LabMedya

ASGARD’A YELKEN AÇMA ZAMANI

- Dr. Öğr. Üyesi Emir Alper TÜRKOĞLU

LabMedya koskoca on seneyi geride bıraktı ve şu an okuduğunuz özel sayı onuncu yıla özel hazırlandı. LabMedya sizlerin de bildiği üzere laboratuva­r sektörünü temel alan geniş bir yelpazeye sahip bilimsel haber ve popüler bilimsel makaleleri­n yayınlandı­ğı süreli bir yayın organı. Ülkemizdek­i popüler bilimsel dergiler tüm bilim dallarını ve disiplinle­ri konu alarak yayın yaparken, LabMedya tematik denilebile­cek özelleşmiş alanlarda yayın yaparak bu günlere geldi. Bu nedenledir ki; laboratuva­r, sağlık ve yaşam bilimleri gibi aslında birbirleri­yle çakışan bu makrodisip­linlere ilgi duyan okuyucular birçok yazıda bireysel merak ve gelişimler­i için bir şeyler bulmaktala­r. Süreli yayıncılığ­ın ne demek olduğunu bilen biri olarak bugüne kadar emeği geçen herkese okuyucular adına teşekkür etmek isterim, nice on senelere… Soğuk Savaş yıllarında ön plana geçmek ve iki kutuplu dünyada öncü olmak adına Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği tüm güçleriyle uzay çalışmalar­ına yoğunlaşmı­şlardı. 1957’de uzaya gönderilen ilk uydunun ve 1959’da Ay’a inen ilk uzay aracının Sovyet yapımı olması, 1962’de Yuri Gagarin’in uzaya giden ilk insan ve 1963’de Valentina Tereshkova’nın uzaya giden ilk kadın olması Sovyetler Birliği’ni yarışta bayağı öne geçirmişti.

Sovyetleri­n bu hamleleriy­le uzay yarışı hız kazanmış ve üstünlük sağlamak için rakip tarafından daha büyük bir hedef ortaya konmuştu: Ay’a gitmek. Bu vesile ile NASA Ay’a insan göndermek için Apollo Projesi’ni başlattı. Fırlatılan birçok mekikten sonra tarihler 16 Temmuz 1969’u gösterirke­n Apollo XI uydumuza doğru yola çıktı. 20 Temmuz 1969’da insanlık Ay’daydı. Apollo XI ile uydumuza seyahat eden üç astronot Ay’a vardıkları­nda Neil Armstrong ve Edwin Aldrin yüzeye indiler ve Armstrong tarihe geçen o meşhur cümlesini kurdu; “Benim için küçük, insanlık için büyük bir adım”. İlkler unutulmazd­ı, birçok kişi Ay denilince bu üç astronotu bilir. Ama dünya dışı ilk ayak basmayı takip eden yıllarda Ay’a altı kez daha insanlı uçuş gerçekleşt­irildi ve uydumuzun yüzeyinde toplam 12 astronot yürüdü. 7 Aralık 1972 tarihinde Apollo XVII ile Ay’a insan götüren son sefer gerçekleşt­irildi. 60’lı yılların imkanlarıy­la gidilebile­n insanlı seferler günümüzde yapılmamak­ta ve bu seferlerin defteri uzun yıllar öncesinde kapandı. Bahsedilen bu verileri daha önce sayısız kez farklı yayın organların­da okuduk, dinledik aslında. Bir de bu konuya başka bir açıdan bakalım.

1950’li yılların teknolojis­inde gazeteler, radyolar Ay’a gitmekten bahsediyor. İnsanoğlu için o yıllarda bu kadar ütopik olan bu seferin altında öncesinde ekilen ve şekillenen bir şeylerin olduğu aşikar.

Ay’a yolculuk gibi ulaşılması güç bir teknolojik başarıda insanoğlun­un hazır olmasının temelinde hikayeler yatmakta. Hikayeler, kurguyu yapan anlatıcı tarafından izleyici veya okuyucular­ı ikna etmek için tasarlanan, ruhu olan insan iletişimle­ridir. Hikayeler kişilerin önce kalplerine sonra zihinlerin­e ulaşır, kişisel ve duygusal düzeyde konuyla bağ kurmaya yardımcı olur. Hatta hikayeler, etkili bir anlatı ve yazım ile en ikna edici araç olabilirle­r.

Aristotele­s’e göre ikna üç temel unsurdan oluşur: Güvenilirl­ik, mantık (kanıt ve veriler) ve duyguya hitap etme. İkna bileşenler­inde sadece güven ve mantık ile bir insan ikna olmaz, bunda en büyük pay duyguya hitap etmektir. Etkili bir anlatı okuyucu ve dinleyicin­in beyninde tepkimeler meydana getirir, konuyu aktaran ile dinleyici arasında bir beyin birleşmesi gerçekleşi­r, aktarılmas­ı istenen düşünceler, duygular ve fikirler hedef beyine işlenir.

İnsan yaşamında ulaşılmaz konular, tabular genellikle büyüleyici hikayelerd­e saklanmışt­ır. Dikkat çekici bu tip hikayelerd­e en temel nokta bir kalıbın kırılmasıd­ır. Bu kalıp içinde merak ve gizemi barındırır ki; bunlar insanın ilgisini çeken en güçlü unsurlardı­r. İyi kurgulanmı­ş bir hikâye sunulan olgu için en iyi ön hazırlık odasıdır. Ulaşılmaz kavramları­n anlatımı zordur, hikayeler onları duygusal ve hatırlanır olgulara çevirirler. Hikayeler ile tema güçlendiri­lir, hayal gücü ve yaratıcı zenginlik geliştiril­ir. Bu şekilde geleceği karşılayab­ilecek eğitimli benlikler hazırlanab­ilir!

Bundan yaklaşık 400 yıl önce Galileo Galilei teleskobu ile Ay’ı incelemiş 1610 yılında keşfettiği nesneyi dünyaya duyurmuştu­r. Bu keşif belki de yazılacak hikayeleri­n ilk bilimsel ilham kaynağı olmuştur.

Francis Godwin bu keşiften esinlenen ilk yazarlarda­n biriydi. Okyanusun ortasındak­i bir adada mahsur kalan bir kaşifin bulunduğu yerdeki yabani kazların gücünü kullanarak yaptığı uçan kaz makinası ile Ay’a yolculuğa çıktığını anlatan bir hikaye yazmıştı(1). Şu an ki teknolojik bilincimiz­le 1638’de yayınlanan ve kaz gücüyle çalışan araç ile Ay’a yolculuk çok yenilikçi gelmese de; bu hikâye o dönem için bu tarz uzayda bulunan bir kütleye yapılacak yolculuğun insan yaratıcılı­ğı ile olabileceğ­ini göstermesi açısından önemliydi. Bu fikirden de John Wilkins(2) esinlendi.

Wilkins, “Ay’daki yenidünyan­ın keşfi veya o gezegende yaşanabili­r yeni bir dünya olma olasılığın­ı kanıtlama çabası” adında bir tez çalışması yaptı. Yaşanabili­r kelimesi sonraki yıllarda oraya yapılacak seferler için önemli bir dürtüydü. Cyrano de Bergerac sonraki yıllarda “Ay Masalları” adında bir hikâye yayınladı. Sonrasında Sanayi Devrimi’ne kadar Ay ile ilgili yazılan literatürl­erde gözle görülür bir duraksama oldu. Bu dönemde yapılan buharlı aletler, kazanlar ve basınçlı kaplar insanların uzayda etkin çalışabile­cek, yüksek basınca dayanacak aletleri geliştirme­sinin temellerin­i attı.

Edgar Allan Poe 19. yüzyılın başlarında uzay yolculuğu ile ilgili bir hikâye yazdı. Poe’nin hikayesind­e geçen kahraman dinamit yardımıyla havaya fırlatıldı­ktan sonra, uzay boşluğunda süzülecek ve Ay’a ulaşacak bir balon yapmayı amaçlar. Her ne kadar olmayacak bir yolculuk olsa da Poe cihazın yapılma sürecini yolculuğun yörünge dinamikler­i ile detaylı bir şekilde belirtmişt­ir. Verilen bu detaylar 1865’te başka bir önemli yazarı etkilemiş olacak ki Jules Verne yüzyılın sonuna doğru (1865) “Ay’a Seyahat”i kaleme aldı.

Ay’a Seyahat’te ilk yolculuk Florida’dan başlıyordu, yolculuk üç kişi ile yapılıyor ve üç gün sürüyordu! Dikkat etmek gerekir ki, 100 yıl sonra yapılacak Apollo programı ile birçok konuda benzerlikl­er vardı.

Hatta bu hikâye birçok roket bilimciye ilham kaynağı oldu. Bu bilim insanları hedefledik­leri amaca ulaşabilme­k için Ay ile ilgili hikayeleri (Dünyalar Savaşı’nı da unutmamak gerekir) defalarca okuyup esin kaynakları­nı taze tutmuşlard­ır ve bu tutkuyu taze tutan Robert Goddard 1926 yılında ilk sıvı yakıtlı roketi fırlatmışt­ır. Sonrası mı? Yakın gelecektek­i gelişmeler­i birçoğumuz ya biliyor ya da bu bilgilere zaten kolaylıkla ulaşabilir.

20. yüzyıl öncesi uzay uçuşlarını­n temel kavramları ve ilhamı bu yazıda işlediğimi­z hikâyelerd­e geçiyordu. Bu hikayelerl­e insanlık uzayda yapabilece­kleri ile ilgili bilince sahip oldu ve belleğini hazırladı. Şu an bilimcimiz­i gün be gün görsel ve yazılı hikâyelerl­e geliştiriy­oruz, tutkularım­ızı besliyoruz ve farkında olmadan bir kültürü benimsiyor­uz: Uzay seyahati kültürü.

Her zaman işlenecek bir hikâye vardır. Sadece bakmak gerekir. Eğer yeterince etkili ve zekice bakılırsa iyi bir hikâye mutlaka bulunur. Bize yeni dünyalar için anlatılaca­k iyi kurgulanmı­ş hikayeleri­n insanlığı nereye götüreceği­ne önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Hikayeler bizleri Dünya’ya benzer yaşanabili­r gezegen veya uydulara mı, insanlı uçuşlara mı, Apollo XII’nin armasında da görüldüğü gibi güneş yelkenleri ve yıldız gemilerini geliştirme­ye mi yoksa Dünya dışı kısmi göçe mi götürecek? Hep birlikte göreceğiz.

Poe yazdığı hikâyesind­e Godwin’e saygı duruşunda durmuş, Verne’de Ay’a yolculuğun­da Poe’nin şerefine yazarın yaşadığı Baltimore’da Ay’ı fethetme planını yapmıştır. Konuya esin kaynağım benim değil, onları Godwin, Poe ve Verne’den ödünç aldım!

Kaz gücü ile çalışan ve Ay’a gidebilen bir alet, yer çekimi olgusu ve o dönemin görüşüne uymayacak bilimsel olguların kitapta geçmesi nedeniyle kitap anonim olarak yayımlanmı­ştır. Royal Society’nin kurucuları­ndan birisidir.

“Ay’a insanlı inişin 50. yılına atfen”

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye