EDITÖRDEN
Bu sayıda “Köşemde neyi konu almalıyım?” diye hiç düşünmedim. Son zamanlarda günümüzün sorunu, hem medyada hem de toplumda her gün yüzlerce kere söz konusu haline gelen “Koronavirüs (2019-nCoV)” olmalıydı tabi ki. Ülkemizde ve tüm dünyada yaşanan koronavirüs salgını nedeniyle hepimiz daha önce benzerini yaşamadığımız bir süreçten geçiyoruz. Yaşamadık mı dersiniz? Birazdan açıklayacağım.
Hastalığın kaynağı net olarak bilinmese de başlangıç yeri göz önünde bulundurulduğunda, Çin/Wuhan’daki pazarda satılan vahşi hayvanlar olduğu düşünülüyor. Bununla ilgili geçmiş zamanda yapılmış filmler ve belgeseller sanki bu günleri yaşayacağımızın bir habercisiymiş gibi karşımıza çıkıyor. Eh be kardeşim, niye yersiniz şu hayvanları bilmem ki?
Bildiğiniz gibi aslında; insanlık tarihinde önemli izler bırakan birçok bulaşıcı hastalık var. Dünyanın çeşitli yerlerinde veba, kolera ve verem gibi salgınlar zamanında yüz milyonlarca insanı etkiledi. Dünyada birçok bulaşıcı hastalık salgına dönüştü ve bu nedenle ülkelerin ekonomik, sosyal ve demografik yapısının önemli ölçüde değişmesine sebep oldu. Bugün de Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi” ilan edilen koronavirüs milyonlarca insanı evlerinde kalmaya zorluyor.
Covid-19 gelişmelerini araştırırken
Eczacı Dilek Sunar’ın bir yazısına rastladım. 1918 yılındaki İspanyol Gribi haberlerinden bahsediyor. Tam da girişte bahsettiğim konuyla isabet oldu. İspanyol Gribi pandemisi bir seneden az zamanda tahmini 40 ila 100 milyon civarında insanı öldürmüş. Bu sayı Birinci Dünya Savaşı’nda ölen insan sayısını aşıyor. Özellikle ölenlerin çoğunlukla sağlıklı ve genç erişkinler olması dikkatimi çekti. Pandemi; Türkiye dâhil tüm dünya ülkelerini etkilemiş olup, 1918’in eylül ile kasım ayları arasında zirve noktasına ulaşmışken; dünya genelinde toplantılar yasaklanmış, okullar tatil edilmiş, kütüphanelerde kitap dağıtımı durdurulmuş, ulaşım araçları dezenfekte edilmiş ve el sıkışmak bile suç sayılmış. Tıpkı bugünlerde yaşadığımız gibi… Yani aslında dünyaca daha önce benzerini yaşamadığımız bir süreçten geçmiyoruz. Ne dersiniz İspanyol Gribi pandemisi bize bir şeyler öğretmiş mi? Herhalde öğretseydi bugün dünyaca bu kadar tedbirsiz davranmazdık. Ya da uyulması gereken kuralları çiğnemek için bu kadar yarışmazdık. Lupposuz yaşayabilir, cola içmeden 2 gün geçirebilirdik. En azından bunları yapabilirdik…
Sevgiler, Ecem KOÇER