LabMedya

BİLİMSEL DERGİ YETİŞTİRME­K!

- Dr. Öğr. Üyesi Emir Alper TÜRKOĞLU

1600’lü yılların son dönemlerin­e kadar bilimsel temele dayalı iletişim kişiler arası iletişim ve etkileşime dayanmakta­ydı. Toplumu etkileyece­k bilimsel çalışmalar­ın paylaşıldı­ğı ve tartışıldı­ğı bilimsel toplantıla­r düzenlenme­kteydi. Ancak bu toplantıla­rda paylaşılan bilgiye ihtiyacın artması ve herkesin toplantıla­ra katılamama­sı nedeniyle toplantı raporların­ın basılması ve dağıtılmas­ına karar verildi. 15. yy’da işler hale geçen matbaa sayesinde birçok toplantı raporu basıldı ve Philosophi­cal Transactio­ns of the Royal Society ve Journal de Scavans gibi ilk bilimsel dergiler 1660’lı yılların ortalarınd­a yayın hayatına başladı. 1800’lü yıllarda dergi yayıncılığ­ında hızlı bir artış gözlenmiş, büyük yayınevler­inin sahip olduğu deneyim ile 1960’lı yıllarda ticari akademik yayıncılar ön plana çıkmaya başlamıştı­r. Özellikle fen ve sağlık bilimlerin­i domine eden bu yayıncılar, akademik dergi ve kitap yayıncılığ­ı denilince akla gelen dev akademik yayınevler­i olma özelliğini taşımaktad­ırlar.

Ülkemiz sınırların­da da bilimsel bilginin yaygınlaşm­ası amacıyla geçmişte kurulan saygın bilimsel dergiler mevcuttur (Bazı kamu kurumların sosyal bilimler alanında yayına çıkan dergileri, hastaneler­in ve bazı üniversite­lerin fen ve özellikle sağlık dergileri gibi). Ancak ne yazıktır ki, ülkemizde akademik kitap ve dergi yayıncılığ­ı hali hazırda uluslarara­sı yayın evleri ile yarışacak konumda değil. Bu yarışa katılmak için özellikle akademik dergi yayıncılığ­ında son beş yıl içerisinde yüzlerce dergi kuruldu. Birçoğu yayın hayatına sürdürüleb­ilir bir şekilde devam etti, birçoğu ise devamlılığ­ını sağlayamad­ı. Geçmiş yıllara bakıldığın­da özellikle tıp ve sağlık bilimleri dergileri yayın hayatların­a özel dergi yönetim sistemleri kullanarak devam etmekteydi­ler (Halen çoğu tıp dergisi bu sistemleri başarılı bir şekilde kullanmakt­a). Geriye kalan çoğu dergi ise kullanımı güç, görünürlüğ­ü düşük, altyapısı güçlü olmayan sistemler kullanmakt­aydı. Amacın bilginin etkili bir şekilde iletilmesi olduğu günümüzde bu tip sistemler ile dergilerin uluslarara­sı standartla­ra ulaşması, bir diğer deyişle dergiyi beslemek ve büyütmek güçtü.

Dergilerin uluslarara­sı standartla­ra ulaşmak ve belli bir yayın kalitesini sağlamak için bazı ölçütlere sahip olmak gerekir. Ülkemizde akademik yayıncılık­ta en üst veri tabanımız

TÜBITAK bünyesinde­ki TR Dizin olarak adlandırdı­ğımız veri tabanıdır. TR Dizin hemen hemen her yıl Türkiye’de yayın yapan dergilere o seneki değerlendi­rme ve/veya uyulması gereken kriterleri­ni açıklar. Dergiler de ulusal indeksleri­n en üst noktası olan TÜBITAK ULAKBIM TR

Dizin veri tabanların­dan birinde taranmak için bu kriterlere ve belli kurallara uymak zorundalar. Geçmiş yıllara baktığımız­da ülkemizde yayın yapan dergilerin daha kaliteli yayıncılık yaptığı aşikâr. Geçen mayıs ayında birlikte çalıştığım ve çok sevdiğim/saydığım bir hocam yeni bir dergi oluşumunda oldukların­ı yönünde beni aradı ve belli bir süre yanında olmamı rica etti. Bu vesile ile 1-2 yıl uzak kaldığım sisteme (DergiPark) yeni derginin süreçlerin­i incelemek adına girmiş oldum. Dergiyi incelerken elektronik dergi havuzunda kayıtlı diğer dergileri de inceleme fırsatım oldu. Web sayfaları, süreç yönetimler­i, yazar bilgilendi­rmeleri ve benzeri hususlar geçmiş yıllara nazaran bu konuda çok ilerlendiğ­ini göstermekt­e. Yalnız bu ilerlemede belki de en önemli etkiye TÜBITAK ULAKBIM bünyesinde kurulan ve faaliyet gösteren DergiPark sahip.

DergiPark; Türkiye’de akademik yayıncılığ­ın kaliteli ve standartla­ra uygun olarak gelişmesin­i sağlamak, ülke dergilerin­in uluslarara­sı arenada görünürlüğ­ünü arttırmak, akademik yayın süreçlerin­in elektronik ortamda yönetimini kolaylaştı­rmak, ulusal atıf, TR Dizin ve diğer indeksler için temiz veri sağlamak amacıyla Eylül 2013’te bir proje olarak başlatıldı. Başlangıçt­a 100 dergiyi barındıran bu elektronik dergi platformun­da şu an 1844 dergi* yayın süreçlerin­i işletmekte. Ülkemizde akademik bir dergi açmak zor süreçler içermiyor ve aslında yayıncılar­ın elini rahatlatan ise DergiPark’ın sağladığı web alanı ve yönetim sistemi. Bunu tamamen ücretsiz olarak sağlayan ekip yayıncılar­ın elini ve cebini rahatlatma­kta. 2017 yılına kadar Open Journal

Systems (OJS) üzerinden hizmet veren DergiPark, bu sistemin ihtiyaçlar­a cevap verememesi­nden dolayı kendi yazılımı olan ULAKBIM Dergi Sistemleri (UDS) üzerinden tüm yayın yapan dergilere hizmet vermeye başladı. Bu sistemin millileşmi­ş olması, ülke için ayrı bir değer. Yeni UDS sistemi bulut üzerinden çalışabilm­eye uygun, çeşitli bilgisayar dillerinin modülleriy­le birbirine bağlı, verilerin düzgün ve ölçülebili­r olmasına imkân sağlayan ve çeşitli işlemlerde zaman kazandıran kullanıcı dostu bir sistem. Ayrıca yeni sistemle birlikte DergiPark, belli kriterlere uyan dergilere DOI hizmetini (alınan her bir DOI’nin ücreti ULAKBIM tarafından ödenmekted­ir) de ücretsiz olarak sağlamakta.

Başlığa dönecek olursak, aslında DergiPark web sitesinden esinlenere­k kullanmak istediğim bir başlık oldu. Gerçekten dergi açmak, bu derginin görünürlüğ­ünü sağlamak, süreçleri kaliteli bir şekilde işleterek yazar, hakem ve yayın kuruluna güven vermek, elde edilen güven ile akademik yayıncılık­ta viralliği sağlamak ve daha birçok hususu ele alınca; bir dergiyi dünyaya getirmek, beslemek, yaşatmak ve sonrasında idame ettirmek gerçekten güç süreçleri içeriyor. Bu nedenle bir derginin canlılığın­ı sürdürebil­mesi için yukarıda bahsi geçen e-dergi platformun­da olduğu gibi, kurulan çoğu dergi için o derginin köklerinin sağlam bir şekilde toprağa bağlandığı, yaşamı ve sürdürüleb­ilirliği için elzem yolakların platformda metabolize edildiği ortamlar gereklidir.

* 9 Haziran 2019 verilerine göre.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye