PETROL TÜKETEN BAKTERİ NAYLONU PARÇALIYORMUŞ
BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ PETROL TÜKETEN “BACILLUS” TÜRÜ BAKTERİLERİN PET (POLIETILEN TEREFTALAT) VE NAYLONU PARÇALAYABİLDİĞİNİ TESPİT ETTİ. FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ BİYOLOJİ BÖLÜMÜ’NDE YAPILAN BU ARAŞTIRMANIN DEVAMINDA DOĞADAKİ BİYOPARÇALANMANIN GEREKLİ KOŞULLAR SAĞLANARAK ARTIRILMASI VE PLASTİKLERİN SIFIR ATIKLA YÜZDE 100 BERTARAF HEDEFLENİYOR.
Biyoloji Bölümü Moleküler Biyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Elif Demirkan yaptığı açıklamada, çevre kirliliğine dikkati çekmek için bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi. Tüketilen deniz canlılarıyla insanların her sene 11 bin mikroplastik parçasını hazmettiğine işaret eden Demirkan, bu nedenle ekosistemi ciddi olarak etkileyen plastik kirliliğine karşı mikroorganizmaların rolünü araştırdıklarını anlattı. Daha önce Türkiye topraklarından izole ettikleri
Bacillus bakterilerinin petrol tüketme yeteneklerini araştırdıklarını hatırlatan Demirkan, “İzole ettiğimiz bakterilerin pet ve naylon parçalama yetenekleri olup olmadığını araştırdık ve elektron mikroskobuyla yaptığımız bir aylık çalışma sonucunda, bakterilerin pet ve naylonu parçaladığını gördük” dedi.
Demirkan, “Marketten aldığımız pet şişesi ve naylonları küçük küçük parçalayarak bunları bakterilerin besi ortamı olan cam şişelere ilave ettik. Bir aylık üretim sonucunda, bakterilerin sadece naylon ve pet şişesi parçalarını kullandığını gördük. Bakterilerin enerji kaynağı olarak naylonu ve peti kullandığını saptadık” ifadelerini kullandı.
Demirkan, yaptıkları çalışma sonucunda ışık mikroskobundaki biyolojik parçalanmaların detayını görmek amacıyla elektron mikroskobik çalışmalar gerçekleştirdiklerini ve özellikle naylon yüzeyinde derin biyo parçalanmalar gördüklerini dile getirdi. Çevre kirliliğine dikkat çeken Demirkan, “Plastiği insanlar oluşturdu. İnsan yapımı bir maddeyi doğadaki bir canlı kesinlikle tanıyamıyor. Yıllar sonra bakteriler, bu maddeleri tanıdılar ve yavaş yavaş parçalamaya başladılar. Bakteriler doğayı temizliyor, insanlar da kirletiyor. İnsanoğlu ekolojik sistemde, en kirletici organizma olarak yerini almıştır. 2050 yılına gelindiğinde denizlerin bitmiş olacağını göreceğiz. Denizler biterse insan da biter. İnsanlar, egolarını merkezden alıp ekolojik sistemdeki yerini almalı. Hep ‘ben’ demeyeceğiz. Biz, ekolojik sistemin bir parçasıyız ve o parçada, o sistemde yerimizi almamız gerekiyor” diye konuştu.