HER 5 ÇOCUKTAN 1’İ EGZAMA OLUYOR
Atopik dermatit; halk diliyle egzama çocukların yüzde 20’sini, yetişkinlerinse yüzde 2-8’ini etkileyen bir deri hastalığı. Enfeksiyon kökenli olmayan deri hastalıkları arasında sık rastlanılan hastalıklardan biri olan Atopik dermatitin görülmesinde genetik faktörler önemli rol oynuyor. Başlangıçta kırmızı renkli, sulantılı ıslak döküntüler şeklinde yüzde, kol ve bacakların dış yüzeylerinde, saçlı deride görünüyor; zamanla boyun, diz arkası, kol, bilek gibi kıvrım yerlerine doğru yayılıp deriden daha koyu renkli kalınlaşmış kaşıntılı bir deri görünümü oluşabiliyor.
Prof. Dr. Emel BÜLBÜL BAŞKAN | Uludağ Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi uyku kalitesi ve deri belirtilerinin görünümü nedeniyle yaşam kalitesini büyük ölçüde etkileyen deri hastalıklarından biridir.
Atopik dermatitin çocuklarda depresyon, anksiyete, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna yol açabiliyor. Kaşıntı önemli bir özellik olup özellikle geceleri ve terleme ile şiddeti artış gösterir. Göz çevresinde renk değişikliği ve gözaltında ekstra çizgilenme, avuç içi çizgilerinde artış, kuru deri, yüzün ortasında solukluk, omuz ve kollarda pütürlü, yanaklarda beyaz lekeli görünüm bu hastalıkta rastlanabilecek diğer özelliklerdir. Zaman zaman deride enfeksiyon olabilir bu durumda sarımsı kabuklanmalar, akıntılı yaralar görülebilir ve uçuk atakları ortaya çıkabilir. hastalıkları ve alopesi (saçkıran) gelişmesi ile ilişkili olabilmektedir.
Yapılan çalışmalar, hastaların yüzde
80’e yakınının uygulanan tedavilerden memnun olmadığını gösteriyor. Atopik dermatit ile mücadelede yıkanılan suyun sertlik derecesinden ortam ısısına, kullanılan temizlik malzemelerinden duş şampuanlarına birçok faktörün düzenlenmesi gerekir. Bu durum diğer aile fertlerinin eğitimini de içeren, ekonomik olarak da zorlayıcı bir süreçtir.
Tedavinin önemli bir aşaması da düzenli ve devamlı deri bakımı ile derinin nemlendirilmesidir. Hastanın hasta küçük yaşta ise ailenin, bunu doğru miktarda doğru nemlendiricilerle yapabilmeyi öğrenmesi gerekir. Bu korunma ve bakım tedbirlerini ve tedavinin aşamalarına göre etki ve yan etkileri hasta ve yakınına anlatabilmek için rutin hasta muayene süreleri maalesef yeterli değildir ve hasta okulları, web-tabanlı eğitimler gibi iyi organize edilmiş, doğru ve güncel bilgileri içeren eğitim programlarına gereksinim vardır. Aksi takdirde hasta ve yakınları internetten yalan yanlış bilgilere ulaşarak hem maddi hem manevi olarak mağdur olmaktadır. tüylü oyuncaklara dikkat edilmelidir. Oyun hamurları, oyuncak boyaları, mobilya ve zemin kimyasalları özellikle çocukluk döneminde temas yerlerinde döküntülerin alevlenmesine yol açabilir.
Tetikleyici faktörlerin başında ev tozu akarları gelir; ayrıca diğer alerjik maddeler, örneğin kedi-köpek tüyleri de hastalığı şiddetlendirebilir. Bu durumun tespiti için alerji testleri uygulamak gerekir. Pamuklu veya penye kıyafetleri tercih etmek, çamaşırların bol suyla durulanması, doğal ve katkısız ürünlerle beslenme gibi önlemlerin alınması gerekir.
Deriyi nemlendirmek için kullanılan ürünlerde ise parfüm ve renklendirici bulunmamalıdır. Döküntü alanları başta olmak üzere, özellikle de duştan hemen sonra tüm vücut nemlendirilmelidir. Dozunda güneşlenmek hastalık belirtilerini hafifletir ancak güneş yanıklarından korunmak gerekir.
Spor aktiviteleri arasında en çok önerilen yüzme olup havuz yerine deniz tercih edilmeli ve çıkar çıkmaz duş ve sonrasında nemlendirici uygulanmalıdır. Stres Atopik dermatite yol açmaz, ancak kaşıntıya neden olabilir ve durumu kötüleştirebilir. Dolayısıyla stres yönetimi ve gevşeme teknikleri konusunda destek almak da yararlı olabilir.