LABORATUVAR AKREDİTASYONUNDA ÇEVRESEL KOŞULLAR VE ETKİLERİ
Yeryüzünün oluşumundan bu yana insanlığı en çok etkileyen hatta barınma ve giyim koşullarında sürekli değişikliğe iten ana sebep çevresel etkiler olmuştur. Yanardağ patlamaları, depremler, rüzgarlar, seller vb. olaylar sürekli insanoğlunun koşullarını ve yaşam şeklini değiştirmesine hatta teknolojik ilerlemelere bile ön ayak olmuştur. Hayatımızı ve yaşantımızı bu kadar etkileyen çevresel koşullar için laboratuvar da gerekli önlemleri almalı ve tanımlamaları mutlaka yapılmalıdır.
TS EN ISO/IEC 17025 standardında Kaynak Gereklilikleri kapsamında ele alınan çevresel koşullar, deney ve kalibrasyon laboratuvarlarının hizmet verdiği kapsama göre değişiklik göstermekle birlikte alınan önlemler daha spesifik durumlar içerebilmektedir. Deney ve kalibrasyon yapılan alanın toz, nem ve sıcaklık gibi koşullardan etkilenme kapasitesi minimum seviyede olmalıdır. Ortam şartlarının yapılan işlemlere uygun şekilde ayarlanmış olması ve sürekliliğinin sağlanması gereklidir. Nem-sıcaklık ölçerler, klima veya havalandırma vb. gibi ekipmanlar ile ortam şartlarını iyileştirilebilir ve uygun duruma getirilebilir.
Akreditasyon işlemlerinde bu çevresel koşullar için gerekliliklerin önceden dökümante edilmiş olması önemlidir. Bir prosedür içerisinde veya kalite el kitabında bu koşulların tanımlanması, minimum gereklilikler, alınan önlemler ve sürekliliğin sağlanması konusunda yapılan işlemler net olarak ifade edilmiş olmalıdır. Özellikle denetimlerde üzerinde durulan konu ise birbiri ile bağdaşmayan laboratuvar faaliyetleri ile ilgili alanlar arasında etkin bir ayrımın yapılmış olması istenmektedir. Bazı durumlarda bu alanlar arasında erişim kısıtlaması veya yasaklanması bile söz konusu olmalıdır. Örneğin; numune kabul yapan personelin (müşteri bilgilerine erişimi olmasından dolayı) deney veya kalibrasyon yapılan faaliyet alanlarına erişimi olmamalıdır veya tam tersi deneykalibrasyon faaliyetlerini yürüten personelin numune kabul yapmaması gereklidir.
Çevresel koşullar denince genel olarak toz, nem, sıcaklık, titreşim vb. gibi durumlar anlaşılmaktadır. Standart, bu koşulların dışında tesisin yerleşim planı ve daimî kontrolünün dışında gerçekleştirilen faaliyetler içinde gerekliliklerin belirlenmesini istemektedir. Laboratuvar bir yerleşim planı ile faaliyet alanlarını tanımlamalı, etkin bir ayrım olduğunu ve cihazların yerini plan üzerinde göstermelidir. Akreditasyon gerekliliklerinin yanı sıra
Çevre Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı’nın da yönetmelikler ile belirlediği özel koşullarda yer almaktadır. (Çevre Laboratuvarı ve İş Hijyen Ölçüm Laboratuvarı yetkilendirilmesi için) Örneğin, İş Hijyeni ölçümü (aydınlatma, gürültü, titreşim vb.) yetkilendirmesi almak isteyen laboratuvarın TS EN ISO/
IEC 17025 standardı gerekliliklerinin yanında ‘’İş Hijyeni Ölçüm, Test ve Analiz Laboratuvarları Hakkında Yönetmeliği Laboratuvarın Asgari Özellikleri’’ başlığı altında yer alan özel koşulları da sağlamalıdır.
Denetimlerde beklentiler genel olarak aşağıda yer alan maddeler üzerinde yoğunlaşmaktadır;
• Laboratuvara giriş – çıkış kontrolünün nasıl sağlandığı,
• Birimler arası geçişlerin nasıl kontrol edildiği veya yetkilendirmenin nasıl yapıldığı,
• Ortam şartlarının nerede tanımlandığı, kayıt edildiği ve nasıl kontrol altında tutulduğu,
• Özel deney veya kalibrasyon metotları için belirlenen alanların yer alıp almadığı,
• Daimî kontrolün dışında gerçekleştirilen faaliyetlerde çevresel koşulların gerekliliklerinin nasıl sağlandığı (örneğin; emisyon ölçümlerinde kullanılan cihazların kayıtları)
• Laboratuvar yerleşim planın olup olmadığı gibi sorular üzerinden bu madde gereksinimleri denetlenmektedir.
Standardın revizyon edilmesiyle birlikte proaktif düşüncenin her madde içerisinde uygulanabilir olması da gerekmektedir. Önceden tanımlanan gerekliliklerden sapmalar olması durumunda ne gibi risklerin meydana geleceği ve faaliyetleri nasıl ekleyeceği de tanımlanmalıdır.