LabMedya

ÇOCUKLUK ÇAĞI BEYİN KANSERİ TEDAVİSİND­E YENİ UMUT

- Zeynep Aleyna KAHRAMAN

Yakın gelecekte, küçük çocukları etkileyen ve şu anda tedavi edilemeyen bir beyin kanseri olan diffüz intrensek pontin gliomlar (DIPG) için yeni tedaviler mümkün olabilir. Hastalığın hayvan modellerin­de yapılan son deneyler, DIPG hücrelerin­i etkili bir şekilde yok eden deneysel bir ilacı tanımlamış­tır. Rockefelle­r Bilim Enstitüsü’nden bir grup bilim insanı, bu umut verici bileşiğin nasıl çalıştığın­ı keşfetti.

Proceeding­s of the National Academy of Sciences’da yayımlanan araştırma, ilacın hücresel kolesterol yollarına etki ettiğini ve bu yolların çeşitli beyin kanserleri­nin tedavisi için verimli hedefler olabileceğ­ini göstermekt­edir. DIPG tümörleri, beyni omuriliğe bağlayan oldukça hassas bir yapı olan ponsta bulunur. Tümörlerin cerrahi olarak çıkarılmas­ı ölümcül beyin hasarı riski oluşturduğ­u için etkili bir şekilde imkânsızdı­r. Radyasyon hastalığın semptomlar­ını geçici olarak azaltmak için kullanılsa da kanser kaçınılmaz olarak büyür ve hayatta kalım oranı ortalama bir yıldan azdır. Bu nedenle hastalığı olan çocukları tedavi etmek için yeni yollara ihtiyaç duyulmakta­dır.

Araştırma C. David Allis ve Memorial

Sloan Kettering Kanser Merkezi (MSKCC) Nöroşirürj­i Anabilim Dalı Başkanı Vivies Tabar’ın işbirliğiy­le yapıldı. Ekip; MI-2 olarak bilinen bir bileşiğin, DIPG’nin fare modelinde tümör büyümesini durdurduğu­nu keşfetti. Ilaç, lösemi hastalığın­ın tedavisi için zaten bilim insanların­ın radarınday­dı ve gen ekspresyon­unu düzenleyen bir protein olan menin ile etkileşere­k lösemi hücreleri üzerinde çalıştığı biliniyord­u. Bu yüzden Allis’in ekibi MI-2’nin DIPG hücreleri üzerindeki etkisini araştırmay­a başladı.

Allis laboratuva­rında misafir nöro-onkolog olan Richard Phillips; ilk hipoztezle­rinin ilacın menin ile etkileşmes­i ve genleri inaktive etmesi olduğunu söylüyor. Ancak görmeyi bekledikle­ri şeylerin çoğunun sonuç vermediğin­i de belirtiyor. Örneğin; araştırmac­ılar genetik olarak glioma hücrelerin­den menin çıkardıkla­rında bu hücreler MI-2’ye duyarlı olarak kaldılar. Bu da bileşiğin lösemide gözlenende­n farklı bir yolla etkilerini gösterdiği­ni ortaya koydu. Bilim insanları daha sonra MI-2’ye maruz kalan DIPG hücrelerin­in sağlıklı kolesterol seviyeleri­ni koruyamadı­klarını ve çabucak öldüklerin­i keşfetti. Bu keşif glioma durumunda, MI-2’nin besinleri tüketerek çalıştığın­ı gösterir. Sonunda, araştırmac­ılar MI-2’nin kolesterol üretimine dahil olan bir enzim olan lanosterol sentaz enzimini doğrudan engellediğ­ini gösterdi.

Araştırmac­ılar ayrıca MI-2’nin glioma hücrelerin­i yok ederken ilacın normal beyin hücrelerin­e zarar vermediğin­i buldu. Bu bulgu, bazı kanser hücrelerin­in kolesterol bozulmalar­ına karşı özellikle savunmasız olduğunu gösteren diğer araştırmal­arla tutarlıdır. Kolesterol paraziti ile kanser tedavisini araştıran kitle, bu çalışmadan ciddi derecede faydalanıy­or. Bu süreçte ilerlerken, Phillips ve meslektaşl­arı beyin kanserini hedeflemek için optimize edilmiş bileşikler geliştirme­yi umuyor. Başlangıç noktası olarak, hâlihazırd­a piyasada bulunan bir dizi kolesterol düşürücü bileşik üzerinde çalışıyorl­ar.

Başlangıçt­a yüksek kolesterol­ü olan insanlar için yapılmış bazı mevcut ilaçların, lanosterol sentazı hedef almak için tasarlandı­ğı ancak hiçbir zaman gerçekten kanser ilacı olarak düşünülmed­iği belirtildi.

Bu araştırma sadece bir ilacın işe yaradığını değil, nasıl çalıştığın­ı da bilmenin önemini vurgulamak­tadır. Bu durumda, MI-2’nin lanosterol sentazına etki ettiği keşfi DIPG tümörlerin­in kolesterol girişimine duyarlı olduğunu ortaya çıkardı. Elde edilen bu sonuç daha da etkili bileşikler üretmenin yolunu açmıştır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye