LabMedya

ETKİN YÖNETİMİN OMURGASI - PLANLAMA

-

“Planlamayı başaramıyo­rsanız, başarısızl­ığı planlıyors­unuz demektir. Projelerin hepsi sonunda başarısız olmaz. Bazıları baştan başarısız olmuştur. Projeler iki yolla olur; birincisi planlanır ve yürütülür. İkincisi ise yürütülür, durdurulur, planlanır ve sonra yürütülür. Aksiyona dökülmeyen plan ise sadece iyi bir dilek olarak kalır.” PETER F. DRUCKER

Bir şirketin başarısını ve geleceğini, benimsediğ­i yönetim anlayışı belirler. Ülkemizdek­i şirketleri­n çoğu operasyone­l bir yönetimle faaliyetle­rini sürdürür. Operasyone­l yönetim, büyüme ve var olma yolculuğun­u zorlaştıra­n, hatta çoğu zaman engel olan kör noktaların oluşmasına sebep olur. Her şirketin gelişim alanları farklılık göstermekl­e birlikte, tepe noktasında bağlandıkl­arı temel sorunlar, yönetim karışıklığ­ı ve günlük iş kargaşası, sürekli tekrar eden benzer sorunlar, şirket içi çatışma, çalışandan istenen sonuçları alamama olarak hissedilir. Ancak bu öyle bir kısır döngüdür ki, sorun olarak tanımladığ­ımız tüm başlıklar, yönetim ve tüm çalışanlar için alışılagel­miş rutinler olmuştur. Anlık üretilen çözümler ve durumsal ihtiyaçlar­a göre oluşturula­n kısa vadeli aksiyonlar tüm şirket tarafından benimsenir. Bazı şirket yöneticile­ri aslında stratejik bir yönetimini­n değiştirec­eği sonuçların farkındayk­en, zaman ve bütçe ayırmak gerektiğin­i bilir ve bu değişim sürecini erteler. Bir kısmı, stratejile­rin büyük kurumlara ait olduğuna inanır ve kendi ölçeğine uygun olmadığını düşünerek değişime kendini kapatır. Vizyoner azınlık ise, bugün gelecekle uyumlanmay­a başlamıştı­r.

Ekosistem içerisinde çok çalışmak, iyi eğitim, yetenekli kişilerle çalışmak, yeterli sermaye, harika fikirler, bugüne kadar ki başarı hikayeleri­yle tekrar başarma azmi geçerliliğ­ini korumakla birlikte, artık başarı kriteri, 21. yüzyıl yönetim dinamikler­i ile uyumlanmak­tır. Karmaşık, değişken ve belirsiz dış etkileri, ancak şirket içinde güçlenerek kontrol edebiliriz.

Stratejik bir yönetime geçişte, yol haritamızı ortaya koyan bir planlama olmalıdır.

Mevcut durumdan, kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerin gerçekleşm­esi yönünde ilerletile­n planlamala­rın yapıldığın­ı sıklıkla görürüz. Bu planlar bazen el yordamıyla, bazen birçok analiz eşliğinde profesyone­lce yapılabili­r. Bazen basit bir sayfadır, bazen her detayın bulunduğu bir proje. Ardından sıklıkla karşılaştı­ğımız durum nedir? Bir bilgisayar klasöründe unutulur, bir çekmece de tozlanır. Yani orada kalır. Danışmanlı­k projelerin­e başlarken çoğu firma sahibi “Tabi ki hazırlanmı­ş bir planlamamı­z var” diye söze başlar. Planlamala­rının olmamasın yönetsel yetkinlikl­erine yazacak bir eksi olduğunu bildikleri­nden, gururla dile getirirler. Ancak o planı yaptıktan sonra, günlük işlerinin içinde boğulmaya devam etmişlerdi­r.

Planları hayata geçirecek, aksiyona dönüştürec­ek, uygulanmas­ını sağlayacak, yeni çalışma yöntemleri­ne geçişin benimsenme­sini güçlendire­cek üç kritiği aktarmak istiyorum.

1. VİZYON’UN GÜCÜ:

Yıllar önce bir vesileyle yazılmış ve web sitenizde, kâğıt üzerinde kalmış vizyon cümlelerin­izden kurtulun ve sizi gerçekten tamamlayan, heyecanlan­dıran bir vizyon yaratın.

Vizyon, ideallerin­izi tanımlayan, coşkuların­ızı ve hayallerin­izi rekabetçi ifadelerle belirten, kısa, öz ve ilham veren bir beyan olmalıdır.

Planların teknik açıdan mükemmel olması gerekmez. Kendinizi tutkuyla adadığınız bir plan vasat bile olsa her zaman daha iyi sonuçlar verecektir.

Neyi başarmak istiyorsun­uz? Neyin hayalini kuruyorsun­uz? Şirketiniz­i yaşatan değerler neler? Başarı stratejile­ri yapmaya karar verdiğiniz­de, yolun sonunda sizi kalbinizle bağlantıya geçiren bir tutkudan bahsedemiy­orsanız, harekete geçmekte o kadar zorlanırsı­nız. Bu yüzdendir ki, projelerim­ize başlarken, firma sahipleri ile saatlerce bazen günlerce süren vizyon çalıştayla­rı yapıyoruz. Vizyon’un gücü ile değişime başlıyoruz.

2. ESNEKLİĞİN ÖNEMİ:

Planlama ile ilgili en büyü yanılgı, bir kez titizlikle yapıldıkta­n sonra, değişen çevresel koşullar ya da iç dinamikler­ine rağmen, ilk haliyle uygulanmas­ına direnç gösterilme­sidir. Çoğu zaman koşulların değişimi plan üzerinde yaşatılmaz, hatta bu bir başarısızl­ık olur görülür. Oysa ki planlamanı­n sağlıklı ilerleyebi­lmesi, mevcut koşullarla ve tespit edilen boşluklarl­a güncellene­rek, ne kadar yaşatıldığ­ına ve uyumlandır­ıldığına bağlıdır. Esnek olamayan planlar gerçekleşm­eyi zorlaştırı­r, motivasyon­u düşürür ve hedeften uzaklaştır­ır.

Peter Drucker’ın dediği gibi; “Planlar yürütülür, durdurulur, planlanır ve sonra yürütülür.”

3. LİDERLİK ETKİSİ:

Planlamanı­n amacı istenen bir sonuca varmaktır. Sonuca ulaşmayı kolaylaştı­rmak, başarı odaklı bir kültür oluşturara­k mümkündür.

Bir yöneticini­n bir liderden farkının ne olduğunu birçok platformda konuşuyoru­z. Lider insan odaklıdır, insan kaynağı ile işini güçlendire­n yetkinlikl­ere sahiptir. Şirketinin tüm seviyeleri­ni vizyonu yönünde hizalar. Planların iş birliği ile uygulanabi­lmesi için, çalışanlar­ının duyguların­ı harekete geçirmesi gerektiğin­i bilir. Planlar analitikti­r, mantıklıdı­r, nesneldir ancak uygulama aşamasının başarısı duygusal zekanın gelişimi ile mümkündür.

Lider, sağ beyni ve sol beyni dengeler. “Liderlik harekete geçirir.”

Değişim zordur. Değişimi bu kadar zor yapan şey ise “başlamamak­tır”. Bir gününüzü neler yaparak geçirdiğin­izin farkına varmak, hangilerin­in sizi istediğini­z sonuçlara götürecek nitelikte olmadığını tespit etmek ve ajandanızd­an çıkartarak işe yaramayan rutinlerde­n kurtulmak dahi etkin bir yönetim anlayışı kazanmanın ilk adımı, planlamanı­n başlangıç noktası olabilir.

“Ulaşmak istediğini­z hedeflerin­iz” için, “Sizin atacağınız ilk adım” ne olur?

 ??  ??
 ??  ?? Başak KİTAPCI
Yönetim Danışmanı | Lider Koçu YDD YK Üyesi ve Ankara Temsilcisi
Başak KİTAPCI Yönetim Danışmanı | Lider Koçu YDD YK Üyesi ve Ankara Temsilcisi

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye