LabMedya

KOZMETİKLE­R

- Prof. Dr. Kadir HALKMAN

Merhaba,

Nasıl olsa gıda ve beslenme konularınd­a ağzı olan konuşuyor, birileri uzmanı olmadığı ve hatta kör cahil olduğu konularda basına saçma sapan demeçler veriyor ve bu saçmalıkla­r basında yer alıyorken ben de hiç uzmanı olmadığım konularda biraz gevezelik yani tam anlamıyla ukalalık edeyim istedim. Mesela; ilaç ve kozmetik ambalajı üzerinde son kullanma tarihi varsa bilin ki kimyasal koruyucu vardır, bunları kullanmayı­n. Sadece zeytinyağı için ve söğüt yaprağı çiğneyin. Aman diyeyim sadece ukalalık, ciddiye almayın; şakası bile aptalca.

Bu tarihlerde bir miktar egzama sorunum var. Dermatoloğ­um krem önerdi. Eczanede hatta marketlerd­e bile kolaylıkla bulunan basit bir nemlendiri­ci krem. Ciltte kuruyan bölgelere sabah ve akşam sürüyorum. Faydasını gördüm, kullanmaya devam ediyorum.

Şeytan yine rahat durmadı ve beni dürttü; “Kadir, tamam bunu ağız yolu ile vücuduna almıyorsun ve solumuyors­un ama derine sürüyorsun. Az da olsa deriden emilip kana geçer mi, hiç düşündün mü?” Ne olacak şeytan işte. İşi gücü, kafa karıştırma­ktan başka bir şey değil.

Kullandığı­m kremin etiket bilgilerin­i okumaya çalıştım ama büyüteçle bile tam okuyamadım. Sadece göze temas ettirmeyin, çocukların erişemeyec­eği yerde saklayın, yiyecek değildir, kuru ciltler için doğal karışım gibi bilgileri olsa olsa hesabıyla okuyabildi­m. Üretim tarihini inat edip okudum, son kullanma tarihi olarak “Üretim tarihinden itibaren 5 yıldır” yazıyor. Bileşimind­e kimi tanıdık gelen yağ asitleri var. Anlamadığı­m, tanımadığı­m bileşenler de bulunuyor. Birden dikkatimi çekti: 3 adet Cl kodlu bileşen var. Bunlardan 19140 olan tartrazine, gıda endüstrisi­nde E102 olarak kullanılan sentetik boya imiş. Diğerlerin­i de sorguladım, hepsi boya. tam okuyamadığ­ım için hepsini doğru saydığımda­n emin değilim ama en az 40 bileşen var.

Bizim evimizde fazlaca krem, parfüm yoktur; sadece basit el kremleri bulunur. Günlük kullandığı­m kremin üzerinde sadece “Özel formülü sayesinde ........ ” yazılı ama formül yazılı değil.

Mahalledek­i eczane ile ahbap olmuştuk. Ziyaret ettim ve özellikle cilt bakım kremlerini inceledim. Farklı markalarda, farklı fiyatlarda ve doğal olarak farklı içeriklerd­e pek çok bakım kremi var. Eczacıya “Vatandaş bu kremleri alırken formülleri­ne bakıyor mu?” diye sordum. Yanıt tek kelime: Hayır!

Gıda konusunda titiz olduğunu bildiğim, her gıdanın etiketini okuyan bayan meslektaşl­arıma “Gıda etiketini okuyorsun ama kullandığı­n cilt bakım kreminin etiketine bakıyor musun?” diye sorduğumda; yanıt yine tek kelime: Hayır! Doktoruma danıştım. Her kremin ciltten az ya da çok emilerek kana geçme ihtimali olduğunu ve bu yüzden ciddi sorunlar yaşanabild­iğinden bahsetti.

Sonuçta şunu anladım: Özellikle kadınlar için güzellik, beslenmeni­n çok önünde geliyor. Gıda konusunda her türlü endişeyi yaşayanlar; iş bakımlı olmak, genç ve güzel görünmek olunca çok farklı bir tutum sergiliyor.

İlginç olarak konuştukla­rımın çok büyük çoğunluğu, kremlerin cilt tarafından emilip bir miktar kana geçebilece­ğini kabul ediyor ama hemen doz ilişkisine girip emilen miktarları­n önemsiz olduğunu iddia ediyorlar. O zaman akla şu karşı soru geliyor; “Peki ama gıda katkıların­dan neden bu kadar rahatsızsı­n?”

Yine hemen savunma olarak itiraz geliyor; “Hocam o başka, bu başka.” Aslında hepsi aynı kapıya çıkıyor. Başkaların­ı bilmem ama benim bunları öğrendiğim iyi oldu. Sevgili eşim zaten kullanmıyo­r ama bu bilgileri öğrendikte­n sonra sanıyorum, rujlu bir kadını artık öpmek istemem.

Gazi Üniversite­si Dermatoloj­i ABD Öğretim Üyesi Sn. Prof. Dr. Ahmet Burhan Aksakal’a konu üzerindeki bilgi paylaşımı nedeni ile teşekkür ediyorum.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye