ADININ HAKKINI VEREN BİR ALMAN BİLİM KURGUSU
RADYOAKTİF SIZINTI, ZAMAN MAKİNESİ, TUHAF DENEYLER VE DEVASA BİR DEJAVU DÖNGÜSÜ... DİKKAT KESİLECEĞİNİZ, KOMPLEKS BİR ANLATIMA DAYANAN BİR BİLİM KURGU DİZİSİ; “DARK”
Geçtiğimiz aylarda Netflix’te “Dark” isimli yeni bir bilimkurgu ve korku dizisi yayınlanmaya başladı. Dizinin orijinal dilin Almanca. Uluslararası bir dizi olmasından kaynaklı, bu yapımı İngilizce olarak yayınlanabilirdi ancak Almanya’da geçtiğinden kendi dilinde çekildi. Aynı zamanda, Netflix’in Almanca çekilen ilk orijinal serisi olma özelliğini de taşıyor.
Eleştirmenlerden fena yorumlar almayan Dark’ın yaratıcı koltuğunda Baran bo Odar ve Jantje Friese oturuyor. Bu ikili daha önceden, Who Am I (Ben Kimim?) adlı korku temalı filmde yer almıştı. Tıpkı o yapımda olduğu gibi, Dark’ın yönetmen koltuğunda da Odar oturuyor.
DARK NE ANLATIYOR?
Almanya’nın “Winden” adlı küçük bir kasabasında yaşanıyor olaylar. Bazı izleyicilerden Stranger Things benzerliği buradan kaynaklanıyor denilebilir. Bu mütevazı kasaba, benzer şekilde vurguladıkları üzere, suç oranının çok düşük olduğu bir yer. Yine benzer şekilde, ilk kez tuhaf olaylar vuku bulduğunda kasabanın sakinleri ve polisler herhangi bir suçun üzerinde durmuyor. Çünkü Winden’de böyle şeyler yaşanmıyor.
Bu kasabada iki genç çocuğun tuhaf bir şekilde kaybolmasıyla birlikte, gizem çemberine giriliyor. Hikâyenin temelinde dört aile ve bu ailelerin üç jenerasyondaki iç içe geçmiş yaşamları yer alıyor. Küçük, masum bir kasabadan çocukların tuhaf bir şekilde kaybolmasına, garip deneylerin yapıldığı bir sahneden kafa karıştıran gizemli olaylara, kasabada bilimsel bir oluşumun (Nükleer Santral) var olması ve bununla ilgili gizli bir şeylerin dönmesine kadar birçok açıdan ilginç olaylar yer alıyor. Bir noktada “Bilim insanları ne kadar ileri gidebilir?” sorusunu da görüyoruz, aynı şekilde bilimin etik sınırlarına vurgu yapılıyor alt metinde.
“Geçmiş, şu an ve gelecek arasındaki fark, inatçı bir illüzyondan ibarettir…” – Albert Einstein
ADI GIBI KARANLIK BIR TON
Dark, Albert Einstein’ın yukarıdaki sözüyle başlıyor. Bu da bize dizinin bilimsel yönelimini daha en baştan hissettiren, konunun nasıl şekilleneceğini anlatan bir alıntı vazifesi görüyor. Ayrıca Einstein ile ateşlenen bu fitil, yer yer Alman kökenli göndermelerin de başlangıcını oluşturuyor. Doğal ve yerinde olarak, anlatımda kendi kültüründen çok yararlanıyor Dark. Başlarda görülen Hansel ve Gretel göndermesi de bunun örneklerinden. Serinin tonu, karakterler cümbüşü (odak noktasında daha fazla oyuncu olması), ailelerin birbirleriyle olan ilişkisi, anlatım tarzı ve bilimsel yönelimi ile karmaşık ve derin bir yapım olarak anılıyor. Çekim, renk ve ışık kullanımı olarak adından da etkilendiği gibi, çok daha karanlık bir yapıya sahip.
Dizinin genel yapısında önemli yer tutan Alman kökenli teolog Reinhold Niebuhr tarafından yazılan ve seri boyunca sık sık dile getirilen “Serenity Prayer” adlı dua dikkat çekiyor.
“Tanrım, değiştiremeyeceklerimi kabullenmem için sabır, değiştirebileceklerimi değiştirmek için cesaret, farkı anlamak için akıl ver.” – Reinhold Niebuhr
OYUNCULUK, SINEMATOGRAFI, MÜZIK VE IŞLENIŞTE MERAK UNSURU
Dark; daha ilk bölümden izleyiciyi içine çeken, sizi bir gizem ağına hapsedip neler olacağını sürekli merak etmenizi sağlayan bir işlenişe sahip. Dizi için yapılan yorumlarda işleniş açısından birçok Lost benzetmesi de yapılıyor, çünkü izlerken karmaşık bir ağda durmadan gösterilenler üzerinden teoriler kasarken buluyorsunuz kendinizi. Üç farklı zamanda (1953-1986-2019) dolanırken, dört farklı ailenin farklı dönemlerde farklı halleri derken kompleks bir ağ örülüyor. Dizinin ilgi çekici unsurlarından biri de bu. Ayrıca çok fazla oyuncu barındırmasına rağmen en az rol alandan tutun da en fazla süresi olana dek her oyuncu genel olarak gayet başarılı.
Görüntü yönetmeni koltuğunda oturan Nikolaus Summerer oturuyor ve oldukça beğeniliyor. Verilmek istenen kasvetli ve karanlık atmosfer tam kararında ve anlatımla doğru bir şekilde aktarıldığı düşünülüyor. Diğer yandan müzik kullanımı da bu görsel kullanımla iyi bir uyum yakalamış; birlikte o sert tonu ve gergin atmosferi yakalayıp, bütün oluşturuyor.
DIYALOGLAR VE TEPKILER
Zaman ne kadar değiştirilmek istenirse istensin belirlenmiş olayların gerçekleşmesinin zorunluluğunu, aslında olayın gerçekleşme nedeninin en başta bu zamanı değiştirme çabasından kaynaklandığını vurguluyor Dark. Zaman ve determinizm ekseninde güzel bir bilimsel altyapı kuruyor ve kompleks senaryosu birçok açıdan beğeniliyor. Ancak hikâyenin işleniş kısmında bazı kusurlar olduğu söyleniyor. Yaşanan olaylar çerçevesinde, bazı diyaloglar ve karakterlerin tepkileri yaratıcılıktan uzak bir şekilde, bir olay yaşanmadan veya yaşandıktan sonra çok göze parmak sokulur gibi anlatıldığı izleyiciler tarafından ifade ediliyor.
Her yeni bölümde hikâyeye yeni bir katman daha ekleniyor Dark‘ta. Sürükleyici bir olay örgüsüne sahip ve heyecan unsuru son bölüme kadar devam ediyor. Sezon bittiğinde de ikinci sezonu merakla bekletmeyi başarıyor. Hatta gelecek sezona dair teoriler şimdiden internet âleminde üretilmeye başladı.