DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN, LABMEDYA 10 YAŞINDA!
Erich Fromm; “İnsan uğruna emek harcadığı şeyi sever ve sevdiği şey için emek harcar” der. Emek sevgiye dönüşür, sevgi ise sevilen kişi ya da nesne ile bir bağın kurulmasını sağlar. Bizde bu 10 yıl da çok emek verdik ve bu günlere geldik.
Emek kelimesi size ne çağrıştırıyor? Çalışmak veya çabalamak mı? “Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü” olarak tanımlamış Türk Dil Kurumu, bu kelimenin manası için. Bence de aynen bu, özellikle kafa gücü kavramı bizim için türetilmiş sanki…
İnsanlar emek verdikleri her şeyi, hem daha çok sever hem de daha çok sahiplenip savunurlar. O yüzden benim de Labmedya’yı sahiplenmemi mazur görün. Ekipçe hepimiz çok yol kat ettik, düşündük, evrildik, yenilendik ve kendimizi güncelleyip değiştirmemiz gereken yönlerimizi değiştirdik.
Hayatımızda değişen başka neler var peki? Bu soruyu hiç düşündünüz mü?
Mesela; boğaz köprülerinin sayısı değişti, Windows işletim sistemi değişti, eğlence anlayışımız değişti, arabalarımız değişti, yağmur ormanları değişti, liderler değişti, ideolojilerin bazı dinamikleri değişti, fikirler değişti, bakış açıları değişti, öncelikler değişti, ilişkiler değişti, tarzlar değişti, üsluplar değişti.
Yani insan değişti, toplum değişti, dünya değişti.
“Hiçbir şey sonsuza dek sürmez” deyişini hiç duydunuz mu? Eskiden teknoloji aletlerini on yıl kadar kullanabiliyorken, günümüzde bu ürünler bir yıl bile dayanamıyor. Modern aletler küçülürken, hızlanırken ve daha güçlü hale gelirken; geleceğin bize daha neler getireceğini insan düşünmeden edemiyor.
Dünya olarak hepimiz büyük mesafe kat ettik. Görülüyor ki çoğu şey artık kalıcı değil. Günlük hayatımızda bile bu değişimin bir parçası haline geliyoruz. Mesela satın aldığınız ilk cep telefonunu hatırlıyor musunuz? Şu an ki kullandığınız telefonla bir kıyaslayın. Farklı zaman dilimlerine ait bu iki cep telefonu aslında aynı fikirden doğmamış mıydı?
Geleceğin nasıl bir hal alacağını hayal etmek bile harika bence. Mesela bundan birkaç yıl sonra; insansız hava araçları ile mi teslimatlar gerçekleşecek?
Bankam finansal danışmanlığını robotlar üzerinden mi bana sunacak? Ya da sabah duştan sonra kahvem yanı başımda hazır mı bulunacak? Gelecekte acaba nasıl bir cep telefonuna sahip olacağım? “Dick Tracy” çizgi romanını ilk okuduğumdan beri bileğime taktığım saatimden telefon etmeyi hayal ediyordum; şimdi ise aynen Dick Tracy gibi çok kullanışlı saatler satın alabiliyoruz. Teknoloji geliştikçe bir şekilde çocukluk hayallerimizde gerçek oluyor sanki.
Yine nereden nereye geldik. Biri beni durdursun.
Unutmadan bir dipnotum olacak; bu yoldaki en büyük destekçilerimden biri olan Akademik Editörümüz sevgili Dr. Emir Alper Türkoğlu hocam ile kendisinin sağlık sebeplerinden dolayı şimdilik yollarımızı ayırdık. Ama gönül yolculuğumuz her zaman bâki.
Demem o ki; bugüne kadar katkı sunan, emek veren, destek olan ve bizimle birlikte Labmedya’yı sahiplenen herkesin 10. yılını kutluyorum.
Daha nice başarılı sayılara…