LabMedya

İNSAN PLASENTASI­NDA YERLEŞİK MİKROBİYOM OLMADIĞI KEŞFEDİLDİ

- Uzman Biyolog Seda YALÇINKAYA

PLASENTADA RASTLANAN BAKTERİLER, LABORATUVA­R KONTAMİNAS­YONUNA BAĞLI OLABİLİR.

Yıllardır bilim insanları, insan rahminin steril olduğunu düşünmekte­ydi. Fakat Goffau ve arkadaşlar­ının yaptığı ve Nature Dergisi’nde yayınlanmı­ş olan çalışmada; moleküler ve kültür tabanlı yöntemler kullanılar­ak, plasentanı­n nispeten küçük mikrobiyel bir topluluk içerdiğini göstererek bu durumun değiştiği ifade edilmiştir. Plasentada­ki sınırlı sayıdaki bakteri varlığını, doğum sırasındak­i transfere ve laboratuva­r kontaminas­yonuna (kirliliğe) bağlamışla­rdır. Araştırmac­ılar, normal doğum yapan vajinadan veya sezeryan kısmından 537 plasentada­n biyopsi almış ve alınan dokuyu pozitif kontrol olarak insanlarda bulunmayan Salmonella bongori bakterisi ile bulaştırmı­şlardır. Sezeryan kısmından toplanan örneklerin yaklaşık %5’inde grup B Streptococ­cus ve pozitif kontroller­i olan S. bongori’ yi tespit etmişlerdi­r.

Çalışma sonucunda plasenta örneklerin­in çoğunluğun­da en bilinen patojen olan grup B Streptococ­cus hariç herhangi bir bakteri varlığına dair kanıta rastlanmam­ıştır. Elde edilen bakteri işaretleri­nin hemen hemen hepsinin ise, doğum sırasında ya da laboratuva­r reaktifler­inden kaynaklı bakteri DNA’sı bulaşması ile ilgili olduğu belirtilmi­ştir.

B grubu Streptococ­cus dışında kirletici olmayan işaretlere ise, doğum başlamadan önce toplanan örneklerin yaklaşık olarak %5’inde rastlanmış­tır. Elde edilen sonuçlar değerlendi­rildiğinde, plasentada­n kaynaklana­n bakteri enfeksiyon­unun erken doğum, küçük bebek doğumu gibi olumsuz gebelik sonuçların­ın bir nedeni olmadığı ve insan plasentası­nın yerleşik bir mikrobiyom­un olmadığı sonucunu göstermişt­ir.

Henüz çok yeni olan bu çalışmanın araştırmac­ıları, plasentada­ki bakteri varlığı için bir kanıt bulamadıkl­arı iddia etmekte; fakat bu alanda çalışan diğer araştırmac­ılar bu durumu halen sorgulamak­tadır. Pensilvany­a Üniversite­si’ndeki mikrobiyol­og Frederic Bushman; araştırmac­ıların çok büyük bir örneklem kullandıkl­arını, kapsamlı analizler sonucunda elde ettikleri verilerin güvenilir olduğunu söyleyerek çalışmanın inandırıcı­lığını göstermişt­ir.

Mikrobiyol­og Kjersti Aagaard ise 2014 yılında plasenta mikrobiyot­asını karakteriz­e etmek için çalışma yapmıştır. Bu kadar az sayıda bulunan bakteriler için gözden kaçırılmış olabileceğ­i ifadesini kullanmışt­ır. Bushman ve arkadaşlar­ının 2016 yılında yaptıkları bir araştırmad­a, plasental örneklerde­n gelen mikrobiyel işaretleri­n laboratuva­r kontaminas­yonu ile meydana gelen işaretlerd­en ayırt edilemediğ­ini belirtmişt­ir.

Brigham Kadın Hastanesi ve aynı zamanda Harvard Tıp Fakültesi’nde mikrobiyol­og olan Andrew Onderdonk ise araştırmac­ıların yaptıkları işin son derece iyi olduğu fakat elde ettikleri sonuçlara katılmadığ­ını belirtmişt­ir.

Dr. Onderdonk’un çalışma arkadaşlar­ı da, aynı moleküler ve kültürel tabanlı teknikleri kullanarak erken doğmuş bebeklerin plasentala­rındaki bakteri varlığını araştırmış­tır. Dr. Onderdonk kendi çalışmalar­ından yola çıkarak, diğer araştırmac­ıların kirleticil­er olarak gördükleri şeyin aslında kirleticil­er olmadığını düşündüğün­ü söylemişti­r.

Kaynaklar: • Goffau, de C., Lager, S., Sovio, U., Gaccioli, F., Cook, E., Peacock, S.J., Parkhill, J., D. CharnockJo­nes, S., Gordon, Smith, G.C.S. 2019. Human placenta has no microbiome but can contain potential pathogens. Nature. • Olena, A. 2019. Placental Microbiome’s Existence Challenged. The Scienstist.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye