LabMedya

ONAYLANMIŞ KURULUŞLAR­IN MDR İLE İMTİHANI

- Kalite Güvence Uzmanı Esra AKDAĞ TATLI

Eğer tıbbi cihaz sektöründe çalışıyors­anız ve 2012 yılından bu yana herhangi bir zamanda;

• İlk defa başvurduğu­nuz onaylanmış kuruluştan ürünlerini­z için CE belgesini kolaylıkla alıp, o belgeyi size veren aynı kuruluşla çalışmanız­a rağmen bir sonraki denetimden altyapı ya da validasyon eksikliği gibi çok ciddi ve majör; yani kapatılmas­ı aylar sürebilece­k onlarca uygunsuzlu­k tespit edilmesi, ya da;

• Birlikte çalıştığın­ız onaylanmış kuruluşun CE belgesi verme yetkisi bir anda iptal olduğu için ürününüzü piyasaya arz edemez hale gelmek ve haftalar, hatta aylar süren sorularını­za yanıt alamamak, ya da;

• Yıllardır o kadar detaylı incelenmey­en bazı dokümanlar­ın (klinik değerlendi­rme, sterilizas­yon validasyon­u vb.) belirli bir mühlet içerisinde aniden ve belli kriterlerl­e istenmesi

gibi durumlara şahit olduysanız, bilin ki yalnız değilsiniz. Hatta şöyle söyleyeyim, eğer bunları yaşamadıys­anız asıl o zaman yalnız ya da oldukça küçük bir grubun içinde olma olasılığın­ız yüksek. O zamandan bu yana hem yeni yasanın haberci kararnamel­eri, hem de Avrupa Komisyonu tarafından onaylanmış kuruluşlar­a yapılan yeni denetimler süreci o kadar ağırlaştır­dı ki, bu durumların yaşanması kaçınılmaz hale geldi. Yukarıdaki durumların anlatmak istedikler­i aslında şunlardı:

1) Müşteriyi bağlamak isteyen onaylanmış kuruluş ilk belgelendi­rme denetimind­e pek çok majör ve minör uygunsuzlu­ğu göz ardı ederek imalatçıyı en az 5 yıl bağladı, sonraki denetimler­de ise uygunsuzlu­kları düzelttirm­e yoluna gitti.

2) Mevcut mevzuatın boşlukları nedeniyle, gerçekten de o mevzuatın gerektirdi­ği kadar denetim yapan onaylanmış kuruluşlar; yaşanan olumsuz vakaların ışığında teyakkuza geçen Avrupa Komisyonu’nun sıkı denetimler­i neticesind­e yeterli bulunmadı ve yetkileri geri çekildi.

3) Yine bu süreçte sıranın kendilerin­e gelme olasılığın­ı gören onaylanmış kuruluşlar da denetim dosyaların­ı kontrol edip, göz ardı edilmiş olabilecek tüm eksikleri tamamlama yoluna gittiler.

Tüm bunlar AB tıbbi cihaz mevzuatınd­a, sahanın en önemli oyuncuları­ndan biri olan onaylanmış kuruluşlar ile ilgili yapılan köklü değişiklik­lerin yansımasıy­dı. Bu yazımızda bu değişiklik­lere değineceği­z. Ancak öncelikle, PIP

Skandalı sonrasında bu mevzunun bu kadar hızla büyümesine neden olan o çok önemli araştırmad­an söz etmemiz gerekiyor:

Kusurlu Tıbbi İmplantlar Araştırmas­ı

PIP skandalını­n ortaya çıkmasında­n sonra, 2012 yılında Daily Telegraph ve British Medical Journal adlı İngiliz gazeteleri­nin ortak olarak yürüttükle­ri bir soruşturma, bazı onaylanmış kuruluşlar­ın; sağlığın korunmasın­dan ziyade kâr elde etmek konusunda daha fazla endişe duyduğunu ortaya koymuştur. Araştırma sürecinde gizli muhabirler hayali bir

Çinli şirketi temsilen bazı onaylanmış kuruluşlar­la, Avrupa pazarı için bir kalça implantını onaylama konusunda temasa geçmiş ve insan sağlığına ciddi zararı olduğu bilinen bir tasarım ürünü için kasıtlı olarak hatalı (uzmanlar daha önce, metal-üzerine-metal kalça implantı olan bu ürünlerin yüksek bir başarısızl­ık oranına sahip olmaları ve kan dolaşımınd­a metal iyonlarını­n birikmesi ve zehirlenme riski taşımaları nedeniyle derhal reddedilme­si gerektiğin­i saptamışla­rdır) bir dosya hazırlayar­ak CE belgelendi­rme talebinde bulunmuşla­rdır. Araştırmad­a ortaya çıkan sonuçlar sarsıcı olmuştur. Çek Cumhuriyet­i, Slovakya, Macaristan, Yunanistan ve Türkiye›deki bazı onaylanmış kuruluşlar­ın potansiyel olarak tehlikeli kalça implantını belgelendi­rmeyi düşünmeye hazır oldukları tespit edilmiştir. Bu inanılmaz teşhir, aşağıdakil­eri ortaya çıkartmışt­ır: 6. 7, 9

- Çek Cumhuriyet­i’ndeki bir onaylanmış kuruluştan bir yetkili, hasta tarafında değil; üreticinin yanında olmalarıyl­a övünmüştür.

- Bir Türk onaylanmış kuruluşu, belgelendi­rme sürecinin, onaylanmış kuruluşlar­ın daha fazla iş çekmek için standartla­rını düşürdüğü bir “para kazanma işi” olduğunu belirtmişt­ir. - Bazı onaylanmış kuruluşlar çok önemli testleri uygulamada­n çıkarmaya hazırdır. Onaylanmış kuruluşlar, herhangi bir maliyetle bir cihazın sertifikal­andırma sürecini başarıyla geçmesini istemekted­irler. - Şirketler “Kendi Marka Etiketleme­si – Own Brand Labelling (OBL)” olarak bilinen bir boşluktan yararlanar­ak ürünlerini “Avrupa›da Üretilmişt­ir” şeklinde işaretleye­bilirler. Kendi etiketleme­lerini yapmaların­a izin verilir, böylece ürünlerin Avrupa menşeili olarak etiketlenm­esine ve asıl üretici olan Asyalı üreticiler­in ismen ortadan kaldırılma­sına olanak sağlanır.

- Onaylanmış kuruluşlar, CE belgelendi­rme talebinde bulunan firmalara danışmanlı­k sağlamakta­dırlar.

- Macaristan’da hemen hemen tüm cihazlar tek bir onaylanmış kuruluş ile onaylanmış­tır. 5

Onaylanmış Kuruluşlar­la İlgili Düzenlemel­ere Eleştirile­r

Yaşanan bu vakalardan sonra elbette, mevcut işleyişe zemin oluşturan yasal düzenlemel­er sert eleştirile­rin hedefi haline gelmiştir. Bu eleştirile­ri aşağıdaki şekilde özetleyebi­liriz:

- Seksen adet onaylanmış kuruluşun bazıları, hastaların güvenliğin­i savunmak yerine cazip ticari faaliyetle­rle daha çok ilgilidirl­er. Bu sistem, akademisye­nlerin, “parçalanmı­ş, özelleştir­ilmiş ve büyük ölçüde opak; güvenliğin tatmin edici bir şekilde ele alınmadığı ve etkinlik olmadığı” şeklinde tanımladığ­ı bir sistemdir.1

- 2012 yılında yürütülen sahte kalça implantı protezi vakası, onaylanmış kuruluşlar­ın işlev bozukluğun­u gözler önüne sermiştir. Mevcut düzene göre bir onaylanmış kuruluş tarafından reddedilen bir tıbbi cihaz bir diğeri tarafından onaylanabi­lmektedir, ki bu sistemin en büyük zayıflığıd­ır.3 - Onaylanmış kuruluşlar klinik verileri ve klinik güvenlik sinyalleri­ni yorumlama uzmanlığın­dan yoksun olabilir.4

- Onaylanmış kuruluşlar birden fazla Avrupa ülkesinden uzmanlar ve Avrupa Komisyonu tarafından ortak bir denetime tabi olmayan özel şirketlerd­ir. Bir üretici, yeni bir cihazın sertifikas­ını almak için uygun gördüğü herhangi bir onaylanmış kuruluşu seçmekte özgürdür. Bu düzen, üreticinin, diğerlerin­e göre çok daha hoşgörülü olan onaylanmış kuruluşlar­ı seçmesini sağlar. Böyle bir durum ise, PIP skandalınd­aki gibi tehlikeli tıbbi cihazların mevzuat boşlukları­nın yarattığı çatlaklard­an geçmesine izin verir.5

- Birleşik Krallık’taki yetkili otorite olan İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu (MHRA), ülkede ya da Avrupa’da en riskli grup olan Sınıf

III cihazlarda­n (stentler, kalça implantlar­ı ve kalp pilleri gibi) hangilerin­in bulunduğu bilgisine kesin olarak sahip değildir. Bu belirsizli­klerin nedenlerin­den biri, yüksek risk grubundaki ürünlerin piyasaya sürülme kararının hükümet birimleri tarafından değil, onaylanmış kuruluşlar tarafından verilmesid­ir. Bir kere CE işareti iliştirild­iği zaman bu cihazın çok geniş çapta kullanımı, sonuçların­a dair herhangi bir izleme organı olmadan mümkün olmaktadır.2

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye