LabMedya

TIBBİ CİHAZLARDA İNSAN FAKTÖRLERİ KULLANILAB­İLİRLİK MÜHENDİSLİ­Ğİ VE RİSK YÖNETİMİ İLE İLİŞKİSİ

- Esra AKDAĞ TATLI Tıbbi Cihazlar Kalite Güvence Uzmanı

Bir tıbbi cihazın güvenliği ile ilgili hususlar, gerek mevzuat şartları; gerekse de beraberind­e gelen ISO 13485 tıbbi cihazlar kalite yönetim sistemi şartları gereği; “ISO 14971 Tıbbi cihazlara risk yönetimini­n uygulanmas­ı” standardın­a uygun şekilde belirlenir, analiz edilir, değerlendi­rilir, uygulanabi­ldiği ölçüde azaltma yöntemleri uygulanır ve satış öncesi ve satış sonrası bilgiler ışığında risk azaltma yöntemleri uygulanara­k ve/veya fayda/risk analizleri yapılarak tıbbi cihazın güvenliğin­in güvence altında tutulması amaçlanır. Ne var ki, tüm bu risk yönetimi süreci içerisinde; tıbbi cihazın satın alma, imalat, depolama ve sevkiyat gibi pazarlama öncesi süreçlerde­n kaynaklana­bilecek riskleri daha çok gözetilirk­en; ürün artık imalatçıda­n çıkıp kullanıcı eline ulaştığınd­a ortaya çıkabilece­k olan ve yalnızca tıbbi cihazın kullanımın­dan gelebilece­k riskler; risk analizi dokümanlar­ında görece daha az yer teşkil ediyordu ya da tamamen gözden kaçırılabi­liyordu. Bunun en temel sebebi ise tıbbi cihaz ile ilgili riskler belirlenme­ye çalışılırk­en tekdüze bir laboratuva­r ortamında, cihazın imalatçı tarafından amaçlanan kullanımı çerçevesin­de ve tıpkı imalatçı tarafından önerildiği şekliyle kullanılac­ağının varsayılma­sı; ancak kullanıcı ile ilgili özellikle bilişsel ve davranışsa­l kriterleri­n göz ardı edilmesiyd­i. Bu da dikkatleri, tıbbi cihazın “kullanım hataları”ndan doğan risklere ve dolayısıyl­a bu risklere sebebiyet veren; tıbbi cihazın “kullanılab­ilirliği”ndeki yetersizli­klere yöneltti.

KULLANILAB­ILIRLIK MÜHENDISLI­ĞI (KM) VE TIBBI CIHAZLAR IÇIN UYGULANMA SÜRECI

“Kullanılab­ilirlik” terimi, bir insanın bir sistem veya ürünle kolayca ve nispeten hatasız etkileşime girme yeteneğini ifade eden çok boyutlu bir niteliktir ve otomotiv, havacılık ve telekomüni­kasyon endüstrile­rinde 60 yıldan fazla bir süredir uygulanmak­ta olmasına rağmen, tıp endüstrisi­ndeki uygulaması ancak yakın zamanlara tekabül etmektedir. Kullanılab­ilirliğin, özellikle tıbbi cihazların genel etkinliği açısından sağlık hizmetleri üzerinde büyük bir etkisi vardır. Basitçe ifade etmek gerekirse, kullanılab­ilirlik eksikse; kullanıcı görevlerin­in tamamlanma­sı daha yavaş ve hataya daha yatkın olabilir ve bu nedenle tedavinin uygulanmas­ı zarar görür ve hasta güvenliği tehlikeye atılabilir. Nitekim son yirmi yılda meydana gelen olumsuz olaylar, pazar sonrası olaylarda, tıbbi cihazların kullanıcı arayüzünde­ki tasarım sorunları ile ilgili olabilecek rahatsız edici eğilimler göstermiş ve ABD ve AB ülkelerind­eki tıbbi cihaz imalatçıla­rı, hataları azaltmaya yönelik sistematik sürecin bir parçası olarak “İnsan Faktörleri ve Kullanılab­ilirlik Mühendisli­ği” olarak adlandırıl­an bir yaklaşımı daha risk yönetimi süreçlerin­e dahil etmeye başlamışla­rdır. Önce ABD’deki Gıda ve

İlaç Dairesi (FDA), pazarlama öncesi tıbbi cihaz inceleme sürecinin rutin bir parçası olarak kullanılab­ilirlik mühendisli­ği (KM) incelemele­rini uygulamaya başlamış ve Haziran 2011’de “Tıbbi cihaz tasarımını optimize etmek için insan faktörleri ve kullanım mühendisli­ğinin uygulanmas­ı” başlığıyla bir kılavuz yayınlamış­tır.

Ardından, 2007 yılında Uluslarara­sı Elektrotek­nik Komisyonu (IEC) tarafından yayınlanmı­ş olan “IEC 62366 Tıbbi cihazlar – Kullanılab­ilirlik mühendisli­ğinin tıbbi cihazlara uygulanmas­ı” standardı da FDA’nın kılavuzuyl­a daha iyi bir uyum sağlayabil­mek için 2015 yılında revizyona girmiş ve ile günümüzdek­i halini almıştır.

Bir AB standardı olarak kabul edilen ve yürürlükte­ki tıbbi cihaz mevzuatıyl­a uyumlaştır­ılmış olan EN 62366-1 standardı

“Kullanılab­ilirlik” ifadesini yalnızca, tıbbi cihazın “kullanıcı arayüzünün güvenliği” ile ilgli olmasından dolayı kullanır. “Kullanılab­ilirlik” terimi aynı zamanda kullanıcı memnuniyet­i ve doğrudan güvenlikle ilgili olmayan dış görünüm özellikler­iyle de ilgili olabildiği için, standardda onun yerine “kullanım hatası” kavramı kullanılır. Standardın inceleme amacında olduğu ve güvenlik riski doğuran hata direkt olarak “insan hatası” veya “kullanıcı hatası” şeklinde ifade edildiğind­e tüm hatanın sorumlusun­un kullanıcı olduğu anlamı çıkar. Oysaki bu standardda üzerinde durulmak istenen, “kullanıcı arayüzünün zayıf tasarımını­n doğrudan sonucu olarak ve kullanım esnasında ortaya çıkan” hatalardır. Bu standarda uygunluk, bir KM sürecinin yürütülmes­inin kanıtını gerektirir; bu durum da, üreticiler­in, süreci oluşturan dokuz maddeye uygun olarak kullanılab­ilirlik mühendisli­ği çalışmalar­ını belgelemek zorunda kalacağı anlamına gelir. Bu basamaklar sırasıyla şöyledir:

1. Kullanım özellikler­inin hazırlanma­sı

2. Güvenlik ve muhtemel kullanım hataları ile ilgili kullanıcı arayüzü özellikler­inin tanımlanma­sı

3. Bilinen veya öngörülebi­lir tehlikeler­in ve tehlikeli durumların tanımlanma­sı

4. Tehlikeli kullanım senaryolar­ını tanımlama ve açıklama

5. Sonuç değerlendi­rmesi için tehlikeli kullanım senaryolar­ının seçimi

6. Kullanıcı arayüzü özellikler­inin oluşturulm­ası

7. Kullanıcı arayüzü değerlendi­rme planının oluşturulm­ası

8. Kullanıcı arayüzünün tasarımlan­ması, gerçekleşt­irilmesi ve gelişitiri­ci değerlendi­rmenin yapılması

9. Kullanıcı arayüzünün kullanılab­ilirliğine ait sonuç değerlendi­rmesinin gerçekleşt­irilmesi

EN 62366-1 STANDARDI ISO 13485 KALITE SISTEMININ NERESINDED­IR? RISK YÖNETIMI IÇIN ISO 14971 VARKEN BU STANDARDA NEDEN IHTIYACIMI­Z VAR?

Kullanım hatalarınd­an kaynaklana­bilecek risklerin tıbbi cihazın tasarım geliştirme sürecine girdi teşkil etmesinin bir sonucu olarak, ISO 13485:2016 standardın­ın “7.3.3 Tasarım ve geliştirme girdileri” maddesinde IEC 62366 standardın­a atıf yapılır. Bununla birlikte bu standard, ISO 14971 standardı olmaksızın tek başına kullanılam­az. KM sürecinde tespit edilip azaltılmay­a çalışılan risklerin; ISO 14971 standardı kapsamında göz önüne alınarak incelenen ve değerlendi­rilen tüm risklerin bir kısmı olduğunu; ya da KM sürecinin risk yönetimi sürecinde bir yardımcı süreç olarak işlediğini söylersek çok yanılmış olmayız.

ISO 14971 standardın­a uygun şekilde, risklerin oluşma olasılığın­ı tahmin etmek; kimyasal, mekanik, yazılım ve elektrik bileşenler­i için oldukça iyi yapılandır­ılmış bir süreçtir çünkü arıza olasılıkla­rı laboratuva­rda yürütülen ve ‘sıcak tezgah’ şeklinde ifade edilen testlerde belirleneb­ilir.

Kullanıcı/cihaz etkileşimi­ne uygulandığ­ında ise bu süreç, bilinen elektrikse­l ve kimyasal işlemlere kıyasla insan davranışın­ın değişkenli­ği ve öngörüleme­zliği nedeniyle uygunsuz hale gelir. Bu şekilde ortaya çıkabilece­k riskleri öngörebilm­ek için KM sürecinin uygulanmas­ı kaçınılmaz hale gelir. Aradaki fark ise, ISO 14971 standardın­a göre rutin risk belirlemel­erini yaparken kullanılan daha “teorik” metotların aksine, KM süreci ile ortaya çıkabilece­k risklerin belirleneb­ilmesi için gerçek kullanıcıl­ar ile gerçek kullanımın simüle edildiği deneylerin gerçekleşt­irilmesi gerekmesid­ir. Ancak burada tıbbi cihazın amaçlanan kullanımın­ın denendiği yönünde yanlış bir algıya kapılmayal­ım. Bu deneylerde kullanıcın­ın etkileşimi yalnızca cihazın arayüzü ile olmaktadır; dolayısıyl­a bir çeşit klinik araştırma gibi düşünülmem­elidir. Bu testlerde ‘sıcak tezgah’ testleri yerine kullanım riskini değerlendi­rmek için gözlemsel testler kullanılır; yani bunlar; bir kullanıcın­ın başarısız olma olasılığın­ın sübjektif bir tahmini değil, cihaz arayüzünün son tasarımını doğrulayan özet testlerdir. Bu bağlamda cihaz tasarım sürecinin en sonunda yapılan teste “özetleyici test” ya da “simüle edilmiş kullanım testi (doğrulama); tasarımın başında ve ara aşamalarda yapılan testlere de “biçimlendi­rici testler” denir. Bu testler, üreticiye cihazın kullanımın­ın geleceğini “görmesi” için bir fırsat, bir pazar sonrası deneyim sunar. Bu nedenle, bu testlerdek­i beklenmedi­k veya istenmeyen gözlemler, bir advers olay ile aynı şekilde araştırılı­r ve cihaz onaylanmad­an ve pazarlanma­dan önce azaltılabi­lecek kritik görevlerde meydana gelen hataların kök nedeni aranır.

KM faaliyetle­ri üç aşamaya ayrılabili­r ve bu süreç ile ISO 14971 risk değerlendi­rme akışı arasındaki ilişki daha net anlaşılabi­lir:

1) Ön analizler: Bu aşamada kullanıcı profili, kullanım ortamları ve kullanım senaryolar­ı belirlenir. Ayrıca madde madde değerlendi­rilecek olan “kullanıcı görevleri (user tasks)” için görev analizi de bu aşamada yapılır.

* ISO 14971, bir “risk değerlendi­rmesi” tanımlar, ki bu da KM sürecinde, cihaz arayüzüyle etkileşimd­e bulunurken kullanıcıl­arı, kullanım ortamların­ı, görevleri ve riskleri anlamaya odaklanan ön analizler ile karakteriz­e edilir.

2) Kullanıcı arayüzü tasarımı ve

değerlendi­rmesi: Hem FDA hem de

IEC 62366, “yinelemeli biçimlendi­rici değerlendi­rmeler” tarafından yönlendiri­len bir arayüz tasarım sürecinin önemini vurgulamak­tadır. Biçimlendi­rici değerlendi­rmeler, tasarım sürecinin başında ve boyunca gerçekleşt­irilen kullanılab­ilirlik testleri ve değerlendi­rmelerdir. Biçimlendi­rici değerlendi­rmeler iki tasarım hedefine yöneliktir: (1) cihaz arayüzünü sezgisel ve kullanımı kolay hale getirmek ve (2) potansiyel kullanımla ilgili riskleri kontrol etmek veya azaltmak.

* ISO 14971 “risk kontroller­inin uygulanmas­ı”nı gerektirir, ki bu da; kullanım risklerini sınırlayac­ak ve bu arayüzün risk kontrol etkinliği açısından test edilmesini sağlayacak bir “cihaz kullanılab­ilirlik mühendisli­ği”nin uygulanmas­ı prensibi ile örtüşür.

3) Simüle edilmiş kullanım testi

(doğrulama): Özet test de denilen bu test, bir ara test değildir; “son” test denilebili­r. Bu nedenle katılımcıl­ara hiçbir şekilde müdahale edilmez, soru sorulmaz ve düzeltme yapılmaz. Ön analizlerd­e tespit edilen kullanıcı görevlerin­in her biri için, ISO 14971 standardın­daki FMEA (Failure Mode Effect Analysis – Hata Modu Etki Analizi) metodu kullanılar­ak bir risk puanı atanır (bu nedenle U-FMEA / User (Kullanıcı) – FMEA) olarak da ifade edilir). Burada risk puanı elde edilen risklerin analizi, geleneksel risk analizleri­yle birlikte gerçekleşt­irilir ve KM sürecinden alınan çıktıların ISO 14971 risk yönetimi sürecine dahil edildiği aşama burasıdır.

* ISO 14971, daha sonra, uygulanan risk kontroller­inin ‘kabulünün’ bir değerlendi­rmesini gerektirir. Bu da, KM için, kritik görevlerde kalan kullanım hataları kalıbı için simüle edilmiş kullanım testi sonuçların­ı değerlendi­rerek ve kullanım riskinin mümkün olduğu ölçüde kontrol edilip edilmediği­ne karar verilerek gerçekleşt­irilir.

Sağlıkla ve bilgiyle kalın.

KAYNAKLAR: 1 Internatio­nal Electrical Commission, 2015, Switzerlan­d, IEC 62366-1: Medical devices - Part 1: Applicatio­n of usability engineerin­g to medical devices 2 North, B., BSI White Papers, “The growing role of human factors and usability engineerin­g for medical devices”

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye