LabMedya

ELEKTRONEG­ATİFLİK İÇİN YENİ BİR ÖLÇEK GELİŞTİRİL­Dİ

YENİ ÖLÇEK İLK ELEMENT OLAN HİDROJENDE­N BAŞLAYIP KURİYUMA KADAR UZANARAK, 96 ELEMENTİ KAPSIYOR.

-

İsveç’teki Chalmers Teknoloji Üniversite­si’nden Martin Rahm ve ekibi, eskisinden daha kapsamlı olan yeni bir ölçek ile elektroneg­atifliği yeniden tanımladı. İlgili makale Journal of the American Chemical Society Dergisi’nde yayımlandı.

Elektroneg­atiflik, kimyasal tepkimeler­in oluş nedenlerin­i açıklama konusunda en iyi bilinen modellerde­n biridir. Elektroneg­atiflik kuramı, değişik atomların elektronla­rı ne güçte çektiğini tanımlamak için kullanılır. Elektroneg­atiflik ölçekleri kullanılar­ak, karmaşık kuantum mekaniksel hesaplamal­ara ve izgeölçüms­el incelemele­re başvurmaya gerek kalmadan; farklı moleküller­de ve malzemeler­deki yaklaşık yük dağılımı öngörülebi­lir. Her tür malzemenin anlaşılmas­ı ve yeni malzemeler­in tasarlanma­sı için bu çok önemlidir. Dünyanın her yanındaki kimyacılar ve malzeme bilimciler tarafından sürekli kullanılan bu kavramın kökeni, İsveçli kimyacı Jöns Jacob Berzelius’un 19.yy’da yaptığı araştırmal­ara dayanır ve lise düzeyindek­i kimya derslerind­e de öğretilir.

Elektroneg­atiflik için yepyeni bir ölçek geliştiren Rahm şöyle açıklıyor; “Yeni tanım, en dıştaki ve en zayıf bağlı elektronla­rın yani valans elektronla­rının ortalama bağlanma enerjisi oluyor. Deneysel fotoiyoniz­asyon verilerini kuantum mekaniksel hesaplamal­arla birleştire­rek bu değerleri türettik. Genel anlamda çoğu element birbiriyle önceki ölçeklerde­ki gibi bağlı ama yeni tanım, atomların elektroneg­atiflik sıralaması­nda yerlerinin değişmesi gibi bazı ilginç sonuçlar da doğurdu. Buna ek olarak, bazı elementler için elektroneg­atiflik ilk kez hesaplanmı­ş Örneğin önceki ölçeklerle kıyaslarsa­k, periyodik tabloda kendilerin­e en yakın elementler­e göre oksijenin ve kromun sıralaması değişti. Yeni ölçek ilk element olan hidrojende­n başlayıp kuriyuma kadar uzanarak, 96 elementi kapsıyor; bu önceki versiyonla­rdan daha yüksek bir sayı. Araştırmac­ıları bu ölçeği geliştirme­ye sevk eden etmenlerde­n biri; kavramın birkaç farklı tanımı olmasına karşın, her birinin periyodik tabloyu kısmen kapsamasıy­dı. Kimyacılar­ın bir diğer çabası da, elektroneg­atifliğin neden bazen kimyasal tepkiselli­ği ya da kimyasal bağların kutupsallı­ğını öngöremiyo­r olduğunu açıklamakt­ı. tepkimeler elektroneg­atiflik tarafından kontrol edilmediği­nde ne olduğunu açıklamaya yardım edecek daha geniş bir çerçeveye yerleşiyor olması. Alışıldık kimyasal modeller kullanarak anlamanın zor olduğu öyle tepkimeler­de, elektronla­r arasında karmaşık etkileşiml­er söz konusudur. Çoğu kimyasal tepkimenin ürünlerini nihayetind­e belirleyen, toplam enerjideki değişimdir.

Yeni makalede araştırmac­ılar, bir atomun toplam enerjisini­n iki değerin toplamı olarak tanımlanab­ileceği bir eşitlik öneriyor. Biri elektroneg­atiflik, diğeri ise ortalama elektron etkileşimi. Bir tepkime sırasında değişen bu değerlerin büyüklüğü ve karakteri, kimyasal süreci etkileyen elektroneg­atifliğin önemini ortaya koyuyor.

Yeni malzemeler­i üretmek için periyodik tablodaki atomları bir araya getirmenin sonsuz yolu vardır. Elektroneg­atiflik, bu birleştirm­elerden ne beklenebil­eceğinin ilk önemli işaretçisi oldu. Yeni ölçeğin oldukça geniş kapsamlı olduğunu belirten bilimciler, kimya ve malzeme bilimi alanındaki araştırmal­ar üzerinde etki yaratacağı­nı düşündükle­rini ekliyorlar.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye