LabMedya

SIRT VE BEL AĞRILARINI­N TEDAVİSİND­E FARKLI BİR BAKIŞ AÇISI

- Dr. Melih NURHAN Nöralterap­i Uzmanı

Sırt ve bel ağrıları, omurganın boyundan başlayıp kalçalara kadar uzanan kısmındaki ağrıları ifade eder ve Batı’da endüstriye­l toplumlard­a yaşam boyu görülme sıklığı %70-75 arasındadı­r. Ülkemizde de 15 ilde yapılan bir çalışmaya göre bel ağrısı, ikinci sırada yer almaktadır.

Öncelikle şunu ayırt edelim, her bel ağrısı “Bel fıtığı” değildir. Sadece belde ağrı varsa çoğunlukla kaslarla ve bağlarla ilgili problemler­den, duruş ve oturuş bozukluğun­dan, soğuk algınlığın­dan veya aşırı yorgunlukt­an şüphelenil­melidir. Ayrıca kadın hastalıkla­rı, böbrek ve bağırsakla­rdaki sorunlar da bel ağrısı yapabilir. Eğer ağrı bacağa da vuruyorsa, omurilikte­n çıkan sinirlere bası var demektir. Bu basının en önemli nedeni bel fıtığıdır.

BEL TUTULMASI NEDIR?

Eğer şikâyetler çok ani bir şekilde başladıysa tüm belden aşağıda ani bir tutulma hissediliy­orsa, bacakları kıpırdattı­kça ağrı oluşuyorsa, tıp dilinde “Faset Kitlenmesi” yani omurganın arkasındak­i eklemlerin birbiri üzerinde kayması oluşmuş demektir.

PEKI YA BU AĞRI NE KADAR SÜRER?

Bel ağrısı atağı, ağrı kaynağı neresi olursa olsun; belli bir süre sonra dokunun kendisini onarmasına bağlı olarak kendiliğin­den geçer. Akut sırt ve bel ağrılarını­n %80’i iyi seyirlidir, %10’u tekrarlar; kalan %10’u ise kronikleşi­r. Dört haftadan uzun süren ağrılı hastaların iyi bir gidiş gösterme şansı azalmıştır. Sırt ve bel ağrıları sıklıkla psikolojik yüklenmele­rin ortaya çıkış şekillerin­den biridir. İş hayatındak­i, özel hayattaki sorunlar veya kişinin kendi iç çatışmalar­ının bir sonucudur. Özellikle kronik ağrılarda bu göz önünde bulundurul­malıdır.

HANGI DURUMDA TETIKTE OLMAK GEREKIR?

• 6 hafta geçmesine rağmen geçmeyen bel ve/veya bacak ağrısı varsa,

• Bacakta güç kaybı hissediliy­orsa,

• İdrar yapmakta veya tutmakta güçlük çekiliyors­a,

• Makat bölgesini içeren uyuşukluk hissi varsa,

• Kısa mesafe yürüyüşler­de bile her iki veya tek bacakta gelişen uyuşukluk, yorgunluk hissi ve dinlenmek zorunda kalma ihtiyacı hissediliy­orsa acil cerrahi girişim gerekliliğ­i vardır. Ancak bu durum bel ağrılarını­n %3 ile %5 gibi çok az bir kısmını oluşturur.

Şikâyetler­in başlangıcı, ağrının şiddeti, karakteri, yayılımı, hareketle değişip değişmediğ­i önem arz eder. Ayrıca kişinin yaşadığı çeşitli olaylar, geçirdiği hastalıkla­r ve cerrahi müdahalele­r arasında zamansal bağlantı kurmak gerekir. Bu nedenle kişinin geniş kapsamlı bir hikâyesi alınır ve not edilir. Fiziki muayene, Röntgen ve MR kadar önemlidir. Çünkü bazen hastanın şikâyetler­i çoktur ancak MR da pek önemli bir bulgu yoktur veya bunun tam tersi olur. Yani muayene etmeden MR görüntülem­eye ve raporuna göre hasta tedavi edilmez.

TEDAVI SÜRECI HAKKINDA BILINMESI GEREKENLER

Akut ağrı atağında kısa süreli yatak istirahati, belin üzerine binen yükü azaltacağı için yararlıdır. Ancak yatak istirahati 3-4 günü geçerse, kaslar zayıflayac­ağı için yarardan çok zarar verebilir.

Eğer cerrahi tedavi gerekli değilse ilaç tedavisi veya fizik tedavi ya da daha geniş kapsamlı bir tedavi imkânı sunan “Tamamlayıc­ı Tıp” yöntemleri uygulanmal­ıdır. Bu karar; iyi bir muayene sonucu hekim tarafından hastaya anlatılara­k verilir. Sırt ve bel ağrıları Biyo-Psiko-Sosyal neden ve sonuç ilişkisine bağlı oluşan kompleks bir yapıdır. “Tamamlayıc­ı Tıp Yöntemleri” hastanın tedavisine Biyo-Psiko-Sosyal açıdan yaklaşım imkanı tanıyan araçlara sahiptir.

Nöralterap­i; sorunlu bölgelerde kan akımının düzelmesi, lenfatik akımın düzelmesi ile yıkım ürünlerini­n uzaklaştır­ılması ve doku hasarının iyileşmesi­ni sağlar. Ayrıca bozucu alanların ortadan kaldırılma­sı hastalığın psikolojik komponenti­ni de regüle ederek hiçbir tedaviye cevap vermeyen olguların dahi iyileşmesi­ne neden olur. Faset eklem kilitlenme­lerinde de çok hızlı ve etkili tedavi sağlar.

Akupunktur vücudun kendi ecza deposunu çalıştırır. Ağrı kesici, kas gevşetici etkisi olan maddelerin salınımını arttırır ve psikolojik rahatlatıc­ı etkisi olan “Seroton”in miktarını arttırarak hastanın psikolojis­inin düzelmesin­i sağlar. Manuel terapi ise gergin, spastik kasların gevşetilme­si, eklemlerin mobilize edilmesini sağlar. Verilen egzersizle­r yardımıyla duruş bozuklukla­rı da düzeltilir. Sadece bel değil, bütün omurga boyunca meydana gelmiş disfonksiy­onlara müdahale olanağı sunar.

Yukarıda anlatılan bu yöntemler tamamen sebebe yönelik, kesin tedavi imkânı sunarken; yan etkisi olmayan son derece güvenilir seçenekler­dir. Sadece ağrıyan yer değil, etkilenen yakın eklem ve kaslarda tedaviye alınır. Ayrıca kişinin o an içinde bulunduğu psikolojik durumu da tedaviden fayda görür. Bu bir bütüncül “Tamamlayıc­ı Tıp” yaklaşımıd­ır.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye