AVRUPA MISIR GENOMU İLK KEZ ÇÖZÜLDÜ
Alman araştırmacılar, Avrupa mısır genomunu çözdüler. Kuzey Amerika mısır hatlarına kıyasla, fenotipik (Genetik ve çevresel etkenlerin yarattığı özelliklerin canlının dış görünüşündeki yansıması.) farklılıkların altında yatan ve aynı zamanda heterozis (Genetik olarak birbirine benzemeyen bireylerin birleştirilmesi sonucu oluşan melez yavrunun yaşama gücünün, beden yapısının ve verim özelliklerinin ebeveynlerinden üstün olması durumu) etkisine katkıda bulunabilecek varyasyonlar keşfettiler. Etkinin daha iyi anlaşılması, daha yüksek verim için üremeyi etkileyebilir. Düşük verimli bölgelerde mısır ekimi ve iklim değişikliğinin getirdiği zorluklar için bu gözlemler özel önem taşıyabilir.
Mısır genomu, evcilleştirme ve genomun insan seçimi ile şekillendirilmesi hakkında ilginç bir hikaye anlatır. Yaklaşık 10.000 yıl önce, Yerli Amerikalılar bugünkü Meksika’da mısır evcilleştirmeye başladılar. Hem insanlar hem de hayvancılık için günümüzün en önemli gıda kaynaklarından birinin temelini oluşturdular. Columbus tarafından ‘yeni dünya’nın keşfinden sonra, mısır Amerika’dan Avrupa’ya getirildi. Mısır, doğrudan yetiştirme ve seçim yoluyla yeni büyüme ve iklim rejimlerine uyum sağladı ve nihayet tüm dünyaya yayıldı.
Tarihi nedeniyle bugünün mısır hatları sadece görünüşte farklılık göstermez, genomları birçok farklılık içerir (genlerin varlığı ve yokluğu ile yapısal varyasyonlar).
Çalışmanın yazarları, metan yiyen mikropların Antarktika’daki bu sızıntıya yaklaşık beş yılda cevap verdiğini ve bunca zaman sonra bile gazı tamamen tüketmemiş olduklarını bulmuş.
Oregon State Üniversitesi’nde deniz ekoloğu olan Thurber, “Metan