken bir yöntem. Sağlığınız konusunda endişe içindeyseniz ve hayatı dolu dolu yaşamak istiyorsanız, neden QEPR’ı deneyemesiniz ki?
Türkiye’de karşılaştığınız başlıca sorunlar neler? Türkiye’deki insanlar size daha çok ne tür sorunlar için geliyorlar?
Türkiye sigara bağımlılığının çok yaygın olduğu bir ülke. Genele bakacak olursak sorunların ortak kaynağı ise, stres. Duygulara göre de; korku, üzüntü ve öfke kesinlikle ilk üç sırada yer alıyor. Aslında, Türkiye’deki insanlarının sorunları da, dünyanın diğer yerlerindeki danışanlarımın sorunlarıyla aynı; stres, kaygı, aşk acısı, endişe, öfke. Onlar da herkes gibi daha mutlu, daha huzurlu ve tatmin edici hayatlar yaşamak istiyorlar. Ruhumuzdaki travmalar fiziksel olarak bizi nasıl etkiliyor? Bu durumdan en çok hangi bölgelerimiz etkileniyor?
Negatif enerji vücuttaki her alanda birikebiliyor. Özellikle, endişe karın ve gözaltlarında toplanırken, anksiyete en çok göğüs bölgesinde kendini gösterebiliyor. Olumsuz ruh hali genelde yoğun sırt ağrılarına sebebiyet verebiliyor.
“Çikolata, aşırı yeme isteği, bağımlılık gibi pekçok krizin yüzde 90’ı vücudumuzda üç noktadan geçiyor: göz altı, koltuk altı, köprücük
kemiği altı. Yani sorunların çoğu bu üç noktada saklı.”