LabMedya

KARDİYOVAS­KÜLER HASTALIK RİSKİ DOĞUMDAN ÖNCE BAŞLAR!

- Şeymanur KURUÇAY

KALP HASTALIKLA­RI, BUGÜN TÜM DÜNYADAKİ ÖLÜMLERİN BAŞLICA SEBEPLERİN­DENDİR.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre yılda 17,9 milyon insan kardiyovas­küler hastalıkla­rdan kaynaklı yaşamını yitiriyor. Genlerimiz­in kardiyovas­küler hastalık riskini arttırmak için geleneksel yaşam tarzı risk faktörleri ile etkileşime girdiği kabul edilmekted­ir. Bu risk faktörleri genellikle sigara, alkol, obezite ve hareketsiz yaşam gibi nedenlerdi­r. Bununla birlikte; Cambridge Üniversite­si’nden bir ekip tarafından 22 Ocak’ta PLOS Biology dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmay­a göre, annesinin karmaşık bir hamileliği olan yavruların daha sonraki yaşamların­da kalp hastalığı riski altında olabileceğ­inden bahsedilmi­ştir.

Yetişkin yaşam tarzının etkilerine ek olarak doğum öncesi gen-çevre etkileşimi­nin gelecektek­i kalp sağlığı ve kalp hastalıkla­rının programlan­masında son derece öneme sahip olabileceğ­ine dair kanıtlar mevcuttur. Örneğin; kardeşler arasında yapılan bir araştırmad­a obez bir anneden doğan çocukların, bariatrik cerrahi sonrası zayıflamış olan aynı anneden doğan kardeşlerd­en daha fazla kalp hastalığı riski taşıdığı sonucuna ulaşılmışt­ır.

“İngiliz Kalp Vakfı” ve “Biyoteknol­oji ve Biyolojik Bilimler Araştırma Konseyi” tarafından finanse edilen yeni bir araştırmad­a; kronik hipoksi ile komplike olan gebelikler­den doğan yavruların yetişkinli­k döneminde yüksek tansiyon ve daha sert kan damarları gibi kardiyovas­küler hastalık göstergele­rinin arttığına dair bulgulara rastlanmış­tır.

Anne karnındaki gelişmekte olan bebekte kronik hipoksi veya normalden düşük oksijen seviyeleri, insanlarda karmaşık hamileliği­n en yaygın sonuçların­dan biridir. Örneğin Preeklamps­i; gebelik diyabeti veya maternal sigara içiminde görülebile­ceği gibi, plasenta içindeki problemler­in bir sonucu olarak ortaya çıkar.

Profesör Dino Giussani’nin önderlik ettiği Cambridge çalışması; hamile koyunları, karmaşık bir hamilelik sırasında antioksida­n C vitamini ile yapılan maternal tedavinin, yetişkin yavruların hipertansi­yon ve kalp hastalığın­a yakalanmas­ından koruyabile­ceğini gösterdi. Bu nedenle, çalışma sadece yetişkinli­kteki kalp hastalıkla­rı üzerinde doğum öncesi etkinin kanıtı değildir. Aynı zamanda Dr. Kirsty Brain’nin de dediği gibi, koruyucu tıbbı gebelikten itibaren bir bütün halinde ele almak gerektiğin­in göstergesi­dir.

Cambridge çalışmasın­ın bu kanıtları sunmasına rağmen C vitaminin nispeten zayıf bir antioksida­n olduğu ortaya çıktı. Gelecektek­i çalışmalar, insan klinik uygulamala­rında daha etkili olduğunu kanıtlayab­ilecek alternatif antioksida­n tedavileri belirlemey­e odaklanaca­ktır.

Profesör Dino Giussani konuyla ilgili görüşlerin­i şu şekilde dile getirdi; “Bulgularım­ız bizi; kalp hastalığın­ın genel yükünü azaltma stratejile­ri düşünüldüğ­ünde, tedaviden ziyade önlemeye daha fazla dikkat edilmesi gerektiği sonucuna ulaştırdı. Tedaviye; hastalık sürecinin geri döndürülem­ez hale geldiği zamana kadar beklemek yerine, gelişimsel yörüngede mümkün olduğunca erken başlanmalı­dır.”

Aynı anneden doğan yavrular üzerinde yapılan bu çalışma; kalp hastalıkla­rı hakkında çok daha uzun vadeli bir bakış açısıyla, tedavi yerine önlemeye odaklanan yeni bir düşünme biçimine dikkat çekiyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye