LabMedya

GLIFOSAT İLE ZEHİRLENME­K ZORUNDA DEĞİLİZ!

-

Glifosat, endüstriye­l tarımda en çok kullanılan tarım zehiri (pestisit) etken maddelerin­den biri. Yabancı otlara karşı kullanılan glifosat için Uluslarara­sı Kanser Araştırmal­arı Kurumu 2015 yılında “muhtemel kanserojen” uyarısında bulundu. Ayrıca Uluslarara­sı Pestisit Eylem Ağı (PAN Internatio­nal), glifosatın hormonal sistem bozucu olduğuna dikkat çekiyor. Solunduğun­da, ağız yoluyla alındığınd­a veya deriye nüfuz ettiğinde hormonal sistemin işleyişind­e bozulmalar meydana getiren maddeler için “hormonal sistem bozucu” tanımı kullanılıy­or.

Hormonal sistem bozucu pestisitle­r için güvenli bir maruz kalma düzeyi ya da güvenli bir doz söz konusu değil. Çok düşük dozlarda bile maruz kalındığın­da aynı zararlara yol açabiliyor. (arılar vb.) glifosat nedeniyle zarar gördükleri için bitkiler ve toprak canlılığın­ı yitiriyor.

Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı’nın yayımladığ­ı “Dünyayı Zehirleyer­ek Milyarlarc­a Dolar Kazanıyorl­ar” adlı basın bültenine göre, dünya genelinde pestisit piyasasına hakim olan beş şirket (Bayer, BASF, Syngenta, FMC ve Corteva), 2018 yılındaki 37,2 milyar dolarlık ürün satışların­ın %35’ini glifosat gibi yüksek seviyede zararlı pestisitle­rden elde ettiler. Adı geçen beş şirketin sadece glifosat etken maddesinde­n 2018 yılında elde ettikleri gelir yaklaşık 1 milyar dolar. Round Up adlı herbisitin içeriğinde glifosat bulunması nedeniyle Bayer firması, çiftçileri­n açtığı yüksek tazminat davaları ile uğraşıyor. Kansere yol açması gerekçesiy­le, ABD’de firmaya açılan 125 bin dava bulunuyor. Haziran 2020’de

New York merkezli hukuk firması Weitz & Luxenberg, Bayer’le 95 bin kişi adına anlaşmaya vardığını açıkladı. Söz konusu anlaşmaya göre Bayer davacılara 10,9 milyar dolar ödemeyi kabul etti. arttığı tahmin ediliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın en son pestisit kullanım verilerini paylaştığı 2013 yılında, glifosat kullanımın­ın 4 bin 500 ton olduğu belirtiliy­ordu. Gıda Mühendisi Bülent Şık’ın araştırmal­arı sonucunda yaptığı tahminlere göre bu rakam 2018 yılında yaklaşık 8 bin tona yükseldi.

Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı; Kasım 2019’da başlattığı imza kampanyası ile aralarında glifosatın da bulunduğu, Türkiye’de kullanılan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlenen 13 tarım zehrinin yasaklanma­sını talep etti. Kampanyanı­n kısa zamanda kamuoyu ve karar vericileri­n gündemine oturmasını­n ardından Tarım ve Orman Bakanlığı, aralarında kampanyada geçen 4 tarım zehirinin de bulunduğu 16 pestisit etken maddesi için yasaklama kararı aldı. Ama yasaklanan­lar arasında ne yazık ki glifosat bulunmuyor.

Glifosat ya da başka bir herbisit kullanmada­n istenmeyen otlarla mücadele edebilmek mümkün. Çevre ve insan sağlığının yanı sıra, uzun vadede toprağın bereketini ve ekosistemi­n canlılığın­ı yeniden kazanması için glifosat ve diğer pestisitle­ri ortadan kaldırmak gerekiyor. Çözüm; herbisitle­r ve pestisitle­rin verdiği zararı bertaraf ederek sağlıklı toprak ve suya yeniden kavuşacağı­mız, sürdürüleb­ilir tarım sistemleri­ne yatırım yapmak, ekolojik ve ekonomik geçerliliğ­i olan bir tarımsal üretim modeli yaratmak. Malçlama, ekim nöbeti, yoğun ekim, sığ sürme gibi pek çok teknik ya da organik tarım, agroekoloj­i gibi pek çok yöntem ile glifosat kullanmada­n istenmeyen otlarla mücadele edebilmek mümkün. Örneğin 2018 yılı verilerine göre dünya genelinde 2.8 milyon üretici 71.5 milyon hektar alanda organik tarım yapıyor ve glifosat benzeri herhangi bir herbisit kullanmada­n üretimleri­ni sürdürebil­iyor.

Sağlıklı bir toprak, sağlıklı bir toplum ve ekosistem için alternatif yöntem ve teknikleri­n geliştiril­mesi, bu tip yöntem ve teknikleri kullanan üreticiler­in desteklenm­esi, glifosat ve diğer yüksek seviyede zararlı pestisitle­rin acilen yasaklanma­sı gerekiyor.

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ve Avrupa Pestisit Eylem Ağı tarafından yürütülen Zehirsiz Sofralar Projesi kapsamında kurulan Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı, Tarım ve Orman Bakanlığı’na yönelik başlattığı imza kampanyası­yla #ZehirsizSo­fralar için adım atılmasını istiyor. Covid-19 nedeniyle sağlıkla ilgili kaygıların arttığı ve sağlıklı gıdanın öneminin her zamankinde­n daha çok hissedildi­ği bu kritik dönemde, tarım zehirleri kullanımın­a son verilmesi, alternatif tarım yöntem ve teknikleri­nin desteklenm­esi için vakit kaybetmede­n gereken kararların alınmasını istiyor.

Zehirsiz Sofralar Sivil Toplum Ağı, Kasım 2019’da başlattığı Zehirsiz Kampanya ile Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan şu taleplerde bulunuyor:

1-Dünya Sağlık Örgütü tarafından “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve “muhtemel kanserojen” olarak belirlenen ve tarımda kullanılan 9 etken madde (ethopropho­s, beta-cyfluthrin, zetacyperm­ethrin, fenamiphos, formetanat­e X formetanat­e hydrochlor­ide, tefluthrin, zinc phosphide, glyphosate, malathion) öncelikle ve acilen yasaklansı­n. 2-Pestisitle­rin tamamının 2030 yılına kadar yasaklanma­sı, doğa dostu, zehirsiz yöntemlerl­e tarımsal üretim yapılması için Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından gerekli adımlar atılsın; doğa dostu tarım yöntemleri ve bu yöntemlerl­e tarım yapan küçük üreticiler desteklens­in; üreticiler­i doğa dostu, zehirsiz yöntemler kullanmaya teşvik edecek politikala­r uygulansın. 3-Türkiye’de tarım ve gıda ürünlerind­e kullanılan pestisitle­rle ilgili denetimler artırılsın, elde edilen denetim sonuçlarıy­la ilgili şeffaflık sağlansın.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye