Pencereden bakarken
İngiliz ressam David Hockney, My Window kitabıyla dijital çizimlerini bir araya getiriyor. Düşünceli, samimi ve her zamanki gibi dünyaya açık bir tavırla...
Taschen’in Sumo koleksiyonuna eklenen son kitap David Hockney’nin imzasını taşıyor. Herhangi bir kitaptan çok daha fazlası olan My Window, İngiliz ressamın müthiş ve sürekli yenilenen yeteneğini gösteriyor. 82 yaşındaki sanatçı, fırçalarını bırakmak ya da yaratıcı sürecini sorgulamak istemiyor gibi görünüyor. Bu muhteşem kitap buna tanıklık ediyor.
Uzun yıllar Los Angeles’ta yaşadıktan sonra Yorkshire’a taşınan David Hockney, 2009 ilkbaharında ilk dijital çizimini gerçekleştirdi. Önsözde dijital çizimlere başlamasını “Yataktan kalkmak zorunda bile değildim. İhtiyacım olan tek şey iPhone’umdu.” diyerek bahsediyor. Sanatçı bu hareketiyle akrilik boya ve Kaliforniya’nın geniş yüzme havuzlarıyla olan ilişkisini bitirmiş oldu. Pencere ve düzenli olarak değişen vazoyla My Window eseri, bizi sanatçının perspektifine konumlandırıyor. Peyzaj tasarımı? Değil. Natürmort mu? Pek değil. Sabahları Hockney kalemini eline alarak güneşin doğuşunu ölümsüzleştirdi. Kalemle başlayan bu rutin, iPad’in piyasaya sürülmesiyle dijitale döndü.
Bu kitapla ilgili en şaşırtıcı şey ise leylak rengi, sarı, mavi ve pembe arasında oluşan renklerin gücü. Bulutlar, yağmur damlaları, sis, değişen ışık gibi Hockney’nin özellikleri, sade olmalarına rağmen bu gibi ayrıntılar şansa bırakılmıyor. 2009-2012 yılları arasında kronolojik olarak sınıflandırılan bu 120 çizimin ortak noktası mevsimler oluyor. Bahar yumuşak, yaz parlak, sonbahar puslu, kış şaşırtıcı şekilde karşımıza çıkıyor. Bu sadece bir manzara meselesi değil, aynı zamanda bir duygu meselesi.
Sanatçının zaman içerisindeki ruh hali değişikliklerini eserleriyle takip eedebiliyorsunuz. Değişmeyen pencere çerçevesine rağmen melankolisi, sevinci, şüpheleri, anıları ve bugününü, birbirlerini andıran fakat tekrar etmeyen çizimlerle görüyoruz. Görsel şiirlerin oluşturduğu ardışık düzene sahip bu dijital oluşum, dijital format açısından çok önemli olan baskısı ve kaliteli kağıdıyla yüksek fiyata sahip bir sanat eserine dönüşüyor. Sınırlı sayıda basılan My Window, 1700 Euro’dan satışa çıktı. Unutmayın ki David Hockney dünyanın yaşayan en pahalı ressamı.
getirilmemesi gerektiğinin de altını özellikle çiziyorlar. Zira Galler havasına uyum sağlamayacak bu malzemelerin deforme olduğu taktirde geri dönüştürülebilmesi oldukça zor. Yiyecek kısmında ise vejeteryan, vegan ve glutensiz lezzetler yer alırken her diyet türüne uygun seçenekler bulmak mümkün. artık atıklarda önceki yıla göre yüzde 50 oranında bir düşüşe imza atmış oluyorlar.