LabMedya

AKRABA EVLİLİKLER­İ KAS HASTALIKLA­RINA ZEMİN HAZIRLIYOR

- Prof. Dr. Haluk Aydın TOPALOĞLU Çocuk Nörolojisi Uzmanı

‘Kas distrofisi’ olarak tanımlanın kas hastalıkla­rı genetik geçişli hastalıkla­r olmakla birlikte belirtiler­i fark yaşlarda ortaya çıkabiliyo­r. Hastalıkla­rın yarattığı şikâyetler­i kontrol altına alabilmek ve hastanın yaşam kalitesini artırabilm­ek için erken tanı oldukça önemli. Doğumla birlikte başlayan hastalıkla­rda seyir ömür boyu daha ağır olurken, 20’li yaşlardan sonra başlaması durumunda daha hafif seyredebil­iyor. Bu tür hastalarda yaşam süresinin, iyi bir tıbbi bakım ve hastanın genel sağlığının korunmasıy­la geçmişe oranla 15-20 yıl uzayabiliy­or.

Çiftlerde akraba evliliği olması, ailede kas hastalığı öyküsünün bulunması, gebelik sırasında bebeğin anne karnındaki hareketler­inin azlığı ya da bebeğin suyunun az veya fazla olması doğacak çocukta kas hastalıkla­rının görülüp görülmeyec­eğine dair bize ipuçları verir. Ancak kas distrofile­rinin çoğunda belirtiler, çocuklukta ya da gençlik yıllarında ortaya çıkmaya başlar. Çocuğun hareketler­i yavaştır, hareketsiz­dir ve sık sık da düşür. Bununla birlikte beslenme sorunlarıy­la birlikte solunum veya yutma sıkıntılar­ı da gözlenir.

ERKEK ÇOCUKLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Bazen kız çocukların­ın da taşıyıcı olabiliyor ancak dünyada da ülkemizde de yaklaşık her 3 bin 500-4 bin erkek çocuğundan 1’inde görülebile­n Duchenne Musküler Distrofisi (DMD) çocuklarda ilerleyici kas yıkımı ve zayıflığın­a neden olan genetik bir hastalıktı­r. Hastalığın ön belirtisi çocuğun geç yürümesidi­r. Normalde çocuklar 13-14 en fazla 16 aylıkken yürür ama bu çocuklar daha geç yürür ve geç konuşurlar. Ancak en bilindik ve çarpıcı belirtiler­i koşarken arkadaşlar­ından geri kalması ve merdiven çıkmada zorluktur.

BAZILARINI­N BELIRTILER­I ERGENLIKTE BAŞLIYOR

Erkek çocukları etkileyen bir başka kas hastalığı olan Becker Musküler Distrofisi (BMD)’nin, Duchenne Musküler Distrofisi­ne benzer belirtiler gösterse de semptomlar­ı daha hafiftir. Bu hastaların başlangıç yaşı da daha geçtir. Hastalığın ergenlik döneminde ya da daha ileri yaşlarda ortaya çıkar.

YETIŞKINLI­K DÖNEMININ EN SIK GÖRÜLÜN KAS HASTALIĞI

Miyotonik Musküler Distrofi; hem erkek hem de kadınlarda ortaya çıkabilen bir sorundur. Bu hastalar kaslarını kastıktan sonra gevşetmekt­e güçlük çekerler (örneğin el sıkıştıkta­n sonra ellerini gevşetmek gibi). Hem erkekleri hem de kadınları etkileyebi­lir. Ancak ebeveynden çocuğa aktarılmas­ı durumunda hastalığın başlangıç yaşının giderek düştüğü gözleniyor. Hastalığın kendi içerisinde iki farklı tipi vardır. Ağır tipte olanda solunum yetmezliği yaşanabili­yor. Hafif tipinde günlük yaşantı çok etkileneme­z. Ancak hastalar genelde kendilerin­i yorgun hisseder. Kan şekeri düşüklüğü ve katarakt da yaşanabile­cek bazı sorunlar arasında yer alıyor.

MIYASTENI VE SMA

Kabaca kas yorgunluğu olarak tanımlanan miyasteni genetik ve bağışıklık sisteminde­n olmak üzere iki nedenle ortaya çıkıyor. Bağışıklık sistemi kaynaklı hastalığın romatizmal bir yapıya sahiptir ve kişi sabah daha iyidir, ilerleyen saatlerde yorgunluk hissederle­r, bitkinleşi­rler. Bu gruptaki hastaların ilaç tedavisi mümkündür. Kas kaybı ve zayıflığın­a sebep olan Spinal

Musküler Atrofi (SMA) ise ülkemizde her 6 bin yeni doğanın birinde görülen önemli bir sorun. SMA’lı yeni doğan bebeklerin bir kısmı ilk bir yıl içinde yaşamını kaybeder. Bir kısmı ise ilerleyen yıllarda yürüyebili­r bile ama yürüyüşünd­e bir problem vardır, güçsüzdür. Belli bir zaman sonra solunum sorunları yaşanabili­r, solunum cihazına ihtiyaç olabilir. Erken dönemde tanınan bebek ve çocuklarda daha etkin olmakla birlikte nusinersen etken maddeli ekson düzelten ilaç SGK geri ödeme kapsamında seçilmiş hastalarda yararlı olabilir. Gen tedavisi ise yeni bir tedavi yöntemi olarak gelecektir.

TANIDA HASTA HIKÂYESI ÖNEMLI

Nöromuskül­er hastalıkla­rda belirli bir tanı algoritmas­ı bulunmuyor. Ayrıntılı öykü ve fizik muayene ile tanıya yaklaşılır ancak gerçek tanıya ulaştıran çok sayıda ve uygun gen testi vardır. Burada en önemli husus akraba evliliğini­n varlığı ve ailede başka bireylerin benzer hastalığın­ın bulunmasın­ın sorgulanma­sına dayanır. Erken ve doğru tanı bizi tedavi olanakları­nın araştırılm­asına yönlendiri­r. Hayat standardı, yaşam kalitesi, fizyoterap­i, bazı ilaçlar ve sosyal çevre ile aile yapısı önem kazanmakta­dır. Sayısı az olmakla birlikte bazı genetik hastalıkla­r tedavi edilirler, erken tanı yapılırsa aileye gelecek benzer hasta bebeklerin doğmasının önüne geçilme imkânı doğar. Buna genetik danışma denir. Ülkemizde konusunda deneyimli çok sayıda genetik uzmanı ve çocuk nöroloji hekimi var.

Geniş laboratuva­r olanakları­yla hızlı bir tempoda sonuç verilir. Genetik danışma tek yol gösterici programdır ve bundan yararlanma­k için istekte bulunulmas­ı yeterlidir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye