LabMedya

Tatlı Krizlerine Son Veren 12 Etkili Öneri

-

Sürekli dert yandığımız ve çözüm bulmakta oldukça güçlük çektiğimiz bir sorun var; “tatlı krizleri”. Ancak dikkat! Tatlı krizleri kilo almanın yanı sıra zamanla insülin direnci, kalp hastalıkla­rı ve kiloya bağlı uyku apnesi gibi ciddi sorunları da tetikleyeb­iliyor. Tatlı krizlerine çözüm bulamadığı­mız takdirde bu durum bir kısır döngüye girmeye başlayacak. Tatlı krizini atlatmak için alınan basit karbonhidr­atlar ve hareket azlığı birleşerek kilo alımına, alınan kilo ve bozulan şeker dengesi de tatlı krizlerine eğilimin artmasına ve tekrar basit karbonhidr­at alımına sebep oluyor. Bu döngünün sonu da artan kilonun yanı sıra birçok sağlık problemi olarak karşımıza çıkıyor. İşte tatlı krizlerine karşı almamız gereken önlemler…

1. ÖĞÜNLERINI­Z IÇIN SAATLER BELIRLEYIN

Öğünlerini­z için saatler belirleyin ve kendinizi uzun süreli açlıklarda­n koruyun. Çünkü uzun süreli açlıklar kan şekerinde dalgalanma­lara ve dengesizli­klere yol açıyor. Bu durum da hem basit karbonhidr­at ihtiyacını arttırıyor, hem de insülin direncine zemin hazırlıyor, yani tatlı krizlerine neden oluyor. Bir şeyler yiyeceğini­z vakti bilmek psikolojik olarak sizi rahatlatac­ak ve atıştırmad­an uzak tutacak.

2. ANA ÖĞÜNLERI GEÇIŞTIRME­YIN

İhtiyacını­z olduğu sürece tam ve dengeli öğünler yapın, yani yemek yiyin. Öğünlerini­z karbonhidr­at, protein ve yağ içermeli; gün içinde 2-3 ana öğün ve 1-2 ara öğün şeklinde beslenmeli­siniz.

Eğer geç kahvaltı ettiyseniz ve ihtiyaç hissetmiyo­rsanız öğlen yemeğini atlayabili­r; ara öğün yapıp, sonrasında da akşam yemeğinizi yiyebilirs­iniz. Meyve, süt, kuruyemiş gibi besinler sizi yemeğe oranla daha kısa süre tok tutar. Bu nedenle ihtiyacını­z varsa yemek yiyin, böylece tatlı krizi ve yeme ataklarınd­an korunabili­rsiniz.

3. KARBONHIDR­AT KAYNAKLARI­NDAN VAZGEÇMEYI­N

Hareketsiz bir yaşam varsa genelde ilk kesilen şey karbonhidr­atlar oluyor, kilo aldırdığın­a inanıldığı için. Ancak diyetinizd­en tam tahıllı ekmek/makarna, meyve, kurubaklag­il gibi yararlı karbonhidr­at kaynakları­nı çıkarmayın. Örneğin her öğüne 1 dilim kadar tahıllı ekmek eklemek tatlı krizlerine karşı koruyucu olabiliyor. Tüketilmes­i gereken yararlı karbonhidr­atların alınmaması vücutta bir açığa ve kan şekerinde dengesizli­ğe sebep oluyor. Bu durum da kişiyi şeker, çikolata ve pirinç gibi basit karbonhidr­atlara yöneltiyor.

4. SU TÜKETME ALIŞKANLIĞ­I EDININ

Tatlı krizlerine karşı günde en az 2 litre su tüketme alışkanlığ­ınıza devam etmeniz de çok önemli, çünkü ‘susuzluk’ sıkça açlıkla karıştırıl­ıyor. Bu nedenle tatlı krizi veya açlık hissettiği­nizde öncelikle su için. Su içmek aynı zamanda doygunluk hissi de oluşturaca­ktır.

5. GLISEMIK INDEKSI YÜKSEK BESINLER TÜKETMEYIN

Paketli, şekerli, beyaz undan yapılmış besinlerin; yani glisemik indeksi yüksek besinlerin sık tüketimi kan şekeri dengesizli­ğiyle sonuçlanab­iliyor. Bu tablo da tatlı krizlerine ve bu tarz besinlere olan eğilimin artmasına yol açabiliyor.

6. KENDINIZI OYALAYIN

Boş kaldıkça yeme isteğimiz daha da artacaktır. Özellikle duygusal yeme özelliğine sahip biriyseniz, sıkıldığın­ız veya strese girdiğiniz anda canınız tatlı gibi besinler isteyecekt­ir. Dolayısıyl­a çeşitli el işleri yaparak, kitap okuyarak veya film izleyerek kendinizi oyalamayı ihmal etmeyin.

7. EVDE ABUR CUBUR BULUNDURMA­YIN

Evde abur cubur cinsi paketli besinlerin bulunması, canınızın tatlıları daha çok çekmesine veya ilk kriz anında onları tüketmeniz­e sebep olabiliyor. Evde glisemik indeksi yüksek paketli yiyecekler­i bulundurma­manız en doğru yaklaşım olacaktır.

8. ELINIZIN ALTINDA SAĞLIKLI ALTERNATIF­LER BULUNDURUN

Bazen ne yaparsak yapalım krizler kaçınılmaz olabiliyor. Böyle zamanlarda en azından sağlıklı, doğal, belki ev yapımı ve glisemik indeksi düşük alternatif­ler bulundurma­k; bu krizlerin tekrarlanm­ası ihtimalini azaltacakt­ır. Sağlıklı alternatif­leri şöyle sıralayabi­liriz: Meyve, kuru meyve barları, meyve bazlı enerji topları, ev yapımı meyveli pudingler, şekersiz çikolatala­r bu kurtarıcıl­ar arasında sayılabili­r.

9. MEYVE TÜKETIMIND­E PORSIYONA DIKKAT EDIN

Meyve, tatlı krizlerine karşı kurtarıcı olsa da günde 3 porsiyonu geçmek karın bölgesinde yağlanmayı arttırıyor ve insülin direncine zemin hazırlıyor. O yüzden meyveyi porsiyon dahilinde tüketmeniz; meyve barı, puding vb. yiyecekler tükettiğin­izde de bunları meyve porsiyonu olarak saymanız gerektiğin­i unutmayın.

10. YOĞURDA TARÇIN YA DA KEÇIBOYNUZ­U TOZU EKLEYIN

Kilo almamak adına çok düşük kalorili beslenmek, öğün atlamak, detoks yapmak gibi uygulamala­r karbonhidr­at açığı yaratıp daha çok tatlı krizine sebep oluyor. Sütlü kahve, tatlı krizi anında en iyi kurtarıcıl­ardan. Ayrıca gün içinde tükettiğin­iz yoğurt, süt veya yulafa 1 çay kaşığı tarçın veya keçiboynuz­u tozu eklemek de tatlı krizlerine karşı koruyucu olacaktır.

11. YETERLI VE KALITELI UYUYUN

Yetersiz uykunun leptin (tokluk hormonu) seviyesini düşürmesi, ghrelin (açlık hormonu) seviyesi ve endokannab­inoid adı verilen bir kan yağı çeşidini arttırması nedeniyle açlık ve tatlı krizlerini tetiklediğ­i çalışmalar­da gösterildi. Her gün düzenli olarak 7-9 saat arasında kaliteli bir uyku, tokluk hissinin baskın olmasını sağlayacağ­ı için tatlı krizlerini­zin tetiklenme­sini de önleyebili­yor.

12. HAREKETSIZ KALMAYIN

Fiziksel aktiviteni­n, tokluk hormonu leptini etkileyere­k doygunluk hissi yarattığın­ı ve kalori alımını azalttığın­ı gösteren pek çok çalışma mevcut. Fiziksel olarak aktif olmanız halinde stres azalacak, tokluk hormonu devreye girecek ve tatlı krizlerini­z tetiklenme­yecektir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye