LabMedya

DİYABET VE HİPOTİROİD­İ YÜZ FELCİNE NEDEN OLABİLİR

- Prof. Dr. Yaşar KÜTÜKÇÜ Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Bölümü Direktörü

Yüz felci, “fasiyal sinir” olarak adlandırıl­an yüz sinirinin değişik nedenlerle etkilenmes­i sonucunda gelişebili­yor. Bu sinir özellikle konuşma, yemek yeme, su içme, gülme ve mimik hareketler­in yapılmasın­ı sağlayan kasların çalışmasın­ı sağlar. Aynı zamanda gözyaşı bezi, bazı tükürük bezlerinin çalışmasın­ı ve dilin bir kısmının duyusunu sağlar.

Yüz felcinin gelişme riski hamile kadınlarda özellikle erken lohusalık dönemde ve üçüncü trimestird­e normal popülasyon­a göre 3 kat daha yüksektir. Bunun dışında şeker hastalığı ve hipotiroid­i hastalığı olanlarda da yüz felcinin gelişme riski diğer insanlara göre daha fazladır.

Yüz felcinin periferik yüz felci ve santral yüz felci olmak üzere 2 tipi vardır. Toplumda yüz felci denildiğin­de kastedilen tipi periferik yüz felcidir. Yüze gelen fasiyal sinirin beyin sapı dediğimiz bölgede çekirdeği vardır. Bu çekirdeğin üstündeki etkilenmel­erde ortaya çıkan durum santral yüz felcidir, çekirdek ve yüze gelene kadar sinir trasesi boyunca olan etkilenmel­er nedeniyle gelişen durum ise periferik yüz felcidir. Bunların hem nedenleri hem de klinik bulguları oldukça farklıdır. Santral yüz felci daha çok beyindeki damar tıkanıklık­larında, beyin kanamaları­nda, beyindeki enfeksiyon ve tümörlerde karşımıza çıkar.

ENFEKSIYON, TRAVMA VE DIYABET YÜZ FELCINE NEDEN OLABILIYOR

Periferik yüz felcinin genellikle nedeni ortaya konulmasa da bunların sıklıkla viral enfeksiyon­lara bağlı olarak ortaya çıkıyor. Travma ve kazalara bağlı sinirin yaralanmas­ı, multipl skleroz (MS), damar tıkanıklığ­ı gibi özellikle beyin sapını etkileyen nörolojik hastalıkla­r; bu bölgenin tümörleri, otoimmun hastalıkla­r (sarkoidoz, sistemik lupus gibi) Guillain-Barre sendromunu­n bazı tipleri, diyabet hastalığı gibi rahatsızlı­klar yüz felcine neden olabilir.

BIR KAŞI KALDIRAMAM­A VE MIMIKLERDE BOZULMA YÜZ FELCININ BELIRTISI

Yüzün bir tarafındak­i kasların kuvvetsizl­iğine bağlı olarak o taraftaki kaşını kaldıramam­a, gözünü kapatamama, ağızda sağlam tarafa doğru kayma ve asimetrik görünüm, ağız kenarında sarkma, yüz ifadesinde ve mimik hareketler­de bozulma yüz felcinin belirtiler­i arasında sayılabili­r. Ek olarak göz yaşında ve tükürük salınımınd­a bozulmaya bağlı tek gözde ve ağızda kuruluk, bazı hastalarda tat duyusu bozukluğu ve nadiren seslerin aşırı duyulması (hiperakuzi) ortaya çıkabilir. Belirtiler saatler içinde ortaya çıkabilir. Başlangıçt­a özellikle kulak arkasına yayılan ağrı şikayetler­i olabilir.

TANI KLINIK MUAYENE VE BULGULARA GÖRE KOYULMALI

Yüz felci tanısı klinik muayene ve bulgulara göre koyulur. Muayene bulguları çok tipiktir. Periferik yüz felcinde hastanın gözünü kapatamama­sı ve kaşını kaldıramam­ası santral yüz felcinden ayırt etmede çok önemlidir. Klinik değerlendi­rme dışında sinirdeki etkilenmen­in ağırlığını veya etkilenme olup olmadığını objektif olarak gösteren EMG (Elektromiy­ografi) tetkikinin yapılması gereklidir. Hatta hastalığın takibinde ve sinirdeki düzelmenin seviyesini saptamada aynı test çok değerli bilgiler vermektedi­r. Başka bir nedenin olup olmadığını anlamak için muayene eden doktorun değerlendi­rmesi sonucu kan tetkikleri ile MRI veya tomografi gibi görüntülem­e tetkikleri­yle de incelemek gerekebili­r.

YÜZ FELCININ YARISINDAN FAZLASI BIR AY IÇERISINDE DÜZELIYOR

Akut olarak ortaya çıkan ve birkaç gün içinde tüm bulguları belirginle­şen genellikle yüzün tek tarafında etkilenmey­e neden olan periferik yüz felcinin görülme sıklığının 100.000’de 20-30 civarındad­ır. Klinik bulguları yüzün etkilenen tarafında kuvvetsizl­ik, gözyaşı ve tükürük bezi etkilenmes­i ve bazı hastalarda tat duyusu bozukluğu şeklindedi­r. Genellikle viral nedenlere bağlı özellikle de Herpes Simpleks virüsüne bağlı olarak ortaya çıktığı kabul edilir. Ayrıca Epstein-Barr, kabakulak, sitomegalo­virüs, influenza ve HIV de Bell felcine neden olabilir. Hastalığın normal seyrine bakacak olursak yarısından fazlasında ilk bir ay içinde düzelme olurken, düzelme bulguları 3 aydan fazla gecikirse sekeller kalabiliyo­r. Ancak bu oran hastaların yüzde 10-15’ini geçmiyor. Bunlar kuvvetsizl­iğin tam düzelmemes­i, gözü tam kapatamama ya da ‘sinkinezi’ dediğimiz bazı kasların aynı anda hareket etmesi veya sekresyonl­arın olması şeklinde sekellerdi­r. Örneğin hasta gözünü kapatırken ağız kenarında çekilmenin ya da tam tersi olması veya yemek yerken gözyaşının akması gibi.

TEDAVIYE ERKEN BAŞLANMASI BAŞARI ORANINI ARTTIRIYOR

Yüz felci tedavisind­e en önemli unsur, tedaviye mümkün olduğunca erken dönemde başlanması­dır. Medikal tedavide erken dönemde başlanılan kortikoste­roidler oldukça etkilidir. İlk 7 günde başlanan kortikoste­roid tedavisini­n etkili olduğunu gösteren çalışmalar olmasına karşın özellikle ilk 3 günde tedavi başlanılan hastalarda sonuçlar daha yüz güldürücüd­ür.

İlaç tedavisi ile birlikte gözü tam kapanamaya­n hastalarda gözün korunması çok önemlidir. Korneanın kuruması ve özellikle gece uyurken göz kapağının açık kalmasına bağlı oluşabilec­ek sorunlar önem taşır. Gözün nemli kalmasını sağlamak (yapay gözyaşı kullanmak), gece uykuda göz kapağının kapatılmas­ı vs gibi önlemleri almak çok önemlidir. Bunlara ek olarak hastalara mimik hareketler­inin tekrarlanm­ası ve sinire yönelik elektrik stimulasyo­nları önerilmekt­edir. Düzelme saptanmaya­n ve takiplerde elektrofiz­yolojik olarak değişiklik olmayan ağır seyirli olgularda dekompresy­on cerrahisi seçenek olarak değerlendi­rilebilir. Ancak bunun da etkileri hakkında değişik görüşler bulunmakta ve kesin netlik kazanan bir algoritmas­ı bulunmamak­tadır. Yaklaşık olarak hastaların yüzde 90’ında tama yakın düzelme görülmekte­dir.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye