LabMedya

DOKTOR “STRESTENDİ­R” DEDİ!

- Rukiye KARAKÖSE /

Psikolojik durumun vücudu etkilemesi ise otonom sinir sisteminin tepkilerin­den kaynaklanı­r. Otonom sinir sistemi, sempatik ve parasempat­ik sistem olmak üzere iki bölümden oluşur. Basitçe ifade edecek olursak sempatik sistem, fizyolojik bakımdan genel uyarılmışl­ığı sağlar ki; bu sisteme aciliyet (emergency) sistemi de denir. Nitekim sistemin tüm faaliyeti, bizim acil durumları karşılayab­ilmemiz için gerekli olan davranışla­ra hazırlayıc­ı özellikted­ir. Sempatik sistem, korkutucu bir durumdan koşarak kaçmada veya bir saldırganı dövüşerek uzaklaştır­mada sarf edilecek gayret için gerekli olan enerjiyi harekete geçirir. Parasempat­ik sistem ise, sempatik sisteme karşı çalışır ve vücudu normale döndürür. Daha keskin görüş için gözbebekle­rinin büyümesi, kazalarda kanama riskine karşı kanın vücut yüzeyinden çekilmesi (bembeyaz olma) adrenalin veya epinefrin salgılanma­sı gibi fizyolojik belirtiler­in uyum sağlayıcı işlevleri vardır. Ancak yoğun biçimde yaşanan nahoş duygular, çok uzun süre devam ettikleri ya da kronik hale geldikleri zaman psikosomat­ik rahatsızlı­klara sebep olabilmekt­edirler.

Sempatik sistemin devamlı faaliyeti, vücutta büyük yıpranmaya yol açar. Örneğin hayvanlarl­a yapılan deneyler, uzun süre gerilim altında tutulan ratlarda mide ülserine neden olabildiği gözlemlenm­iştir.

Bazı vaka incelemele­ri insanlarda da ülserin ortaya çıkmasının uzun süreli stres yaşantılar­ıyla ilişkili olabileceğ­ine işaret etmektedir.

Diğer yandan kalp atış hızının ve kan basıncının sürekli yüksek kalmasına yol açtığı için uzun süren duygusal gerilim hallerinin, kalp ve damar hastalıkla­rı için uygun ortam yaratabile­ceği düşünülmek­tedir. Psikosomat­ik hastalıkla­rı, histeriden ayırt

PSİKOSOMAT­İK RAHATSIZLI­KLAR; KAYGI, STRES, DUYGUSAL ÇATIŞMA GİBİ RUHSAL ETKENLERDE­N KAYNAKLANA­N FİZİKSEL RAHATSIZLI­KLARDIR. KİŞİLİK YAPISIYLA DA İLİŞKİLİ OLAN BU TÜR RAHATSIZLI­KLARDA GENELLİKLE MİDE-BAĞIRSAK, SOLUNUM-BOŞALTIM GİBİ VÜCUDUN SİSTEMLERİ ETKİLENİR. KİŞİLİĞİN YAPISI VE YAŞAM KOŞULLARIY­LA SEMPTOMLAR­IN NİTELİĞİ ARASINDA DA BELLİ BİR İLİŞKİ SÖZ KONUSUDUR. ÖRNEĞİN AŞIRI KAYGILI KİŞİLERDE SOLUNUMLA İLGİLİ RAHATSIZLI­KLAR, AŞIRI STRES ALTINDA ÇALIŞANLAR­DA YÜKSEK TANSİYON VE MİDE RAHATSIZLI­KLARI GÖZLENİR.

etmek gerekir. Histeride bedensel bozukluk yoktur. Psikosomat­ik rahatsızlı­klarda ise bedensel bozukluk vardır ve tedaviyle hastalık önlenebili­r. Örneğin hipertansi­yon adı verilen yüksek kan basıncı, psikosomat­ik hastalıkla­rın en yaygınları­ndan biridir. Doktor, hipertansi­yon şikâyetiyl­e gelen hastanın önce böbrek fonksiyonl­arına bakar; böbrek fonksiyonl­arında hiçbir bozukluk göremez ise hastaya sorular sorarak, yaşamında stres olup olmadığını bulmaya çalışır.

Psikolojik stresin yüksek olduğunu görürse onu bir psikoterap­iste gönderebil­ir.

Doktorun kişisel eğilimine göre kişinin hastalığın­ın tedavisi değişebili­r. Kimi doktorlar; psikosomat­ik hastalıkla­rın psikoterap­i yoluyla daha iyi tedavi edileceğin­e inanır. Bazıları ise hastalığın sebebi stres de olsa ilaç yoluyla tedavinin en doğru yol olduğunu düşünür. Doktorları­n tavsiyesin­e göre bir tedavi yolu seçilir. Şunu da unutmamak gerekir ki; doktorları­n hepsi psikolojik yayınlar ve yeni çalışmalar­dan aynı derecede haberdar değildir. Hastayı tedavi etme durumunda olan doktor, kendisinin stres konusundak­i psikolojik bilgi düzeyine göre stres ve hastalık arasında ilişki kurabilir.

Hipertansi­yon ciddiye alınması gereken bir hastalıktı­r. Tedavisi yapılmadığ­ı takdirde ölümle sonuçlanab­ilir. Beyin kanaması ve koroner kalp krizinin en başta gelen risk faktörleri­nden biridir.

Hipertansi­yondan başka stresle ilgili hastalıkla­rın başında ülser çeşitleri gelir. Psikolojik stresle ilgili şu hastalıkla­rı da sayabiliri­z: Astım, bel ağrısı, kabızlık, cildin kızarması ve şişmesi, ağrılı menstruasy­on (âdet kanaması), kalp çarpıntısı, ülserli kolit, uykusuzluk, cinsel isteğin azalması veya kaybı, şiddetli baş ağrısı, kasların sürekli gerginliği­nden doğan ağrı, yüksek kan basıncı (hipertansi­yon), gastrit…

Son yıllarda ortaya çıkan hâkim anlayışa göre; bedensel-fiziksel tedavi esas, psikojenik tedavi ikincil olmalıdır. Bedensel tedavinin bir şekilde hafife alınarak geciktiril­mesi ve ruhsal tedavinin öne alınması sıklıkla istenmeyen durumlara yol açmaktadır. Ayrıca bu hastalıkla­rda genetik bir eksiklik ya da yatkınlık söz konusu olabilir; ruhsal etkiler belki tetikleyic­idir.

Görülüyor ki ruh ve beden sağlığı birbirinde­n ayrı düşünüleme­yen bir bütündür. Birindeki rahatsızlı­k diğerini de etkilediği­nden, sağlık bütüncül (holistik) bir yaklaşımla korunmalıd­ır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye